Olay, önceki gün saat 16.00 sıralarında Doğancılar köyü Tavukalanı bölgesinde meydana geldi. Ramazan Bayramı dolayısıyla Bursa'dan akraba ziyaretine giden Mehmet Kağan Yılmaz (18) ve Adil Karabulut (18), serinlemek için Orman Bölge Müdürlüğüne ait yangın söndürme havuzuna girdi. Havuza giren Adil Karabulut’un çıkamaması üzerine yardım için içeri giren Mehmet Kağan Yılmaz da boğuldu. Bursa Tophane Endüstri Meslek Lisesi'nden yeni mezun olan iki gencin, üniversite sınavına hazırlandıkları öğrenildi.
'UYARI LEVHASI YOK, SADECE ETRAFINA TEL ÇEVRİLİ'
Gençlerin cenazeleri otopsi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna getirildi. Köy muhtarı ve ölen gençlerden Adil Karabulut’un amcası Kamil Karabulut, yaşananları şöyle anlattı: “Orman ekipleri yangın havuzunu daha yeni yaptılar. Suyu yeni salındı. Bir uyarı levhası olmadığında dolayı, derinliğini de bilmediklerinden dolayı iki arkadaş serinlemek için girmiş. Yanlarında bir arkadaşları da varmış, o girmemiş, o haber verdi. Köylüler koştuk, jandarmaya, polise, itfaiyeye, ambulansa haber verdik, yardım istedik. Ama memleketimiz kırsal yer olduğu için yardımlar geç ulaştı, kurtaramadık.”
'HAVUZU BİZE SORMADAN YAPTILAR'
Bu sene köylerin büyükşehirlere bağlandığını hatırlatan muhtar Karabulut, “Yetkililer, muhtarlıklardan alındı. Bizim fazla yetkimiz kalmadı. Maalesef bize sormadan Orman İşletme Müdürlüğü yangın havuzunu yaptı. Derinlik uyarısı olsun, tehlikeli levhaları olsun konulmamış, yok. Sadece tellerle çevrilmiş. Çocuklar da bayram dolayısıyla köye geldiler, Bursa’da ikamet ediyorlardı, işsizlik nedeniyle köyden göçmüşlerdi. Havuzun 5 bin tonluk olduğu söyleniyor, derinliği de o an 6 -7 metre vardı.” diye anlattı.
KEYİK: HAVUZUN TAHLİYE VANASI YOKTU, İTFAİYE ARACI BOZULDU
Dursunbeyliler Dernek Başkanı Aydın Keyik ise gençlerin, geleneksel olarak düzenlenen köy hayrına katılmak için köye geldiklerini belirterek, şu bilgileri verdi: “Köy hayrının 50 metre altında 2 ay önce yangın havuzu yapılmıştı, tel örgüyle çevriliydi. Gençlerden biri giriyor, çıkamıyor, diğeri de onu kurtarmak için giriyor, o da çıkamıyor. Köy halkı olarak toplandık, yardım istedik. Ama coğrafi yapı nedeniyle geç ulaşıldı.”
İki itfaiye aracı geldiğinde suyu boşaltmaya çalıştığını ancak kısa sürede bozulduğunu belirten Keyik, şöyle devam etti: “Havuzun tahliye vanası yoktu. Belimize halat bağlayıp girdik ama çıkmak zorunda kaldık. İtfaiye aracının biri su tahliyesi yaptı ama 5 dakika sonra pompa arıza yaptı, durdu. Ötekinin de arızalı olduğu söylendi. Yangın helikopteri istedik o gelmedi. O gelseydi sonuç değişmezdi belki ama en azından cenazelerimizi erken çıkarırdık. Su tahliye edildikten sonra cenazeleri çıkardık. Cenazeleri bugün adli tıptan alıp ikincide Doğancılar köyünde defnedeceğiz. Köy hayrımızı da iptal ettik.”