CHP'li Bekir Başevirgen, gelinen noktada üreticinin malına verilen fiyatların düşüklüğünden, tüketicinin ise raflardaki fiyatların yüksekliğinden yakındığını söyleyerek "Öyle ki vatandaşlar, 'elimize geçen ücretlerle çocuklarımızın süt ve süt ürünlerini yeterince tüketmelerini sağlamamız mümkün değil, diyor. Koskoca hayvancılık sektörünün sürdürülebilir olmaktan çıktığına üzülerek şahit oluyoruz." dedi.
Sektörde oluşan sıkıntılara karşılık piyasayı düzenlemekle görevli Toprak Mahsulleri Ofisi'nin ise tek çareyi ithalat yapmakta gördüğünü söyleyen Bekir Başevirgen ithalata ilişkin şu bilgileri paylaştı:
"Bu amaçla ortalama 5.000 liraya mal ettiği ithal arpanın tonunu 2.500 lira, mısırın tonunu ise 3.000 liradan sanayiciye vererek fiyatları tutmaya çalışıyor. Tabi bunun sonucunda vatandaşlarımızın vergilerinden kesilen milyarca lira görev zararını ödemek bizlere kalıyor. Oluşan milyarlarca lira görev zararına rağmen yem fiyatlarındaki artış yine de durdurulamıyor. Çünkü TMO piyasanın ihtiyacının ancak 1/3'ünü karşılayabilmekte ve geriye kalan 2/3'lük kısım ise yüksek fiyatlarla temin edilebilmekte."
"UMUDUMUZ ÇUKUROVA HASADINDA"
Bekir Başevirgen, umutların Mayıs ayı itibariyle Çukurova'da arpa ve buğday hasatlarının başlaması ve rekoltenin yüksek olmasına kaldığını söyleyerek,"Buradan gelecek ürün piyasayı bir süreliğine rahatlatabilir. Fakat oradaki rekolte miktarı ve fiyatlandırma nasıl olacak henüz belli değil" dedi.
"VADEDİLEN DESTEKTEN BİRÇOK ÜRETİCİ YARARLANAMIYOR"
Başevirgen yetiştirici maliyetlerindeki artışın geçen yıla göre %300'ün üstünde olduğunu söyleyerek "Geçen sene 80 lira civarında olan hayvan yeminin 50 kg'lık çuvalı ortalama 300 lira. Kaba yem kaynakları olarak kullanılan saman 2 lira, mısır silajı 1,5 kuruş, yonca 3 lira civarında. Maliyetler katlanarak artmışken ellerine geçen paradan kimse memnun değil" diye konuştu.
Geçen sene 6-7 lira civarında olan ambalajlı 1 litre pastörize sütün bugün ortalama 14 liraya tüketildiğini veönlem alınmaz ise yaz aylarında 1 litre pastörize sütün 20 liranın üstünde fiyatlarla tüketileceğini ifade eden Başevirgen, "Buna bağlı olarak yoğurt, peynir ve tereyağı gibi süt ürünlerini de yaklaşık yüzde 40 oranında zamlı tüketeceğiz. Bu nedenle Bakanlık zaman kaybetmeden ve işin tüketici ayağını da unutmadan süt piyasasını yeniden düzenlemelidir" önerisi yaptı.