Edinilen bilgiye göre, konuşmalarda, Paris’teki saldırıların terörizmin küresel bir mesele olduğunu açıkça ortaya koyduğu vurgulandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma yemeği sırasında yaptığı konuşmada, 1970’li yıllardan itibaren terör saldırılarına maruz kalan Türkiye’nin, terörün her türüne karşı olduğunu ve terörle mücadele konusunda kararlı olduğunu vurguladı. Türkiye’nin kriz bölgelerinden Suriye ile 911 kilometre, Irak ile 384 kilometre uzunluğunda bir sınırı paylaştığına dikkati çeken Erdoğan, müttefik ülkeler arasındaki işbirliği, bilgi ve istihbarat paylaşımının daha da güçlendirilmesi gerektiğine değindi.
Erdoğan’ın PKK, PYD ve DAİŞ gibi örgütlerinin her birinin terör örgütü olduğunu hatırlatarak, bunların birbirleriyle mücadele etmelerinin terör örgütü oldukları gerçeğini değiştiremeyeceğini belirttiği öğrenildi. Devlet ve hükümet başkanlarının konuya ilişkin yaptıkları konuşmalarda, İslam ile terörün birbiriyle ilintilendirilmemesi gerektiğine değindikleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bu hususta İslam ülkelerindeki siyasi liderlere de büyük görev düştüğünü söylediği bilgisi edinildi. Mülteci kriziyle ilgili olarak ise uluslararası toplumun, sonuçlarla uğraşırken sebepleri göz ardı etmemesi gerektiğine işaret edildi. Sorumluluk ve yük paylaşımı ilkesi çerçevesinde, sorunların asıl sebeplerini ortadan kaldıracak çözümler üretmenin önemli olduğu belirtildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Suriye ve Irak’tan gelen insanların dramlarıyla, yaklaşık 5 yıldır yüz yüze olduğuna işaretle, halen 2,5 milyon civarında Suriyeli ve Iraklıyı misafir etmekte olduğunu da anlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, çalışma yemeğinin ardından ise Rusya Federasyonu Başkanı Vladimir Putin ile de biraraya geldi. Erdoğan ve Putin’in heyetlerarası görüşmede ağırlıklı olarak ikili ilişkileri ele alarak, bu çevrede ÜDİK toplantısının 15 Aralık’ta Rusya’da yapılması konusunda teyitleştikleri öğrenildi. Erdoğan ve Putin’in, daha sonra da, başbaşa görüşerek Suriye başta olmak üzere bölgesel konularda da görüş teatisinde bulundukları belirtildi.