Örgü tekniği ve tamamen el işçiliğiyle imal edilen 115 santimetre uzunluğunda ve 166,20 gram ağırlığındaki altın fuların 14 ayarı 23 bin, 22 ayarı ise 32 bin liradan satışa sunuldu.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, altından emzik, terlik, çanta ve kemer gibi çeşitli giyim ve çocuk malzemeleri imal edip, dizayn konusunda sınır tanımayan tasarımcılar, bu kez de altın fular ile özel ürünlere yeni bir boyut getirdi.
İtalya'da tasarlanan ve İstanbul'daki toptancılar vasıtasıyla temin edilen altın fular, sergilendiği Bursa Kapalıçarşı'daki bir kuyumcu vitrininde büyük ilgi görüyor. Örgü kısmı 95 santimetre olan, iki ucunda onar santimetrelik ince altın zincirler bulunan saçaklarıyla 115 santimetre uzunluğa ve 5 santimetre ene sahip altın fular, 166,20 gram geliyor.
"GÜNDE EN AZ 5-6 KİŞİ MUTLAKA SORUYOR"
Fuların sergilendiği mağazanın sahibi Gülay Durmuş, mağazalarında özel ürünlere yer verdiklerini belirterek, farklı tasarımlarla farklı kitlelere hitap etmeye çalıştıklarını söyledi.
Mağazadaki altın konseptinin, daha çok İtalyan tasarımlarından oluştuğunu belirten Durmuş, "Mağazayı açmadan önce 'vitrinimiz farklı olsun, Bursa'da olmayan bize özel olan bir şey olsun' diye çok uğraştık. Toptancılarımız genelde İstanbul'da. Yaklaşık 15 gün sürekli gidip geldik. 'Ne yapabiliriz ne alabiliriz' diye çabaladık. Böyle bir ürünü görünce dikkatimi çekti. Yaklaşık 3,5 aydır vitrinimizde duruyor ve çok fazla insanın dikkatini çekiyor. Günde en az 5-6 kişi bunu mutlaka soruyor, almak istiyor. Yerlisi de yabancısı da soruyor" diye konuştu.
Durmuş, bunun fuların yanı sıra kemer amaçlı da kullanılabileceğini ifade etti.
Fuların fiyatını duyanların şaşırdığını söyleyen Durmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"(Bu bir servet) diyen de var. Şimdi bir tektaş aldığınız zaman 1 karatlık bir şey aldığınızda zaten 20 bin lira civarında ödüyorsunuz. Bunu da sevenler, kendine yakıştıranlar, durumu da uygun olanlar çok görmüyor. Tabii ki herkesin 'Çok iyiymiş' deyip, alıp çıkmasını da beklemiyoruz. Tabii ki fiyatı yüksek geliyor. Altın çok yüksek şu anda."
Gülay Durmuş, "(Nasıl bir şeymiş, dokunabilir miyiz, bakabilir miyiz, görebilir miyiz, giyebilir miyiz) diye şaşırıp, mağazaya giren insanlar çok" ifadesini kullandı.