İlk 2011 yılında Hannover Fuarı’nda dillendirilen ‘Sanayi 4.0’, Alman hükümetinin başta imalat olmak üzere geleneksel sanayiyi bilgisayarlaşma yönünde teşvik ederek, yüksek teknolojiyle donatması projesi olarak ortaya çıktı.
Uzmanlar tarafından 10-20 yıl içinde entegrasyonu tamamlanarak, firmalar tarafından uygulanabilir hale geleceği öngörülen gelişme, şirketlerin gelişen ülkelerdeki maliyet düşüşü ile dünya pazarında rekabet edebilmelerinin önünü açacak.
Dünyada bu teknolojinin öncülüğünü üstlenen Bosch, Siemens, BMW gibi büyük Alman firmaları yılların verdiği tecrübe ile bu süreçte başı çekmekte ve üretim akışlarında uyguladıkları değişiklikler ve yeni stratejilerle Sanayi 4.0 devrimine öncülük etmektedir.
Yeni akıllı üretim sistemlerinin ön planda olacağı ‘Sanayi 4.0’ı bir fırsat olarak gören Bursa iş dünyası temsilcileri, 4. Endüstri Devrimi olarak nitelendirilen Sanayi 4.0’da Türkiye’nin aktif rol alması gerektiği görüşünde birleşti.
Ekohaber'den Dursun Eroğlu, Bursa iş dünyasının önde gelen isimleriyle konuştu.
‘Teknoloji üreterek geleceği yaratmalıyız’
Günal Baylan / BUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Bursa bugün üretim ve ihracat potansiyeli oldukça yüksek otomotiv ana sanayi firmaları ve onlara destek veren güçlü yan sanayi firmaları ile entegrasyon süreci içinde yolculuğa katılacak potansiyele sahip gözükse de, söz konusu bu yeni sanayi devrimine hemen ayak uyduracak yeterli beceri ve bilgi birikimine henüz sahip değildir. Dünyada bu teknolojinin öncülüğünü üstlenen Bosch, Siemens, BMW gibi büyük Alman firmaları yılların verdiği tecrübe ile bu süreçte başı çekmekte ve üretim akışlarında uyguladıkları değişiklikler ve yeni stratejilerle Endüstri 4.0 devrimine öncülük etmektedir. Dolayısı ile yabancı sermaye ve yabancı sermaye birlikteliği yapan ana sanayilerin önderliğinde bunlara hizmet eden yan sanayilerin de ortama ayak uydurmaları ile bu alanın ülkemizde de genişleyeceğini söyleyebiliriz. Yeni sanayi devrimlerine ayak uydurma süreci; araştırmacı, yeni fikirler üreten, ezbere dayanmayan, problem çözme yeteneği olan yetişmiş nesillerle olacaktır. Bu konunun ülke gündemine girmesi gerekir. Bugüne kadar teknoloji transferi yaparak üretimimizi sürdürdük. Artık teknoloji üreterek geleceği yaratmalıyız. Bu da plan ve program ile olur. Kısa vadeli ve kontrolsüz stratejilerle gelecek yapılandırılamaz. Bugüne kadar ana eksikliğimizin ve fason üretici olmamızın ana sebebi budur. Bursa sanayisi özellikle otomotiv, tekstil, makine ve kimya ekseninde önemli yol kat etmiş ve kentin üretim ve ihracat vizyonunun oluşması noktasında önemli başarılar elde edilmiştir. Endüstri 4.0 kavramı ile birlikte kent sanayisini büyük çaplı bir değişim ve dönüşüm süreci beklemektedir. Bu konuda firmaların atacağı adımlar, konuya firmaların bakış açısı doğrultusunda şekillenecektir.
‘Türk sanayisi kısa sürede adapte olacak’
Hasan Moral / DOSABSİAD Yönetim Kurulu Başkanı
Yüksek teknolojili üretimi benimseyen Türkiye sanayisinin, 4. Endüstri Devrimi olarak nitelenen Sanayi 4.0’da akıllı üretim sistemleri geliştiren bir pozisyonda olması son derece elzem bir durum olarak karşımıza çıkıyor. Ben, bu devrimde en önemli anahtar kelimenin ‘İletişim’ olduğunu düşünüyorum. Makine, ürün, sistemler, süreçler ve insanların sensör ve uyarıcılar yoluyla birbirlerine bağlandığı, sürekli olarak birbirlerinden haberdar olduğu bu dönemde bizlerin üretimde otomasyonu artırması gerekiyor.
Böylelikle Türk sanayisi, kısa sürede bu devrime adapte olacak ve fırsatları değerlendirecektir.
‘Sanayi 4.0’a ayak uydurabileceğimizi düşünüyorum’
Naci Güncü / Karacabey TSO Başkanı
Akıllı teknolojilerin dünyaya egemen olduğu bir çağda yaşıyoruz. Ekonomilerin itici gücü sanayinin de bundan etkilenmemesi düşünülemez. Sanayi 4.0’da toplumları tedirgin eden ana konu istihdam meselesi. Ben, yeni tip sanayinin ekonomiye kattığı değerin artmasıyla hizmet sektörü daha da canlanacağını kafalarımızda soru işareti olarak gözüken bu durum kendiliğinden çözüleceğini düşünüyorum. Türkiye’yi kalitesiyle ulusal ve uluslararası arenada temsil eden birçok önemli markaya ev sahipliği yapan ve Türk tarımının ana üslerinden biri olan Karacabey’in ihtiyacı olan da daha çevreci, daha verimli ve daha nitelikli bir sanayi. Karacabey’in Sanayi 4.0’a ayak uydurabileceğini düşünüyorum.
‘Kalıcı bir sıçrama yapmamız gerekiyor’
Yavuz Uğurdağ / İMOS Yönetim Kurulu Başkanı
Sanayi 4.0, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler açısından büyük bir fırsat. Uluslararası arenada çetin bir rekabetin oluşmasını sağlayacak olan bu yeni çağda şüphesiz bizlerin de kalıcı bir sıçrama yapması gerekiyor. Burada asıl amaç; yüksek teknolojili ürünler üretmek değil, üretilen yüksek teknolojiyle yeni bir zihniyetle üretim yapmak olmalı.
Dolayısıyla düşük beceri gerektiren iş kollarında tamamen otomasyona geçmemiz gerekiyor.
“Bu çağa ayak uyduracak altyapıya sahibiz’
Yalçın Toy / KSİAD Başkanı
Cumhuriyetimizin ilk yıllarında başlayan sanayileşme hareketi 1950’lerden itibaren ulaşım olanaklarının gelişmesi, nüfusun kırsal kesimden şehirlere göç ederek işgücü potansiyeli oluşturması ve özel müteşebbislerin sanayi yatırımlarına girişmesiyle dünyadaki önemli aktörlerden biri haline geldi.
Zaman zaman çalkantılı dönemlerden geçsek de sanayi, ülkemizin kalkınmasındaki başat rolünü hiç bırakmadı.
Bugüne geldiğimizde ise dünya sanayisinin yeni bir devrimin adımlarını attığını görüyoruz. 4. Endüstri Devrimi olarak nitelenen yeni çağ, tarih sayfalarındaki yerini kısa bir süre sonra alacaktır. Türkiye’nin de bu çağa ayak uydurabilecek vizyon, misyon ve altyapıya sahip olduğunu düşünüyorum.
Gerekli strateji oluşturulduğunda ülkemiz sanayi ve teknolojinin barıştığı bu yeni çağın en önemli güçlerinden biri haline gelebilir.
‘Hemen harekete geçmeliyiz’
İlker Biliktü / BURPAS Başkanı
Türkiye’de sanayinin kalbinin attığı şehir olan Bursa için Sanayi 4.0 büyük önem arz ediyor. Gerekli strateji oluşturulması halinde kentimiz; ulaşım olanaklarının gelişmişliği, potansiyeli ve tecrübesiyle yakın coğrafyanın üretim merkezi haline gelebilir. Dünyada çok önemli ağa sahip global markalara ev sahipliği yapan şehrimizde, hem bu potansiyeli elde tutmak hem de yerli üreticilerimizin vizyonunu geliştirmek adına harekete geçmeliyiz.
Bunu gerçekleştirmenin yolu nitelikli iş gücü oluşturmak adına eğitim, bunun yanında Ar-Ge ve inovasyondur.
‘Iskalama şansımız yok’
Ahmet Hamdi Doğan / İYSİAD Başkanı
Türkiye’nin sanayi 4.0’ı ıskalama şansının olmadığını düşünüyorum. Hatta öncü konumda olmalıyız.
Önümüzde çok büyük bir fırsat var. Sanayicilerimizin yapması gereken vakit kaybetmeden yatırımlara başlamaktır. Global pazarda rekabet her geçen gün zorlaşıyor. Eğer siz talep edilen ürünleri ortaya çıkaramaz ve üretimde verim sağlayamazsanız, pazarın dışında kalmanız söz konusu.
Geleceğin teknolojilerini, çalışanlarını, kurum ve kuruluşlarını hep birlikte planlamamız gerekiyor.
Son yıllarda bu anlamda atılan adımların umut verici olduğunu düşünüyorum.
‘Altyapıyı ivedilikle hazırlamalıyız’
Orhan Efe / BUMİAD BaşkanıDünya tarihini yeni baştan yazan endüstri devrimlerinin 4.’süne dünya, koşar adım ilerliyor. Toplumumuzun refah seviyesini bir adım ileriye taşımak için yeniliklere dünya ile aynı anda adapte olmamız gerekli. Bu açıdan ülke olarak başkalarının üretim merkezi olmak istemiyorsak yeni sanayi devrimi için gerekli altyapıyı ivedilikle hazırlamalıyız. Bunun yolunun da eğitimden geçtiğini düşünüyorum. Çünkü bahsettiğimiz yeni dönemin ihtiyacı olan tek şey nitelikli iş gücü.