?>

Çağımız hastalığı Terör Vebası

İnsanlık tarihinin, yanı sıra dinler tarihinin binlerce yıldır savaşlarla, göçlerle anıldığı, bir türlü huzur bulmamış coğrafyanın adıdır Ortadoğu.

Av. Öztürk YAZICI

9 yıl önce

ngilizinden Amerikanına, Fransızından Rusuna çomak sokmamış kalmamıştır bu topraklara. Şimdilerde sayısı yüzlerle ifade edilen, birbirine bazan dost bazan düşman mezhep, fraksiyon, grup, bu topraklarda yanan ateşi horlamakta, ateşe odun atmakta. Akıllılar da akıl sır erdirememekte olup bitenlere. Ve bu coğrafyanın hemen yanı başında bulunan Anadolu toprakları da elbet nasibini almakta bu kirli oyunlardan, savaşlardan. Faturası da, diğer savaşlar gibi günahsızlara, gariplere, çocuklara, yeşermemiş hayatlara ve körelmiş umutlara çıkmakta.Terör. Asrın belası ve hatta vebası.Çoğunluğun özlemi olan, insan hak ve özgürlüklerinin, başta can ve mal emniyeti, din, dil, mezhep, çalışma hasılı tüm hak özgürlüklerin korunduğu demokratik, çağdaş hukuk devleti nizamında asla hoş görülmeyecek, özrü olmayacak bir veba. Her ne kadar kurduğumuz sistemde bu hak ve özgürlüklerden yana eksiklik ve sızıntılarımız var ise de yine de hiçbir kesim ve düşünceye pozitif sonuç üretmeyecek asla hoş görülemeyecek bir veba.Bu veba ile büyük Atatürkün veciz sözündeki gibi hattı müdafaa değil sathi müdafaa zamanı. Bu mücadele salt devlet güvenlik güçlerinin yetisinde ve sorumluluğunda değil hepimiz ödevli ve sorumluyuz. Aksini düşünmekte gelişmiş, bilinçli toplum anlayışına tezat. Yedisinden yetmişine, tüm kimliklerin, din ve mezhep mensuplarının, meslek mensuplarının, sendikaların, sivil toplum örgütlerinin özetle halkın tüm fert ve unsurlarıyla sağlıklı vücuttan atılması gereken bir mikrop meselesi bu.Evrensel hukukta da tanımlı olan meşru müdafaa kavramı ile her fert, medeniyetini, onurunu, huzurunu, ülkesinin, dünyasının bekasını, ailesini, canını, malını kurtuluş savaşında yedi düvele karşı nasıl savundu ise aynı milli birlik ruhu ile hareket etme sorumluluğunu taşıyacağı bir zamanda ve coğrafyada yaşıyoruz.Sosyal medyada, sokakta, kahvede, evde her yerde ve her zamankinden daha güçlü bir şekilde terör ve terörizme karşı duyarlı bir karşı çıkış, terörden beslenenleri, teröre sempati ve destek verenleri ayıklama, güvenlik güçlerine her zamankinden çok ve güçlü destekler verme zamanı. Millet ve devlet olarak da dik ve güçlü durup bu belayı ayaklarımızın altında karınca gibi ezme zamanı. Atatürkün kurduğu Cumhuriyeti demokratik hukuk devleti ilkeleriyle taçlandırıp milletimizin gelişmişlik ve medeniyet yolunda önünü açma zamanı. Ve tabii ki;Üst yapının, başların, hatta en başın da bu sorumluluk ve duygularla yediden yetmişe , dini, dili, inancı, geçmişi, mezhebi, rengi, kıyafeti, mesleği, siyasi görüşü, sosyal aidiyeti, kim olursa olsun tüm ferlerine, vatandaşlarına, güçlü bir tevazu ile, muhabbet dili ile eksiksiz ve samimi biçimde saygı duyma, her kesime güven verme zamanı. Nefret dilini terk etme zamanı. Hatta, Atatürkün temellerini attığı, çağdaş, laik, hukukun üstünlüğünün bir an bile tartışılmayacağı, demokratik hukuk devleti ilkelerini güçlendirme, tamı tamamına sadakat ve saygı zamanı. Milletin ümidi odur ki , en baştan başlayarak, birlik içinde, üstün anlayışla bugün hepimizi üzen terör ve diğer vebaları, ait oldukları unsurları bu millet tarihe gömecek, çağdaş medeniyetini kurup, geliştirip gelecek nesillere şanlı bir biçimde aktaracaktır. Bu vesile ile aziz şehitlerimizin ruhu bir kez daha şad olsun. Saygılarımla.

YAZARIN DİĞER YAZILARI