Bursa Kent Meydanı'nda kalabalığa hitap eden Baykal, anayasa değişikliğinin mecliste yapılış aşamasını anlatarak, "Altında imza sahibi arkadaşlarımız var. Ben onalar dedim ki ‘Arkadaş sen niye böyle bir anayasa önerdin’ dedim. ‘Benim haberim yok ben boş kağıda imza attım’ dediler. Oy vermeniz istenen yasa bunu teklif ettiği söylenen kişilerin boş kağıda imza atarak sorumluluk yüklendiği bir anayasa. Olur mu böyle bir şey? Kendine güvenen biri projesini millete söyler. Millet tartışır. Milletvekilleri buna inanır ve gider imzayı atar. O oy verenler mecliste oy veremediler, ama mecliste ona hayır oyu veren milletvekillerinin, hem de en önde gelenlerinin önemli bir kısmı, 16 Nisanda sandıkta ‘hayır’ oyu verecek. Çünkü bu anayasanın yanlış olduğunu biliyorlar. Ama bunu ifade etmek kolay değil. Özellikle Adalet ve Kalkınma Partili arkadaşlarıma söylüyorum. Sakın ha bu işi parti olayı gibi görmeyin. İşe vatan, memleket, cumhuriyet olayı diye bakın ve ona göre davranın. Bu işin partisi falan olmaz“ dedi.
En başarılı rejimlerin parlamenter rejimler olduğunu dile getiren Baykal, "Bana o zamanki başbakan mektup yazdı. Dedi ki ‘Biz bu sorunu çözmek için biz müzakere süreci açmak istiyoruz. Muhalefet olarak gel bu işi birlikte yapalım’ dedi. Ben dedim ki ‘Benim böyle bir işe katılmam mümkün değil. Size de hiç tavsiye etmem. Bu yola girerseniz bu milletin başına felaket açarsınız.’ 2016’da yaşananlar o felaketti işte. Türkiye’nin Güneydoğusunda hür yaşayacak diye 300 bin vatandaşımız evlerinden oldu. Aylarca sokağa çıkma yasağı ilan edildi” diye konuştu.İktidarın geçtiğimiz zaman içinde birçok yanlışa imza attığını savunan Baykal, "15 Temmuz’da darbe neden oldu biliyor musunuz? Bu 2010’daki referandum olmasaydı. Türkiye böyle bir darbeyle karşı karşıya kalmazdı. Bizi darbeye götüren yolun taşları o referandumla döşendi. Bunu o zaman fark edip söyleyen CHP idi. Bu referandumun bedeli ondan çok daha büyük olacaktır. İnşallah çıkmayacak ama çıkarsa bunun bedeli 2010’dakinden kat kat fazla olacak" şeklinde konuştu.
İHA