Kocaeli’de 20 yaşındaki genç kızı öldürüp pencereden aşağı attıkları iddia edilen İsrail vatandaşı baba ve oğlunun yargılandığı dava görülmeye devam etti. Duruşmada söz alan baba ve oğlu suçsuz olduklarını iddia etti.Kocaeli’nin İzmit ilçesi Cumhuriyet Mahallesi’nde 5 Şubat 2019 tarihinde meydana gelen olayda 20 yaşındaki bir genç kızın 3. kattan aşağı atladığı ihbarını alan sağlık ve polis ekipleri gittikleri evde Filistin asıllı İsrail vatandaşı olan 20 yaşındaki Siwar Keblawi’nin hayatını kaybettiğini ve düştüğü yerden eve taşındığını belirledi. Evde incelemelerde bulunan polis ekipleri, genç kızın odasının kapısının kırık ve ölen Keblawi’nin boğazında morluklar olduğunu tespit etti. Genç kızın öldürülmüş olabileceğinden şüphelenen ekipler tarafından yapılan incelemelerde güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde genç kızın 2 kişi tarafından taşındığı tespit edildi. Ekipler, olay esnasında evde bulunan Siwar Keblawi’nin babası Z.K.’yi gözaltına aldı. Genç kızı eve taşıyan diğer kişinin ise Z.K.’nin oğlu Y.K. olduğu tespit edildi. Ekipler tarafından düzenlenen operasyonda Y.K. Sabiha Gökçen Havalimanında yakalanarak gözaltına alındı. Genç kızı daha önceki nişanlılarından ayrılması nedeniyle öldürdüğü iddia edilen baba ve oğlu tutuklandı.
Sanıklar 3. kez hakim karşısına çıktı‘Üstsoydan akrabayı kasten öldürmek’, ‘Tasarlayarak öldürme’ suçlarından yargılanan Z.K. ve oğlu Y.K., 3. kez hakim karşısına çıkartıldı. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 3. celsesinde, bir önceki duruşmada genç kızı öldürmediklerini iddia eden baba Z.K. ve ağabey Y.K. hazır bulundu. Duruşma baba Z.K.’nin olay gecesi yardım istediği Suriye uyruklu Halit İsa Kaniki’nin tanık olarak dinlenmesi ile başladı. Verdiği ifadede olay gecesi Z.K.’nin kendisini arayarak kızı Siwar’ın pencereden atladığını ve Türkçe bilmediği için kendisinden yardım istediğini belirten tanık Halit İsa Kaniki, “Z.K. benim telefon satışı yaptığım dükkana gelirdi. Orada tanıştık. Benim dükkanıma gelerek ev almak istediğini, kendisine tercümanlık için yardım etmemi söyledi. Ben de daha 3 ev satın almasında kendisine yardımcı oldum. Yaklaşık 1 buçuk yıldır kendisini tanırım. Sürekli dükkanıma gelip gider. Kızı ile birlikte de gelirdi. Ama biz kızıyla hiç konuşmazdık. Evime geldiği zaman da o eşimle konuşurdu, biz de Z.K. ile sohbet ederdik. Olay akşamı Z.K. beni saat 21.30 telefonla aradı. Kızı Siwar’ın pencereden düştüğünü söyledi. Beni çağırdı. Oraya gittim. Ambulansı arayamadım. Çünkü evin adresini tarif edemezdim. Daha sonra komşusunun kapısını çaldım. O aradı. Daha sonra ambulansı beklerken ben evin girişine çıktım. Orada Siwar’ı gördüm, salondaydı. Ama yüzünü görmedim, bir örtüyle kapatılmıştı. Daha sonra ambulans geldi, hastaneye götürdü” dedi.Bilirkişi raporunda dikkat çeken detayTanığın savunmasının ardından söz alan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı, tanığın ifadesine itiraz ederek, ifadelerinin kurgulanmış olduğunu ve itibar edilmemesi gerektiğini ifade etti. Sanıkların avukatları ise tanığın ifadelerinin olayı doğru bir şekilde yansıttığını dile getirdiler. Savunmaların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, olay gecesi yaşananlarla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunun geldiğini belirtti. Mahkeme heyeti, bilirkişi raporundaki görüntülerde, Siwar’ın pencereden düşmesinden kısa bir süre sonra Z.K.’nin evden elindeki siyah bir poşetle dışarı çıktığı ve bir süre sonra poşetsiz eve döndüğünün tespit edildiğini söyledi. Raporda yer alan ayrıntı ile ilgili savunma yapan Z.K., “Kızımın kanlı yüzünü sildiğim peçeteleri poşete koydum. Ambulansı beklerken poşeti çöpe atmak için evden dışarı çıktım. Yahya bu sırada yanımda değildi. Görüntüler buna ilişkindir” diye konuştu.“Kendi evladını öldürecek kadar cani insanlar değiliz”Daha sonra Cumhuriyet Savcısı, sanıkların, haklarında yurt dışı yasağı çıkartılarak tahliye edilmelerini talep etti. Söz alan sanık avukatları da müvekkillerinin uzun süredir suçsuz bir şekilde tutuklu bulunduklarını ve bundan dolayı mağdur olduklarını belirterek, tahliyelerini talep etti. Mahkeme heyeti kararını açıklamadan önce son kez sanıklara söz verdi. Savunma yapan Z.K., Benim ve ailemin bu olayda hiçbir suçu yoktur. Bizim kültürümüzde de böyle bir şey yoktur. Kendi evladını öldürecek kadar cani insanlar olmadığımız gibi inancımız da buna el vermez. Önceki ifadelerimizde de söylediğim gibi biz suç işlemedik. Kızım intihar etti. Cezaevinde olmamız bize azap çektirmektedir” şeklinde konuştu.“İnsanların bize cani gözüyle bakması yeter”Daha sonra söz verilen sanık Y.K. ise suçsuz olduklarını iddia ederek, “Babamın da anlattığı gibi biz bir şey yapmadık. Ben kardeşimin cenaze törenine bile katılamadım. Yasını da yaşayamadım. İnsanların da bize cani gözüyle bakması yeter. Tahliye edilmemizi istiyorum” ifadelerini kullandı.Sanıkların dinlenmesinin ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.