MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Ne yeni bir sisteme ne de yeni bir rejime gerek yoktur. Başkanlık tesis edilince Türkiye bir kalemde tüm sorunlarından kurtulacak mıdır?'' dedi. Bahçeli, 'Hükümete verdiğimiz fiili destek hukuki bir boyut alabilecek' sözlerine ilişkin olarak ise şu açıklamayı yaptı: “AKP'nin olağanüstü kurultayı sonrasında terörle mücadele zaafa uğrar ve savsarsa, parti olarak TBMM'de her türlü ilave desteği vermekten çekinmeyiz. Bunu da milli görev sayarız."
MHP lideri Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuşuyor. Bahçeli’nin açıklamasının satır başları şöyle:
Şehit haberleri almaktan bunaldık. Türk Milleti adeta ölümle imtihan ediliyor. Şehadetler son bulsun diyoruz, artış gösteriyor. Göz yaşları dinsin diyoruz, artış gösteriyor. Bu kutlu vatan 5-10 kemiksizin engeline takılmayacak kadar kudretlidir. Destekse istenen şartsızdır, yeter ki terör illetinden kurtulalım.
BAŞKANLIK TARTIŞMALARI
Harcı çileyle karılmış kapkara bir dönem yaşıyoruz. Ne yeni bir sisteme ne de yeni bir rejime gerek yoktur. Türkiye’nin önündeki engellere yenilerini eklemek bir defa art niyetliliktir. Çok başlılıktan şikayet edenler, bugün kaç başın olduğunu daha doğrusu başların nasıl uçurulduğunu idrak etmelidirler.
Başkanlık gelince tüm sorunlar çözülecek midir? Başkanlık sisteminin milli bir beklentinin gereği olduğu tezi bize göre abartılıdır. Kuvvetler ayrımının sonlanmasının hangi sorunları tetikleyeceği az çok bellidir. Türkiye’nin tartışması ve uzlaşması gereken temel konusu, kim ya da kimler tarafından yönetildiği değil, nasıl yönetilmesi gerektiğidir.
Konjonktürel gelişmelerle Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini oynatmaya çalışmak Türk Milleti’ni buhrandan buhrana sürükleyecektir. Biz Türk Milleti’nin her kararına saygı duyarız bunda bir sorun yoktur fakat düşünce ve tespitlerimizi de açık yüreklilikle paylaşırız. Cumhuriyetimizin kazanımlarını mirasyedi gibi kolayca elden çıkaramayız.
Sayın Davutoğlu’na bundan sonraki hayat serüveninde başarılar diliyorum. Sayın Davutoğlu ve partisinin iç sorunları ilgi ve merak sahamıza girmemektedir. Ancak AK Parti 14 yıldır ülkemizi tek başına yönetmektedir. Bu partideki her kriz ülkemizi etkileyecektir. Sayın Davutoğlu yoldan önce yol arkadaşına vurgu yapıyorsa ki haklıdır, o zaman bu refikliğin hilafına ilk hareketi kim başlatmıştır?
Sayın Davutoğlu ayrılma tercihinin kendisinin olmadığını söylemiştir. Bu durum karşısında Davutoğlu’nun kenara alınmasında, kızağa çekilmesinde asıl sorumlu kimdir ve bunu niçin gerekli görmüştür? Pelikan Dosyası’nda neler yazdığı bizim meselemiz değildir. Çünkü iki kişi arasında geçen her ne ise bununla ilgili konuşmak taraflara düşer. Fakat ortada bir sorun vardır. Sandıktan çıkan bir iktidar kansız, silahsız tasfiye edilmiştir. Bir hükümet bunalımı büyük sancılar doğuracaktır. Davutoğlu’nu çok eleştirdik, geldiğimiz noktada haklılığımız da ortaya çıkmıştır ancak millet iradesiyle göreve gelmiş birinin böyle buruşturulup kenara atılması da kabul edilebilir değildir.
"SANKİ TOROSLARIN AHI TUTMUŞTUR"
Davutoğlu kendisine oy verenlere büyük bir haksızlık yapmıştır. Bir yönüyle bu AKP’nin tarihe ve millete anlatması gereken kendi iç dengesinin sorunudur. Bizim için önemli olan Türkiye’nin ne olacağıdır. AKP’nin başına geçecek isimlerle ilgili açık arttırma, bahisler dolu dizgin gitmektedir. Davutoğlu sanki yüksekmiş gibi düşük profilli bir başbakan söylentileri dolaşmaktadır.
“Biz gidersek Beyaz Toroslar gelir” diyen Davutoğlu, böyle bir ortamda çekip gitmiştir. Sanki Torosların ahı tutmuştur. Erken seçim için MHP bekleniyormuş. Ağzı olan konuşmuş, sözde okuması yazması olan atıp tutmuştur. Bizim korktuğumuzu hayasızcaiddia edenler, bizden görüp bizimle gece ile gündüz kadar farklı olan zavallılardır. MHP değil barajdan Allah’tan başkasına kulluk etmez, korkmaz.
Biz siyasette tavşana kaç tazıya tut demeyiz. Tavşan arayanların da aklını başından almayız.
Parti olarak AKP’deki gelişmeleri yakından takip edeceğiz.
HÜKÜMETE HUKUKİ DESTEK AÇIKLAMASI
AKP'nin olağanüstü kurultayı sonrasında terörle mücadele zaafa uğrar ve savsarsa, parti olarak TBMM'de her türlü ilave desteği vermekten çekinmeyiz. Bunu da milli görev sayarız.
Biz karanlığa göz kırpmıyoruz. Yangından parsa toplama anlayışında da değiliz.