Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından açıklana raporun, dernek olarak üzerinde durdukları “OSB bölgelerinde kreş açılması gerekliliğinin altını çizdiğini kaydeden BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı İpek Yalçın, , “Kadın istihdamının önünde yer alan engellerin kaldırılması, dolayısıyla kadınların işgücü piyasası içinde maddi güçleri ve benlik saygılarının arttırılarak, sosyal hayata aktif şekilde katılmaları ve böylelikle sağlıklı nesiller yetiştirerek, toplumun güçlendirilmesi amaçlanmalıdır” dedi.
Türkiye’de özellikle son yıllarda, kadın istihdamının artırılması ve kadınların iş gücünde daha aktif bir şekilde rol üstlenmesi adına çalışmalar hız kazanmasına rağmen ülkemiz halen daha, bu konuda gelişmiş ülkelerin bir hayli gerisinde…
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) tarafından açıklanan “İş Dünyasında Kadın“ 2. Faz raporu da bu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi.
Rapora göre; 2010-2015 yılları arasında yaklaşık 1 milyon kadın, ‘çocuk bakımı’, 112 bin kadın ise ‘yaşlı bakımı’ sebebiyle, iş hayatından uzaklaşmak durumunda kaldı.
Bu noktada, kreş sayısının yetersizliği, ücretlerin yüksekliği ve hizmet kalitesine olan güvensizlik gibi faktörler, annelerin iş hayatı yerine, çocuk bakımını üstlenmesine neden oluyor.
KREŞ DESTEĞİ ŞART
Konuyla ilgili açıklama yapan BUİKAD Yönetim Kurulu Başkanı İpek Yalçın, açıklanan raporun dernek olarak üzerinde durduklarını belirterek, OSB bölgelerinde kreş açılması gerekliliğinin özellikle altını çizdi.
Yalçın; “Kadın istihdamının önünde yer alan engellerin kaldırılması, dolayısıyla kadınların işgücü piyasası içinde maddi güçleri ve benlik saygılarının arttırılarak, sosyal hayata aktif şekilde katılmaları ve böylelikle sağlıklı nesiller yetiştirerek toplumun güçlendirilmesi amaçlanmalıdır” dedi.
KATILIMIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILMALI
Kadınların işgücüne katılımının artırılması için katılımın önündeki engellerin de muhakkak kaldırılması gerektiğini vurgulayan Yalçın, “Kadınların istihdama katılamıyor olması, ücretsiz bakım emeğinin ağırlıklı olarak, kadınlar tarafından sağlandığı gerçeğini doğrular niteliktedir. Kadınların işgücüne katılımının artırılması ancak katılımın önündeki engellerin kaldırılması ile mümkün olacaktır. Çocuk bakım yükünün kadınlara yüklenmesi ise kadının işgücüne katılımını engelleyen faktörlerin başında gelmektedir. Birçok çalışma, erken dönem çocuk bakımı ve okul öncesi eğitim olanakları artırıldığında, kadınların çalışma hayatına katılım oranlarının da önemli ölçüde arttığını göstermektedir” diye konuştu.
KADIN GÜÇLENİRSE TÜRKİYE GÜÇLENİR
McKinsey’in “Women Matter (Kadınlar Önemlidir)”raporunun detaylarını da paylaşan İpek Yalçın, “2025’e kadar, kadınların eşit katılımının sağlandığı en iyi senaryoda, küresel düzeyde toplam GSYH’de %11’lik, yani 12 trilyon dolarlık bir artış öngörülmektedir. Bu nedenle, kadını istihdamda tutacak eylem planları alınmalıdır. Kadın güçlendiği takdirde Türkiye güçlenecek ve olması gereken refah seviyesine ulaşacaktır” ifadelerini kullandı.