Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 15 Temmuz Milli Birlik Günü nedeniyle Atatürk Havalimanı’nda düzenlenen etkinliğe katıldı. Hain darbe girişiminin 3’üncü yıl dönümünde yeniden Atatürk Havalimanı’nda vatandaşlara hitap eden Erdoğan, büyük coşkuyla karşılandı. Konuşmasının başında 15 Temmuz şehitlerini ve gazilerini anan Erdoğan, “Şehit verdiğimiz 251 vatan evladının her birine Rabbim’den rahmet niyaz ediyorum. Gazilerimize sıhhat ve afiyetler diliyorum. Bizler inanıyoruz ki şehitler peygamberlerden başka hiçbir kula nasip olmayacak en yüce makamın sahibidirler. Kabirleri nur, mekanları cennet olsun inşallah. Emniyet teşkilatımızın bütün kahraman mensuplarını, şanlı polislerimizi bir kez daha muhabbetle kucaklıyorum. Peygamber ocağı TSK’nın ülkesine gönülden bağlı her bir subayını, astsubayını, uzman personelini ve erlerini alınlarından öpüyorum. Darbenin ilk anlarından itibaren cesaretle ihanetin üzerine giden yargı mensuplarımıza buradan şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı. 15 Temmuz hain darbe girişiminde Atatürk Havalimanı’nın kritik bir nokta olduğunu hatırlatan Erdoğan, “Burası anlamlı bir mekan. O gece burası iki anı tespit etti. Bunlardan bir tanesi saat 23.15 civarı. Tankların arasından sayın Bay Kemal gelip Bakırköy’e geçti. Bakırköy Belediyesi’nde kendi ifadesiyle gidebilecek bir otel bulamadığı için oraya gittiğini söyledi. 01.15’de biz yine buraya indik. Eşim, kızım, torunlarım ve damadımla beraber buraya indik. Burada kim vardı millet vardı. Beraberce buradan üzerimizden geçen F16’lar vardı. Üzerimizden geçen helikopterler vardı. Onlar mermilerini yağdırıyordu. Fakat biz bir şeye inanıyorduk. ‘Korkmayın Allah bizimle beraberdir’. O gece 16 saat süren o süreçte şahsım basın toplantımı yapım, valimiz aynı şekilde, 1. Ordu komutanımız aynı şekilde. Basın toplantıları yapıldı ve mesaj verildi. Her şey yerli yerine oturdu” diye konuştu.
"HİÇBİR DARBE, DARBE GİRİŞİMİ YAPANLARIN YANINA KAR KALMADI" 15 Temmuz gecesi dik bir duruş sergileyerek dünyaya örnek olan Türk medyasına, sivil toplum kuruluşlarına ve aydınlara teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sabaha kadar kesintisiz ezan ve sala okuyan imamlarımıza, seccadelerinin başında dua eden kardeşlerimize şükranlarımı sunuyorum. Dünyanın dört bir yanında Türk bayrakları ile sokaklara çıkan soydaşlarımıza, kardeşlerimize özellikle selamlarımı gönderiyorum. O gece barikatları aşarak, kurşunları savuşturarak TBMM’ye gelen, tepelerine bırakılan bombalara rağmen vakur duruşlarını bozmayan milletvekillerimizi selamlıyorum. Millet sokakta istiklalini korurken, milletin vekilleri de orada demokrasiye sımsıkı sahip çıkmıştır. Milli mücadelede işgal kuvvetleri Polatlı’ya kadar geldiler ama meclise saldıramadılar. Daha önceki darbelerde milli iradeye meclis ruhuna saldırı olsa da meclis binası fiilen hedef alınmadı. 15 Temmuz’da caniler bunu bile yaptılar. Hamdolsun milletin iradesine de evine de uzanan eller bizzat millet tarafından kırıldı. Hiçbir darbe, darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı. Allah’ın izni ile bundan sonra da kar kalmayacaktır. Yeter ki siz böyle dik durun. İnşallah 15 Temmuz’dan sonra artık hiç kimse milletin iradesine el uzatmayı aklının ucundan bile geçiremeyecektir. Bizler milletçe vatanımıza, bayrağımıza, ezanımıza, demokrasimize sahip çıktıkça hiçbir gücün eli Allah’ın izni ile oralara uzanamayacaktır. Hiçbir ihanet şebekesi, hiçbir terör örgütü birliğimizi, içinde bulunduğumuz beraberliğimizi bozamayacaktır” şeklinde konuştu.
"RUHLARINI İBLİSE SATANLAR VAR, O MÜPTEZELLER TÜRKİYE’Yİ ELE GEÇİREMEYECEKLER" Konuşmasında FETÖ terör örgütünü hedef alan Erdoğan “Ruhlarını iblise satanlar var. O müptezeller Türkiye’yi ele geçiremeyecekler. O karanlık gecede okunan ezanlar ve salalar kalplerimizi nasıl bütünleştirdiyse, inşallah bundan sonra da aynı inançla yolumuza devam edeceğiz. Şehitlerimizin hiç birini unutmayacağız. İşte buraya nereden geldik Ankara Emniyet Müdürlüğü binasını da bombalayıp yıkmışlardı. Onlar emniyet müdürlüğü binamızı yıkarak sakalımızı tıraş ettiler, biz muhteşem bir emniyet müdürlüğü binası yaparak onların kolunu kanadını kırdır. Çünkü tıraş edilen sakal daha gür biter ama kesilen kol yerine gelmez” açıklamalarında bulundu.
ERDOĞAN’DAN ŞEHİT YAKINLARI VE GAZİLERE MÜJDE Konuşmasında şehit yakınları ve gazilere müjde veren Erdoğan, “Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız tarafından hazırlıkları yürütülen Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın kuruluşu resmen tamamlanmıştır. Çünkü bunun çok istismarı yapılıyor. Onun için istedik ki Aile Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığımız ile bu devletin teminatı altında olsun. Bu vakfımız aracılığı ile şehit yakınlarımıza ve gazilerimize verdiğimiz hizmetleri daha iyi yürüteceğimize inanıyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin karanlığa gömülmek istendiğini vurgulayarak konuşmasını şöyle sürdürdü: “Allah kurdukları tuzakları sahiplerinin başına geçirdi. Geceye yenilmeyen her insana ödül olarak bir sabah, bir gündüz ve bir güneş vardır diyor bir şairimiz. O karanlık geceye teslim olmadıkları için milletimin her bir ferdine minnettarız. O karanlık geceyi aydınlatan herkese minnettarız. Siz bambaşkasınız. Siz kurşunların üzerine gittiniz. Yılmadınız ve bazı gençlerimiz kendilerini tankların altına attı. Bazıları da gazi oldu. Bu yürektir yürek, kürek değil. Bunu ancak bu millet yapar. Geceye yenilmeyenler, uçaklara, helikopterlere, tanklara karşı duranlar vakit sabaha döndüğünde istiklallerini ve istikballerini kurtarmış olmanın gururuyla ödüllerini aldılar. Bu ülkenin asıl sahibi şehitler ve gazilerdir. Biz burada özgürce sözümüzü söyleyebiliyorsak şehitlerimizin, gazilerimizin ve tüm kahramanlarımızın sayesindedir.”
“15 TEMMUZ MİLLETİMİZE ESARET BOYUNDURUĞU VURMA ÇABALARININ FARKLI BİR ÖRNEĞİYDİ" Milli mücadeleyi, Çanakkale Zaferi’ni, Kut’ül Amare’yi hatırlatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “15 Temmuz milletimize esaret boyunduruğu vurma çabalarının farklı bir örneğiydi. İhanet çetesi ile milletimiz esir alacaklarını sananlar, asırlar boyu olduğu gibi bir kez daha derslerini aldılar. Nasıl bir istiklalimizi korumaktan vazgeçmiyorsak, bizim önümüze tuzak kuranlar da emellerinden vazgeçmeyecektir. Ülkemizin önündeki engeller, maruz kaldığı sıkıntılar hep bu kadim kavganın tezahürleridir. Suriye meselesini böyle okumayanlar, Irak meselesini böyle okumayanlar, Doğu Akdeniz, Kıbrıs, Ege konularında karşı tarafı haklı bulanların zihinleri iğfal edilmiştir demektir. Ülkemizin mücadelesini sıradan bir çekişme parantezine hapseden zaten iflah olmaz bir mankurta dönüşmüştür. İçinden geçtiğimiz dönemin gelecek çeyrek asrımızı biçimlendirecek bir öneme sahip olduğunu görmeyene diyecek sözümüz kalmaz” dedi.