Geçenlerde Yargıtay'ımızın 17. hukuk dairesinden çıkan (tartışmalı) bir kararı okudum. Özetle; bir taşınmaz geçmişte A şahsından B şahsına satılmış.Satan A şahsının alacaklısı, A şahsında başka mal bulamadığı için geçmiş satışın muvazaalı- şaibeli olduğunu iddia ile satışın iptalini dava etmiş. Taşınmazın alıcısı 'A' ve satıcısı 'B', alım satımın normal şartlarda gerçekleştiğini, tarafların bir diğerini önceden tanımadığını savunmuş.Davacı açıkgöz, hem de hafiye !Hemen tarafların sosyal medya hesaplarına girmiş. Facebook sitesinde her iki tarafın çoluk çocukları dahil bir diğeri ile arkadaş olduklarını tesbit etmiş.Bastırmış görüntüleri. Noterden de e-tesbit yaptırmış. 'Al sana delil 'demiş hakime. Hakim, önce olmaz öyle şey demiş.'Facebook falan anlamam, alıcı ile satıcının, tarafların bir diğeri ile irtibatını başka delillerle ısbat etmen gerek' diyerek reddetmiş davayı.Enterneyşınıl bir sözdür,İki hukukçu varsa bir masada, her zaman üç farklı görüş vardır diye konu Yargıtay'a gidince Yargıtay bastırmış enteresan bir yeni emsal karar.'Taraflar sülalecek facebook'ta bir diğeri ile arkadaş ve bu durumda birbirlerini önceden tanımadıkları, katakulle yapmadıklarını ileri süremezsiniz' diye vermiş gerekçesini.Alın size süper enteresan, çok tartışılacak bir karar. Sonuçları da muhteşem, öyle yerlere gidiyor ki; bundan sonra kimse kimseyle arkadaş olmasın orda burda sosyal medya sitelerinde. İpliğin pazara çıkması an meselesi... Yalnız kararda sanırım konu azıcık abartılmış,Tarafların çocuklarının da arkadaş olmaları, 'birbirlerini tanıma karinesi' olarak ele alınıp kabullenilmiş. İşin bu tarafı sakınca yaratabilir. Karardaki fikre başkaca sayfalar dolusu eleştiri de sıralanabilir. Nitekim sosyal medyada arkadaşımız gözüken ama içini dışını bilmediğimiz hatta yüzünü dahi görmediğimiz yüzlerce binlerce insan olabilir ki gerçek bu. Sözün gelişi, onlardan birinden araç satın alırsak ve aldığımız adam borca batıksa, bu kişiyi önceden tanıdığımız farz eylenecek ve yaptığımız satış iptal eylenip verdiğimiz para buharlaşacak öyle mi? Şüphesiz sosyal medyadan tanışıklık tek başına delil olmasa da, verilen kararlarda Yargıtay'ımızın da daha rasyonel bakış almasında fayda var gibi. Yoksa ortalık karışır, Face'de arkadaş seçerken zengin yoksul araştırmasına girişilir, sıkıştınız mı sizi Face'den de silerler. İş nerelere gider? Gerçek dost ve arkadaşlarımızın hiç kaybolmaması dileklerimle iyi haftalar...