Süleyman Soylu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Siyaset terör örgütlerinin kuklaları olmamalı. Bir babanın evladını DHKP-C'den korumak için nasıl dövündüğünü, DHKP-C mensupları tarafından nasıl tehdit edildiğini hep bereber tanıklık ettik. Bu kişiler devletin maaş verdiği maaşlar, biri öğretmenmiş biri de akademisyen kusura bakmasınlar biz çocuklarımızı terörist olarak eğitsinler diye okula göndermiyoruz.Bu kişinin DHKP-C ile doğrudan bir organik bağı söz konusudur. Birçok eylem altına imza atmışlar.
Garip olan şey şu; bir kere doktora muayeneye gidiyorlar kendi istedikleri gibi rapor vermedi diye DHKP-C'nin gazetelerinden doktoru linç etmeye çalışıyorlar. Bu eylemi 2 siyasi parti bu eylemi masum gibi göstermeye çalışan bir anlayış ortaya koyuyor. Çocuklarımızın eğitimin bu kişiye neden teslim ettiğini sorgulamayacak mıyız?
Semih Özakça; bu kişinin silahlı terör örgütüne üye olma, kemiklerin kırılmasına sebebiyet verecek derecede kasten yaralama suçlarından yürüyen ceza davaları olduğunu kimse neden yazmıyor.