Uygulanacak tedavinin ritim bozukluğunun sebebine yönelik planlanması gerektiğini belirten Dr. Kanat, “Çoğu aritmiler zararsız olarak kabul edilir ve tedavi gerektirmez. Aritmi sebebi ne olursa olsun ilk yapılacak şey yaşam tarzı değişikliği olmalıdır. Çay, kahve, sigara, alkol gibi kalbin elektriksel sistemini tetikleyen etmenlerden uzak durulmalıdır. Diğer tüm kalp hastalıklarında olduğu gibi ideal kiloyu koruyarak kalbin iş yükünü azaltılması gerekir.” diye konuştu.
UYGULANAN TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Uygulanan tedaviler hakkında bilgi veren Dr. Selçuk Kanat, şöyle tamamladı: “Bazı ritim bozuklarında ise radyofrekans ve cryoablasyon (dondurmalı) gibi ablasyon tedavileri ile kesin tedavinin sağlanması mümkündür. Radyofrekans yöntemi ritim bozukluğuna sebep olan bölgelerin yakılması işlemidir. Cryoablasyonda ise ritm bozukluğuna sebep olan bölge eksi 55-60 dereceye soğutularak ritim bozukluğu ortadan kaldırılıyor. Bu yöntemlerin farklı ritim bozukluklarının tedavisinde kullanıldığını belirtirken kalbin hızlı ve düzensiz çalışmasına ve beraberinde inmeye sebep olan atrial fibrilasyonun tedavisinde ise cryobalon (dondurmalı) ablasyon yöntemi ve üç boyutlu kompleks haritalama ile radyofrekans ile ablasyon kullanarak yüzde 80 lere varan kalıcı tedavi sağlanıyor. Yüksek İhtisas hastanesinde tüm ritim bozukluklarına karşı elektrofizyolojik çalışma ve gerek görülmesi halinde ablasyon tedavileri başarıyla uygulanıyor.”