Avrupa'nın en büyük bağımsız kahve zincirlerinden CaffèNero, Korupark ve Anatolium mağazalarından sonra Bursa'daki üçüncü mağazasını geçtiğimiz günlerde Turkuaz Plus Çarşı'da açtı. CaffèNero'nun, ödüllü İtalyan kahvesiyle, misafirlerini evlerindeymiş gibi hissettiren gerçek ‘kahve evi' deneyimini Bursa'da yaşatmaya devam eden marka, açılışta seçkin konuklarını ağırladı. Açılışa katılan CaffèNero Türkiye CEO'su Ahmet Yanıkoğlu, Türkiye'de 84, Bursa'da ise 3 noktada lezzetlerini sunan markanın büyümesini sürdüreceğini belirtti.
İNGİLTERE'DEN SONRA TÜRKİYE'DE
CaffèNero'nun bir İngiliz markası olduğunu hatırlatan Yanıkoğlu, ilhamını ise İtalya'dan aldığını belirtti. Yanıkoğlu, “Dünyada gerek kahve gerekse cafe denince bu işin en güzel kombinasyonu tarih boyunca İtalya olmuş, İtalyla bu konuda tüm dünyaya ilham vermiş. 90'ların sonuna doğru kendisi Amerikalı olan Gerry Ford, İngiltere'de bir seri mağaza yapmak isteğiyle yola çıkmış. Ama bunu ekspress değil de bir İtalyan havahasında yapmak istemiş. Bağımsız kahve evlerinden oluşan birkaç mağazayla başlamış ama bu fikir öylesine tutmuş ki İngiltere'de büyük bir başarı öyküsüne dönüşmüş. Nitekim CaffèNero 700-800 mağazayla bugün orada günlük yaşamın bir parçası. CaffèNero'nun ilk uluslararası girişiminin ise Türkiye olduğunu söyleyen Yanıkoğlu, '2007'de İstinye Park AVM'nin açılmasıyla birlikte CaffèNero Türkiye'ye giriyor. Ben ise 2018 yılında dahil oldum. Ondan önceki görevim yine Bursa'nın da sevilen markalarından Watsons'un genel müdürüydüm” dedi.
DÖNÜŞTÜRMÜYORUZ, ADAPTE OLUYORUZ
CaffèNero'nun en iddialı olduğu kahvenin Türk kültürü için önemine değinen Yanıkoğlu, kahve evinin çıkış noktasının bu topraklar olduğunu hatırlattı. Yanıkoğlu, “16. yüzyılda Avrupalılar kahve tüketse de kahvehane kavramını buralara ziyaretlerinden öğreniyorlar. Türkler hem kahve içisici hem de kahvehane kavramını, kahvenin sosyalleşmesini yaratan toplum. 40 yıl hatrı olan kahvenin aslında bir buluşma ve sohbet ortamı olması bizim icadımız diyebiliriz. Elbette çay da önemli bizim için. Biz de Türkiye'ye girdiğimizden beri demleme çayı var. CaffèNero; marka özelliği olarak gittiği yeri dönüştürüp, kendi çözümü zorlayarak insanları dönüştürmüyor. Bulunduğu kültüre adapte olup, bunu yaparken kendi ürünlerini, kahvesini ve kültürü daha ileri götürmeye çalışıyor. Bozucu, dönüştürücü değil uyarlayıcı bir marka. Çay ile Annemin Poğaçası denen ürünün bulunması tam da CaffèNero'dan beklenecek hareketler. Ama uzmanlık alanımız elbette kahve” şeklinde konuştu.
REFERANS LEZZETLERİN PEŞİNDEYİZ
CaffèNero'nun kahve konusundaki iddiasına değinen Yanıkoğlu, dünyadaki en kaliteli kahve çekirdekleri toplandıktan sonra CaffèNero'ya has şekilde kavrulup harmanlanarak, ustaca hazırlandığını ifade etti. Kahve lezzetinde çok tutarlı olduklarının altını çizen Yanıkoğlu, “Bazı zincirlerin inovasyona dayalı çekiciliklikleri var. Ama bizim esas pozisyonumuz; biz klasik bir kahvecisiyiz. Bizim iddiamız; o sene tarım, ticaret şartları ne olursa biz en doğru kahveleri bulup, doğru şekilde harmanlayıp kavurarak, en tutarlı şekilde hep aynı lezzeti misafirlerimize sunmak. Çünkü kahve edinilmiş bir lezzet yaratıyor. Değişik bir lezzetle karşılaşınca rahatsızlık oluyor ve sevdiğiniz o tadı arıyorsunuz. Biz bunun peşindeyiz. Hatta bu öyle bir hale geliyor ki; insanlar benim kahvem bu dedikten sonra başka denemeleri bizimkine göre tasnif ediyorlar. Referans noktasını biz oluşturuyoruz. Bu devamında sadakati de yaratıyor” ifadelerini kullandı.
BARİSTALARIMIZLA KİŞİYE ÖZEL DENEYİM
CaffèNero'da kahveler kadar diğer lezzetlerin de çok beğenildiğini söyleyen Yanıkoğlu, sunumdan tazeliğe bir çok detayı önemsediklerini ifade etti. Özellikle kruvasanların taze bir şekilde bulunduğu noktada pişirildiğine dikkat çeken Yanıkoğlu, “Güzel bir kahvenin yanında taze birkruvasan bambaşka bir hale geliyor. Dolayısıyla yiyecek konusunda da fark yaratmaya çalışıyoruz. Ama önemli bir unsur da baristalarımızla olan etkileşim. Siparişi alan barista aynı zamanda ürünü hazırlayan kişi de oluyor. Misafirimizle etkileşim içinde yürüyor süreç. Baristanın ustalığı markamızı tamamlayan önemli bir unsur. Bizdeki fark hem tutarlı lezzeti bulup hem de barista size özel bir tat hazırlayacak. O deneyim de kişiye özel olacak. Biz bu deneyimi; 'kahve evi' diye tarif ediyoruz. Türkiye'deki en iyi 'kahve evi' CaffèNero'dur dedirtmek istiyoruz” açıklamasını yaptı.
İLK HEDEF 100 MAĞAZAYA ULAŞMAK
CaffèNero'nun Türkiye'de gördüğü ilgiyle giderek büyüdüğünü dile getiren Yanıkoğlu, şu an 84 olan mağaza sayısının giderek artacağını hedeflediklerini belirtti. Yanıkoğlu, "Büyüme pandemi döneminde sekteye uğramış olsa da bir yılda 20-25 mağaza açmayı planlıyoruz. Bunu bayilik sistemi olmaksızın yapıyoruz. Önümüzdeki dönem 3-4 ayda bin mağazaya ulaşıp, yavaş yavaş Türkiye'ye yayılmak istiyoruz. Bu kavram ve deneyimin talep edildiği her yerde Türkiye’nin bir 'kahve evi olmak istiyoruz" diye sözlerini noktaladı.