Köylerden kasabalardan kentlere göç başlayalı 50 seneyi geçiyor.Yanı sıra hızlı nüfus artışı ve son yıllardaji Suriyelisi Irak'lısı dış göçler.Bursa Nüfusu misalen,150-200 binlerden bugün 3 milyonu zorluyor. Bunun doğal sonucu da artan KONUT ve iş yeri ihtiyacı. Sadece konutla olsa iyi, bunun yolu, izi, camisi, okulu , sosyal donatı alanları bla bla. Yüzbinlerce konut işyeri denince, müteahitin, aklına düşen çimento, beton, kâr, Arsa sahibinin daha çok daire, Avukatın hukukçunun ilgilendiği kısım ise bir o kadar kat karşılığı İnşaat sözleşmesi ve ihtilaf. Efendim son yıllarda özellikle Asliye Hukuk Mahkemelerinde dağlar gibi biriken davaların adı 'kat karşılığı inşaat sözleşmelerinden doğan' davalar.Arsa sahibi veya 3.kişi ile müteahhitler arasındaki davalar konut inşaat patlamasına paralel biçimde artmakta.Yanı sıra kentsel dönüşüm adı altında afet yasasından kaynaklı ihtilaflar da artış grafiğinde, müteahhitlerle taşeron şirketler arasında uzayan ihtilaflar da ardından gelmekte. . Mahkemelere düşen ihtilaflarda kararın verilmesi, istinaf süreci Yargıtay süreci derken 5-6 yıllık ortalama dava görülme süresi kestirmek mümkün. İnanılmaz bunaltıcı ve masraflı bir süreç.Sonuçta da kimse mutlu değil, Arsa sahibi de müteahhit de, daire/bağımsız bölüm satın alan da mahkeme koridorlarında çözümsüz ihtilafların mağduru. Bundan dır ki,BAŞLIKTA da belirttiğim gibi, devletümüz bu işe bir el atmalı.Öyle sadece plan notlarını değiştirerek her şeyi değiştiremeyeceksiniz. Sorunun bu tarafını da görmeli. Mesela Adalet bakanlığı ile çevre ve şehircilik bakanlığı el ele vermeli. Komisyon kurarak KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ gibi Noter'de düzenleme şeklinde yapılması gereken özel sözleşmeler için asgari standartlar koymalı. Bugün TFF Futbolcu sözleşmelerinde bu örneğe rastlamak mümkün. İncelediğim Noter sözleşmelerinin bir çoğunda inşaata başlama tarihini göremediğim olmuştur. Adeta bir hukuk cinayeti. Yanı sıra Kat karşılığı inşaat sözleşmesi için elzem olan bir çok husus sözleşmelerde eksik. İhtiyari dediğimiz yararlı hükümler unutulmuş. Bugün bu çağda bu özel sözleşmenin hazırlanmasında bile Avukatlık ücretlerine kıyamayıp uzman hukukçuya başvurmayan taraflar, ihtilaflarda milyonlarca liralık zararı göze alabiliyor maalesef. Mahkemeler sadece bu maddi olgunun ısbatı için yüz binlerce saat zaman ve performans kaybı. Bu kayıplar önlenmeli. Bu nedenledir ki, bence kat karşılığı sözleşmeler ve kentsel dönüşümle gündeme gelen kat malikleri arası sözleşme türleri ile diğer özel sözleşmeler konusunda bakanlıklar arası STANDARTLAR ÇALIŞMASI yapılmalı. Geç bile. Hatta ve hatta bana göre yaşamın en önemli sözleşmesi olan EVLİLİĞE dair bile STANDART sözleşme tartışmaya açılmalı.:) (gelecek haftalarda işleyeceğim.) Saygı ile