Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
Davalı partisi ülkesi ve milleti bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği tüm delillerle ortaya koyduğumuzu bildirdik. Davalı partinin terör örgütüyle olan bağı bilinen bir gerçek. Tüm toplumca da biliniyor. 85 milyon neredeyse davalı partinin bağımsız olmadığını, onun güdümünde olduğunu herkes kabul ediyor. Hatta davalı partililer de PKK'yı kınadığına ilişkin duyumuna kimsenin ben rastlamadım.
Ayrıca, davalı parti yöneticileri dahil PKK'yı örgüt olarak görmeyip silahlı halk hareketi olarak tanıdıklarını açıkça kendi görüntüleriyle, sözleriyle ifade ediyorlar. Bu dosyada da var zaten, sunduk. Televizyonlara da yansıdı. Siz de gösterdiniz. Kayıtlarda var.
Davalı parti terör örgütünün sözde askere alma dairesi gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak, yıllarca zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası veya bazı illerde yine var, tuttukları evlat nöbetleri gösterilebilir.
Bu parti sanki terör örgütünün askere alma şubesi gibi çalışıyor. Benzerlik gibi olmasın. Adeta askere alma dairesi gibi gösteriyor. Dava açıklandıktan sonra da eylemlere devam ettiğinin en büyük delili yine kendi söylemleri var. İddianamede, esas görüşümüzde en son partinin mal varlıklarına bloke konmasını istedik. Beyanlarımızda belirttik. Eylemlerine devam ediyorlar.
Davaaçıldıktan sonra da 287 aile daha bu nöbete katılmıştır. Bu durum davalı partinin terör örgütüyle bağının koparmadığının bir ispatıdır.
SEÇİME KADAR SÜREÇ TAMAMLANIR MI?
Yüksek Mahkeme'nin kararı. Bizim görevimiz bugün itibarıyla tüm delillerimizi ortaya koyduk. Dosyayla sunduk. Bizim açımızdan süreç tamamlandı. Artık takdir Yüksek Mahkeme'nin.