Osmanlı mutfağının vazgeçilmezi olan kurutmalık sebzeler, yüzyıllardır Türk mutfağındaki yerini hiç kaybetmiyor. Özellikle kışın tüketilmek için sadece evlerde üretilen kurutmalıklar, son yıllarda toplu halde üretilip dünya pazarına sunulmaya başlandı. Kurutmalığın merkezlerinden olan Gaziantep'te her gün milyonlarca sebze oyularak, kurutulmak için çatı olarak adlandırılan sırıklarda güneşe bırakılıp kurutuluyor. Aralarında patlıcan, biber, kabak gibi sebzelerin bulunduğu kurutmalıklar, yüzlerce kişi için geçim kaynağı da oluyor. Kurutmalıklar için en az 40 derece sıcaklık gerekirken, Gaziantep’teki aşırı sıcaklar kurutmalık işi yapanları mutlu ediyor. Güneşe bırakılan kurutmalıklar bir ile iki hafta sonra toplanıp soğuk ülkelere ihraç ediliyor. Genç kızlar ve kadınların oyduğu sebzeler, 50’şerli olarak iplere geçirildikten sonra güneşe bırakılıyor.
“Ne kadar güneş o kadar kazanç”
Kurutmalık işiyle uğraşan Asiye Özyaprak kazançlarının güneşe bağlı olduğunu belirterek, “ Kurutmalık kışın en güzel yiyeceklerinden bir tanesidir. Dolma oluyor. Önce bunları oyuyoruz. Sonra buraya getirip iple bağlayarak güneşe bırakıyoruz. Koruyunca da toplayıp satıyoruz. Hava sıcaklığı çok önemli hava ne kadar sıcak olursa korutmalıklarımız o kadar güzel olur. Hava sıcak olursa bir haftada kurur. Ancak sıcaklık istenilen düzeyde olmazsa o zaman 20 günü geçer ve güzelde kurumaz. Kurutmalıkları yılın 11 ayı satıyoruz, depolara koyuyoruz isteyen bayilere satıyoruz. Yurt içinde de satıyoruz, özellikle soğuk ülkelere ihracatımız oluyor” dedi.
Mehmet Özyaprak ise, Kurutmalıkların önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirterek, işlerinin sıcaklığa bağlı olduğunu ifade etti. Hava sıcaklığının yüksek olması kurutmalıklarının daha çabuk kuruması anlamına geldiğini, ve ürünlerinin daha güzel olgunlaşmasına neden olduğunu ifade etti.
İHA