Acele kamulaştırma kararının çok yanlış tartışıldığını söyleyen Galip Ensarioğlu "Sanki bu acele kamulaştırma kararının içerdiği bölgenin tamamı kamulaştırılacak gibi algılanıyor. Halbuki bu kararın bakanlar kurulununda alınmasının sebebi mağdur olan, evinden yurdundan olan insanların evi tahrip olan insanların bu mağduriyetlerinin giderilmesi bunların kamulaştırılması ve bedellerinin ödenmesi" dedi. Kamulaştırmayı uzun zamana yaymanın vatandaşı daha da perişan edeceğini vurgulayan Ensarioğlu sözlerine şöyle devam etti: "2-3 gündür süren bütün tartışmalar şu; Sur insansızlaştırılacak, sizi öldürdüler şimdi malınıza el koyuyorlar. Peki 3 aydır çatışmalar sürerken örgüt gidip orada bütün milletin evini başına yıkarken evini birbirine bağlarken, evine el koyarken bir gün televizyonlar karşısında bu milletin evine niye el koydunuz, evini niye deliyorsunuz, mahremiyetinin içine niye girdsiniz, milleti niye perişan ettiniz, şiddeti niye sivil alana taşıdınız, sivil alanda ne işiniz var, gençleri neden ölüme sürüklediniz...3 aydır bunu demiyenler bugün operasyon bittikten sonra biz bu yaraları sarmak için tarihi yerleri ayağa kaldırmak için...Diyarbakır Sur içini dün sayın Başbakanla 4 saat toplantı yaptık Kültür Baknımız, Çevre Şehircilik Bakanımız ve ilgililerle birlikte 4 saat sadece Sur'u konuştuk. Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanımız ve hükümetimiz Sur'un üzerine adeta titriyor. Biz orada o tarihi değerleri nasıl hızlı bir şekjilde kurtarıp ayağa kaldırabiliriz sur içini koruma amaçlı imar planı var 2012'de büyükşehir belediyesinin onayladığı yani Sur içi belediyesinin onayından geçmiş UNESCO'nun onayından geçmiş Yıldız Teknik Üniversitesi'nin katkılarıyla hazırlanmış olan projenin bir santim dışına çıkmayacağımızı söylediğimiz halde, kendilerinin onayladığı projeyi uygulayacağız dediğimiz halde efendim milletin malına el konulacak, orası insansızlaştırılacak bilakis şu an Sur'da operasyonlarının yürütüldüğü 6 mahallede çok büyük tahribat var. O tahrip edilmiş evlerin sahiplerinin bedellerinin kendilerine ödenmesi orada yaşayanların mağdur edilmemesi için hızlı bir şekilde bu işlemleri yürütmek amacıyla bu kararlar alınmış ve orada yıkılan evlerin yerine koruma amaçlı imar planının emrettiği şekilde taş evler tarihi yapıya uygun sokaklar inşaa edilecek o yakılan yıkılan camiler kiliseler onarılacak." ABD elçiliği aramış Ensarioğlu, iddiaların büyük bir kara propaganda ürünü olduğunu öne sürdü ve Sur'daki durumun ABD'nin diplomatik temsilciliğini tarafından da merak edildiğini aktardı. "Yani öyle büyük bir kara propaganda yapılıyor ki bugün Amerikan elçiliğinden ben arandım bu haberleri nasıl değerlendiriyorsunuz diye kiliseye el konacakmış! Ya nasıl kiliseye el konulacak? Orada 7 tane kilise var tahrip edilmişse bunlar onarılacak onun cemaati neyse onun mülkü ve malıdır. Oradaki tarihi evlerin hiç birine el konmayacak onların sahipleri var orada yaşayacaklar. Orada tarihi dokuya uygun olmayan ve insan yaşamını tehdit eden kaçak yapılar ayıklanacak ve tarihi yapıya uygun imar planında olduğu gibi evler inşaa edilecek. Yani belediyenin dibine imza attığı şeyi biz yapacağız, onlar itiraz ediyor" ifadelerini kullanan AK Partili vekil Sur'daki rant iddialarına da şu cevabı verdi: "Siyasette ve hizmette kimse bizimle yarışamaz. Bir iddiamız var ama yalan ve iftirayla baş etmek çok zordur. Hiçbir şey yapmayanlar bu yıkıma ses çıkarmayanlar şimdi bu şehir yeniden ihya edilecek, tarihi eserler onarılacak, şehrin ekonomisi ayağa kaldırılacak bunun telaşı içindeler. Benim ismim verilerek Sur'da evler satın alınıyor rant elde edecekler. Benim kendi evim bile kira. Tek bir ailemin ferdi ble orada ev alnış değil. Buna misaade de etmeyiz. Zaten bu kamulaştırma kararını almakla bu rantiyecilerin de önünü kestik. Bu kamulaştırma kararı ile hiç kimse vatandaşın evini alamayacak ucuza. Vatandaş eğer evini vermek istiyorsa oturacak malının nerdeyse değerinin üzerinde bir şekilde devlet bunun bedelini ödeyecek."
VATAN