İstanbul’da bir güzellik merkezinde botoks yaptırdıktan sonra evde fenalaşarak hayatını kaybeden Kübra Boyraz’ın babası Ekrem Solmazgül, “Hakkımızı arayacağız” dedi.Geçtiğimiz günlerde İstanbul Beylikdüzü’nde bulunan bir güzellik merkezinde botoks yaptırdıktan sonra fenalaşıp hayatını kaybeden ve memleketi Malatya’da toprağa verilen Kübra Boyraz’ın (38) babası Ekrem Solmazgül (66), kızının ölümüyle ilgili kendilerinin Allah’a ve adalete sığındıklarını ifade etti. Acılı baba, "Böyle yerlerin kapanması lazım. Devletin bunlara el atması gerek. Benim çocuğum veya bir başkasının çocuğu da yanmasın. Benim ciğerlerim dağlandı, onların olmasın. Kızımı bana teslim ettiklerinde konuşuyordu, sadece ’baba- anne beni kurtarın’ diyordu. Çok acı çekiyordu. Benim kızdığım nokta; biz oraya gitmişiz, onlar arıyorlar, Kübra’nın telefonundan annesi de yalvarıyordu, ’çocuğuma ne verdiyseniz söyleyin ki Kübra’yı iyileştirsinler. Telefonu doktora veriyor, doktorda hiçbir şey söylemiyor, 3 kere konuşmuş doktorla. Her şeyin kaydı var. Sonra da kalp krizi raporu veriyor. Bunların hepsi anlaşmış sanki. Bu tarz şeylerin bir daha yaşanmaması için adaletin yerine getirilmesini ve bu işlere devletimizin müsaade etmemesini istiyoruz. Bunları takip etsinler. Bu insan ölüsü bu başka bir şey değil ki. Bunlar hayat meselesi. Bunlar kaçak tütün satmıyor, bunlar insan sağlığı ile öldürüyor. İnsanları zehirleyerek öldürüyorlar. Bunların ülkeye sokulmaması lazım. Bunlara neden müsaade veriyorlar. Yazık değil mi? Benim çocuğum öldü, yarın senin çocuğun, öbür gün diğerinin çocuğu. Bu devam ediyor. Çoğuna da Allah sizi inandırsın ki kalp krizi raporu veriyorlar, gidiyorlar, Beylikdüzü’ndeki polislerde Allah razı olsun, onlar olmasa bu iş çıkmazdı bile. Adamlar raporu veriyor, doktoru da görüyorlar ne yapıyorlar bilmiyorum artık Allah bilir. Bilgisi geldi, gözaltına alınanlardan ve serbest bırakılanlardan 1’i kaçmış. Adalet var, yakalayacaklar inşallah. Suçu neyse çeksin, biz hakkımızı arıyoruz, biz fazla bir şey aramıyoruz" şeklinde konuştu.

HABERİ SİTEDEN OKU...