Tüketicilerin korunmasına dair 1995 yılında çıkarılan 4077 sayılı kanun yirmi yıla yakın uygulama gördükten sonra yerini 2013 yılında çıkarılan 6502 sayılı kanuna bıraktı. Bıraktı bırakmasına da, kanunun tüketici senetlerine dair çok önemli bir maddesi var ki, uygulamada mahkemeler siyah beyaz farklı kararlar üretiyor. Üst mahkemeler de bu farklı kararları bir türlü birleştiremediği için uygulamada/ davalarda yine bir belirsizlik hali sürüp gitmekte.Konuyu örnekseme ile ve basitçe şu şekilde açalım.Tüketicisiniz ve her bir taksit ödemesi için 12 adet senet imzalayıp alacaklısına verdiniz. Mal veya hizmeti almada bir sorun oluştu. Bu arada senetleriniz alacaklısı tarafından bankaya veya 3.kişilere ciro yolu ile satıldı, muhatap olduğunuz alacaklı şirket de battı. Senetlerinizi ciro yoluyla satın alan bankaya veya 3.kişilere ödemek zorunda mısınız? Bu sorunun cevabı halen belirsiz. Doğru ya, Türk Ticaret kanununa göre senetleri ciro ile satın alan 3.kişilersizin aranızdaki meseleler ile bağlı değil. Senetler zaten sebepten bağımsız olmalı. Doğal olarak senetleri ödemediğinizde icra yolu da açık olmalı. Tüketicilere dair 6502 sayılı kanunun 4.maddesi 5.paragrafı der ki;'Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir.' Madde daha basit anlatımla der ki Tüketici senedi 'emruhavale' kaydı taşımayacak, taşıyorsa tüketici yönünden geçersiz. Piyasadaki tüketiciye dair senetlerin % 99'u bu kaydı taşıyor. Alacaklısı da borçlusu da bu konuda dikkatsiz. Peki bu madde sizi kurtaracak mı ? Yani tüketici senedinizi kime satılırsa satılmış olsun iptal ettirebilecek misiniz ? Senedinizi senet alacaklısının (senet metni ön yüzünde emre düzenlenen kişi-) hukuki işleme koymuşsa(konulmamış olsa da) sorun yok gibi, 'emruhavale' kaydı içeriyor ise her halde senedi iptal ettirebiliyorsunuz.. Ama ya senetler 3.kişilere ciro yoluyla geçmiş ise? Yargıtayımızın tüketici sorunlarına bakan 13. dairesi ve diğer birkaç daire,verdiği kararlarda senetleri ciro yoluyla 3.kişilerin elinde de olsa 3.kişilerin iyiniyeti / kötü niyetine bakmadan emruhavale kaydı içeren senetlerin iptal edilmesi yolunda karar üretiyor. Davanıza bakan Hakim bu kararları uygulayıp dosyanız bu daireye düştü mü işiniz kolay gibi.Ama Yargıtay' ımızın 12.dairesi ve üst kurul olan Hukuk Genel kurulu biraz farklı düşünüyor. Özetle 3.kişinin iyiniyetli olarak senede ciro yoluyla sahip olması halinde ( Tüketici senedi olduğu senet metninde yazmıyorsa vs.) senette emruhavale kaydı olsa da olmasa da senet geçerli deniyor. HGK üst mahkeme Karar özetinde '6762 Sayılı TTK.nun 599. maddesi hükmü gereği borçluların 'senedin tüketici senedi olarak verilmesi sebebiyle 4077 Sayılı Kanunun 6/A maddesi gereğince nama yazılı düzenlenmesi gerektiği iddiasını' takip alacaklısına karşı ileri süremeyeceği gibi, keşidecinin bu durumu sonradan iyiniyetli hamile karşı da ileri sürmesi mümkün değildir.' cümlesi, kafaları karıştırmaya yetiyor da artıyor bile. Piyasada bu senetlerden yüz binlercesi var ve tüketici ne yapacağını bilmiyor. Hukukçular da birkaç parçaya bölünmüş durumda. Mağdur sayısı da bir o kadar. Kanaatimce konu acil biçimde ya yasal düzenleme ya da içtihadı birleştirme kararı ile çözümlenmeli. Neticede milyonları ilgilendiren ve kamu yararı,kamu düzenini ilgilendiren boyuta erişmiş bir husus.Yanı sıra, tüketiciye hitap eden okullar, şirketler de düzenleyecekleri senetlerde 6502 sayılı kanuna uygun hareket etmeli, yoksa iptal kararları ile başlarının ağırması söz konusu. Saygılarımla.