Konkordato kurumu, yakın tarihte değiştirilen İcra iflas Yasası madde 285 ve devamı hükümleriyle yine eş zamanlı biçimde faiz ve döviz piyasalarında yaşanan negatif etkiler sonucu halen popülerliğini muhafaza ediyor. Konkordato, mevcut borçlar ödeme ödeyemeyen ya da ödeyememe tehlikesi altında bulunan tüm iyi niyetli borçluların, alacaklılarından vade istemesi, indirim istemesi, ya da hem vade hem de indirim yapılması suretiyle borçlarını ödeyebilmesi ve teknik anlamda iflastan kurtulabilmesi için öngörülen bir düzenleme şeklinde tanımlanabilir.Benzer yapı olan ve yasadan bu sene kaldırılan iflas ertelemeyi eskiden sadece sermaye şirketleri isteyebilirken, konkordato için böyle bir sınırlama yok. Hatta memur, esnaf, işçi, çiftçi de isteyebiliyor. Gelelim spor kulüplerine, özellikle profesyonel liglerde sahne alan Spor Kulüplerimizin neredeyse tamamı bildiğiniz Dernek statüsünde. Her ne kadar en popüler kulüpler ve diğer bazıları A.Ş. isimleriyle anılıyor olsalar da, her biri değişik mahiyetler içeren Spor Kulübü Anonim şirketlerine ortak ve yönetimde hakim olan yapı da bildiğiniz Dernek .! Bu suretle, icra iflas yasasında spor kulüpleri veya diğer adıyla Derneklerin konkordato ilan edemeyeceğine dair her hangi bir kısıtlama bulunmamakta. Buradan çıkan sonuçta; şahsi kanaatime göre evet spor kulüpleri de mahkemesinden Konkordato isteminde bulunabilir. Yanı sıra Anayasa Mahkemesi , 2 Mart 2018 tarihli Resmi Gazete' de 5894 sayılı Türkiye Futbol Federasyonu KVGH Kanunun 5.maddesi 2.fıkrasının iptaline karar verdi. TBMM 'ye de yeni düzenleme yapılması için bir yıllık süre verdi. Eğer 2.3.2019'a kadar TBMM Anayasa veya yasanın 5.maddesinde bir değişiklik çıkarmazsa ortalık RESMEN KARIŞACAK.Futbolcu- Antrenör - ile Kulüp- arasında çıkan ihtilaflar Mahkemelere taşınmadan TFF- UÇK 'da kısa sürede karara bağlanabiliyor, Tahkim Kurulu'na itiraza giden dosyalar Tahkim kararıyla kesinleşiyordu. Halen de böyle. Ancak, 2.3.2019'a kadar yeni yasa çıkmaz ve AYM kararı ile ilk derece kurullarına müracaat etme mecburiyeti ortadan tamamen kalkar ise sonuçlar oldukça ağır olacak biçimde Türk Futbolunu bir KAOSUN beklediğini kesin olarak söyleyebilirim. Zira bizim mahkemeler, kötü sistem sonucu önlerine gelen ihtilafları 8-10 senelerde çözüme bağlayamaz iken söz gelimi UÇK ve Tahkim kurullarında yer alan profesör, doçent, dr, avukatlardan oluşan hukuk anlamında oldukça iyi eğitimli Tahkim Üyeleri bu yargılamaları 1-2 ay gibi kısa sürede bitirebilmekteler ve izlemim odur ki, verdikleri kararlar da mahkeme kararlarının çoğunda maalesef- bulamadığımız yüksek uluslar arası Tahkim kararları standartlarından (doyurucu inceleme ve gerekçelerle) aşağı değil. Her ne kadar Anayasamızın 36. Maddesinde herkese Yargı yolu açık olduğu güvence olarak belirtilmiş olsa da, biz sahadakiler Adli yargımızın güncelde içinde bulunduğu maalesef acıklı duruma bakarak, Yargıtayda Danıştayda dahi yıllarca tozlanan dosyalarıyla zamanında tecelli etmeyen Adalete gerçek Adalet diyemiyoruz. Tekrar geçelim Spor Kulüplerinin Konkordato talep edebilip edemeyecekleri hususuna, talep edebileceklerini, dava açabileceklerini belirtmiştim.Burada kanaatimce yegane sorun, Adli Mahkemenin vereceği tedbir kararlarının çerçevesi. FIFA düzenlemeleri ışığında, 5098 sayılı Kuruluş Kanunu dayanağı ile oluşturulan TFF statü ve talimatlarına yargı organı ne derecede müdahale edebilir? Yani meşruiyet tartışması. Konkordato borç yapılandırmasında yargı organı kararlarının tartışma dışı olduğu ve uygulanması gerektiğini düşünüyorum. Kulüplerin icraya yansıyan borçlarında haciz ve satış uygulamaları pek ala mahkeme kararı ile tedbiren engellenebilir, alacaklıların bir kısmının onayı ile vade yapılandırma mümkün olabilir. Ancak Anayasa 59.madde ile meri 'Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir' cümlesinden , Adli mahkemenin vereceği tedbir dahil diğer kararlarda Federasyon kurullarının verdiği kararların 'spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin' olanlarını etkilemesi veya bunlara el atılması halinde ortaya hukuk sorunu çıkacaktır. Mahkemeden 'transfer yasağının kaldırılması tedbir olarak talep edilebilir mi?' önemli bir soru.Şüphesiz hukukçu arkadaşlarım AYM 59 ve 5894 sk 3,4, md. hükümleri ile FİFA düzenlemelerini engel olarak belirteceklerdir. Ancak unutmayalım ki Anayasa Mahkemesi üyeleri dahi farklı düşünceler oluşabiliyor ve İİK da yer alan Konkordato düzenlemelerinin 'özel' düzenleme olduğu da düşüncelere ,gündeme gelebilir. Evet, bu satırlarda belki de 'ilk' olarak dile getirip neşrettiğimiz bu önemli konunun en basitinden hukuk ve spor mecralarında uzun süre tartışılacağını düşünüyorum. Zira güzide kulüplerimizin acıklı mali durumu ortada ve kanaatimce ne yazık ki, RESMEN KONKORDATO'luk. Derin saygılarımla.