Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında verilen karar Yargıtay tarafından bozulan ve dosyaları birleşme talebiyle mahkemeye gönderilen tutuklu sanıklardan Emine Kızıl, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer tutuklu sanıklar Ümmü Gülsün Meşe ve Mithat Tunç ile sanık avukatları da mahkeme salonunda hazır bulundu.
Cumhuriyet savcısı, önceki celse verdiği mütalaasını tekrarladı.
Mütalaaya karşı diyecekleri sorulan Emine Kızıl, olayı gerçekleştirmediğini ve örgütle bağının olmadığını ileri sürdü.
Zararlı bir şey taşımadığını ve kaçma girişiminde olmadığını dile getiren sanık, "Bir fail olarak yargılanmak istemiyorum. Bir fail olarak muamele görmek istemiyorum. Olmayan bir şeyi söyleme şansım yok. Hayatım söz konusudur. Lehime olan hususların görülmesini talep ediyorum." dedi.
Olayla bir ilgisi olmadığını öne süren sanık Mithat Tunç da "O dönem üniversite bitirmeye bir hafta kalmıştı. Nişanlıydım, o yaz evlenecektim. KPSS'ye hazırlanıyordum. Böyle bir olay içerisinde olmam söz konusu değil. Hatice isimli bir kadından bahsedilmiş. Daha önce onun yanında kalacakken herhalde kabul etmemiş, uygun görülmemiş veya kendisi müsait değilmiş. Sonrasında bana telefon açılmış. Neden bu kişinin ifadesi alınmadı sormak istiyorum. Ben olayın mağduruyum. Yıllardır bu mağduriyeti çekiyorum. Tahliyemi talep ediyorum." şeklinde savunma yaptı.
Ümmü Gülsün Meşe ise herhangi bir örgütle ilişkisinin olmadığını ve bu olaya bilinçsiz şekilde dahil edildiğini anlattı.
Tasvip etmediği düşünce sistemiyle yargılanmanın çok ağır olduğunu belirten sanık Meşe, "Ben bilmeden kullanılmamın bedelini fazlasıyla ödedim. Bugün karşınızda gerçekten bir şeylere dayanabilmem için adaletten başka inancım kalmadı. İnandığım için buradayım. Telafisi olmayan şeyler yaşadım. Masumiyetimin anlaşılmasını istiyorum." ifadelerini kullandı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Emine Kızıl'a, "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" ile olayda yaralanan 2 kişi için "Tasarlayarak ve bomba kullanmak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 30 yıl hapis cezası verdi.
Heyet, Ümmü Gülsün Meşe'ye de "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan müebbet, olayda yaralanan 2 kişi için "Tasarlayarak ve bomba kullanmak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs" suçu ile "Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirmesi" suçlarından 31 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası ile 27 bin 760 lira para cezasına çarptırdı.
Sanıklardan Mithat Tunç ise "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma" suçundan 8 yıl 9 ay hapis cezası aldı.
-OLAY
Tarihi Ulu Cami'nin batı girişi bölümünde, 27 Nisan 2016'da "Sultan Yıldız" adına düzenlenmiş sahte kimlik kullanan Eser Çali adlı terörist, üzerindeki bomba düzeneğini patlatmıştı. Olayda terörist ölmüş, civardaki 13 vatandaş yaralanmıştı.
Teröristin örgüt bağlantılarının ortaya çıkarılması amacıyla başlatılan soruşturma kapsamında Bursa, Mardin, Şanlıurfa, İzmir, İstanbul ve Afyonkarahisar'da 17 kişi gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden 11'i, savcılıktaki sorgularının ardından salıverilmiş, Emine ve kardeşi Tuba Kızıl ile Ümmü Gülsün Meşe, Zekiye Zarka, Mithat Tunç ve İsa Casim sevk edildikleri hakimlikçe tutuklanmıştı.
İddianamede teröristin, silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın, metropollerde canlı bomba tarzı eylemlerde bulunan TAK yapılanmasının talimatları doğrultusunda saldırıyı gerçekleştirdiği, sanıklardan Emine Kızıl'ın da canlı bomba eylemi için Mardin'in Kızıltepe ilçesine giderek kendisine teslim edilen patlayıcı maddeyi paketleyip valiz içinde Afyonkarahisar'a getirdiği, ardından bunun Bursa'daki saldırıda kullanıldığı aktarılmıştı. Ümmü Gülsün Meşe ve Mithat Tunç'un ise patlayıcının teröriste ulaştırılmasına ve Bursa'da saklanmasına yardımcı oldukları ifade edilmişti.
Sanıklardan Zarka ilk celsede, Tuba Kızıl ile İsa Casım ise sonraki duruşmalarda tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinde "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Silahlı terör örgütlerine silah sağlama", "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs", "Mala zarar verme" ve "İbadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçlarından yargılanan tutuklu sanıklardan Emine Kızıl, ağırlaştırılmış müebbet ve toplam 77 yıl 1 ay hapis cezası ile 33 bin 320 lira para cezası, Ümmü Gülsün Meşe, ağırlaştırılmış müebbet ve toplamda 57 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası ile 760 lira para cezası, Mithat Tunç da 8 yıl 9 ay hapis cezasına mahkum edilmişti. Tutuksuz yargılanan 3 sanığın beraatine, firari sanığın dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.
İstinaf talebinin ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararı ile sanıklar hakkında "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan usulüne uygun olarak açılmış dava olmadığından Cumhuriyet Başsavcılığına bildirilerek dava açılmasının temin edilmesi isteminde bulunulmuştu.
Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin müzekkeresi ile sanıklar hakkında Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulması üzerine Başsavcılık, "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan birleştirme talepli dava açmıştı.