Hukuken iflas, 'özetle tacir bir kişi veya şirketin malvarlığının borçlarını karşılayamaması hali'dir. Argo dilimize 'iflas' ettim, 'iflas etmiş' deyimleri yerleşmiş olsa da, hukukumuz herkesin iflas etmesine izin vermemektedir. İflas kararı sadece ticaret sicilinde tacir kaydı olan gerçek kişiler ile ticaret şirketlerine ait bir kavramdır. Yani, öğretmen, işçi, bakkal amca misali esnaf, işsiz, avukat, doktor amca istese de iflas edemez.Dolayısıyla da iflasın getirdiği bazı faydalardan da istifade edemez. Bu faydalardan bazıları; Pratikte en önemlisi iflas kararı alan tacir veya kişiye karşı icra takibi açılamıyor. Alacaklısının sadece iflas masasına alacak kaydı imkanı var. Dolayısıyla kapıya yıllarca gelip gidecek icra memuru, onlarca yüzlerce icra takibiyle tek tek uğraşma derdi yok. Mallar masa tarafından satılır, alacaklılara pay edilir ve dosya kapatılır. Alacağını elde edemeyen alacaklıya da aciz vesikası verilir, alacaklısı gider gösterir. Yine iflasın açılması ile faizler kesilir. Alacaklı, alacağını iflasın açıldığı tarihe kadar işlemiş faizi ile birlikte masaya yazdırır; iflastan sonraki dönem için faiz isteyemez. Aciz belgesi sahibi alacaklının, iflas kapandıktan sonra müflis aleyhine aciz belgesine dayanarak takipte bulunabilmesi için, müflisin yeni bir mal kazanmış olmasını ısbat etmesi gerekir, iflas kapandıktan sonra yeni mal bulunması halinde iflas dairesi tasfiyeye devam ediyormuş gibi masaya ait olan bu mal veya hakka el koyar, onu satar ve bedelini alacağını eksik almış olanlara sıralarına göre öder. Görüldüğü üzere hukuken iflas etmiş bulunan tacir veya ticaret şirketi bir bakıma gayet rahattır. Yeni bir mal edindiği ısbat edilmediği sürece de hakkında eski borçlardan dolayı hiçbir işlem yapılması söz konusu değildir. Oysa ticaretle uğraşmayan öğretmen, işçi, bakkal amca misali esnaf, işsiz, avukat, doktor amca yani vatandaş fiilen iflası çektiğinde sıkıntısı ömür boyu sürmektedir. 15, 35 sene sonra da hakkında açılan icra takipleri, dosyalardan sıyrılamamaktadır. En ağır suçların bile belli bir süre cezası vardır. İnsanlara hayata geri dönüş imkanı sağlanmalıdır. İşte bu düşünceyle mukayeseli Avrupa ve ABD hukukunda sıradan kişilere de iflas imkanı tanınmıştır. Hatta Almanya örneğinde olduğu üzere, iflas eden sıradan kişinin tüm malvarlığı ve borçları 'belediye' bünyesindeki bir organ tarafından satılıp alacaklılarına ödenmekte, kişiye de aylık ihtiyacını giderecek pay ayrılmaktadır. Daha sonra da beş yıl gibi bir süre sonunda kişinin eski borçlarından tamamen sorumsuzluğu getirilmektedir. Özetle kişiye madden bir daha doğma imkanı verilmektedir. Her iyi düşünceli, iyi niyetli yasanın suistimale uğradığı güzel ülkemde bu güzel düşüncenin de suiistimal (hatta tecavüze) uğrama ihtimalini düşünemiyorum. Ancak yine de düşünmekte ve insanımıza insana yakışır kuralları getirmekte ısrarlı olmalı. Saygılarımla.