Ülke ekonomimizin can damarı bu kesimlerin sermaye yetersizliği yatırımların önünü tıkamakta.Yatırımcıların bu anlamda önünü açmak için geçen hafta hükumet tarafından gündeme getirilen önemli bir tasarı daha Mecliste kabul edildi.Evet, TBMM Genel Kurulunda geçtiğimiz hafta muhalefet partilerin de desteğiyle kabul edilen Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunundan bahsediyoruz.Zira 1970lerde çıkan eski Kanun, gelişen ve değişen kavramları, ihtiyaçları karşılamaktan oldukça uzaktaydı.Yeni Kanunu kısaca ele alalım. Kredi ihtiyaç duyan bir işletme, Kreditör kuruluş veya Bankaya gayrımenkul teminatı gibi çok sınırlı teminatlar verebilmekteydi. Kredi, kuruluşu veya Bankanın da bu konuda eli ayağı bağlıydı. BDDK prensipleri ve mevzuat bu anlamda kredi vermek isteyeni bile bağlayınca kreditör- kredi kullanmak isteyen işletmecinin eli kolu bağlanmaktaydı. Özetle yeni kanun çok çok özetle bir anlamda bu bağı çözmeye dair fırsatlar, yeni kanallar sunuyor.Bu arada sadece kredi kuruluşları arasında değil tacir esnaf arasında da bu yasada çerçevesi çizilen rehin sözleşmeleri kurulabilecek. Ancak tabiiki tefeciler heveslenmesin TCK da ve bu yasada yer alan ceza hükümleri çok ağır. Finansmana erişimde güvence olarak kullanabilecek alternatiflere İşletmelerin varlık yapısında önemli bir yer tutan stok ve alacakların yanı sıra, hammadde, kazanç ve iratlar, kira gelirleri, lisans ve ruhsatlar, ticari plaka ve ticari hat ile ticari projeler, hatta mevcut varlıklarının yanında, gelecekte temin etmeyi planladıkları taşınır varlıklar da teminat olarak gösterilebilecekler. Tasarı hakkında oldukça mesai sarf eden AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyıldızın beyanına göre İşletme varlıklarının yüzde 22si teminat olarak kullanılabiliyorken şimdi yüzde 100ü kullanılabilir hale getirilmekte. Ayrıca, piyasa derinleşecek, finansal enstrümanlar da artacak böylece toplam kredi hacminde 404 milyar TL paya sahip olan KOBİ kredileri de kısa vadede 1 trilyon TLye ulaşacak. Beklentiler de umutlu , yalnızca KOBİler değil 1,8 milyonun üzerinde tacir ile yaklaşık 1,8 milyon esnafın da bu düzenlemeyle getirilen yeniliklerden istifade etmesi, Finansman ihtiyacı içerisindeki esnaf, çiftçi, üretici örgütleri ile serbest meslek erbabının rahat bir nefes alması, ticari aktörlerimizin daha fazla yatırım ve üretim yapabilmesi.. Dolayısıyla ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir, dengeli ve istikrarlı büyümesine katkı sağlanması.Rehinli Taşınır sicili kurularak aleniyetin sağlanmasıyla yasanın işlevselliği de sağlanacak.Rehin alacaklılarının rehin haklarını güvence altına almak amacıyla rehnin paraya çevrilmesinde etkin bir mekanizma öngörülmüştür. Taşınır rehninde, mevcut düzenlemelerden farklı olarak rehne konu taşınırların ticaret unvanı ve işletme adından bağımsız olarak rehnedilmesine imkân sağlanmıştır.Yasada gözlemleyebildiğim kadarıyla yine eksikler, öngörülememiş önemli noksan hususlar var. Pratiklerden uzak kişilerce hazırlandığı için Kanunun sahadaki uygulamasında yine sorunlar olacak. Mesela rehin konusu taşınır malın haczinde uygulanacak kurallar bakımından Medeni Kanun rehin hükümleri, rehne dair sair mevzuat ve İcra İflas Kanunu hükümleri gibi kafa karıştıracak diğer mevzuat hükümleri yerine bu Kanunda özel hükümler getirilebilirdi. İflas ertelemesi gibi güncel ve yaygın uygulamalarda da rehin alacaklısının eli kolu bağlanacaksa bu kanunu kim ne yapsın?Sözün özü, yasa çıkaran abiler, Allah aşkına yasaları çıkarmazdan evvel saha uygulayıcılarına bir danışın sorun araştırın sonra da YAMALARLA uğraşmayalım. Saygılarımla.