YORGUN OLMAK İÇİN BİLE YORGUNUZ

İçerisinde bulunduğumuz dönem ve sistem biz çalışanlara yorgun olma hakkı bile tanımamakta!

Kemal Mert UZUNSARI

3 yıl önce

Elbette, bu dönemi sadece geçtiğimiz yılın pandemi koşulları ve bu yılın ekonomik sıkıntılarıyla sınırlandırmak biraz basitçe olur. Ancak son iki yıla baktığımızda ülkemizin üreten güçleri olan işçi ve çiftçilerin üzerinde inanılmaz bir ekonomik bir baskı oluşturdu. Her geçen gün emekçiler yaşanan ekonomik sıkıntılar altında ezilmekte ve sorunlar giderek büyümekte.

Bugünlerde başta işçiler olmak üzere herkesin en önemli gündem konusu asgari ücrete yapılacak zam. İşçilerin talepleri ortada, işverenlerin talepleri ortada. Yakın bir süre içerisinde bu konu da netleşecek. Ancak gözümüzden veya gözlerden kaçan bir mesele var. Asgari ücrete yapılacak zam taraflar arasında konuşulurken gelen zamlar hepimizin bükülen belini iyice büktü, peki asgari ücret netleştikten sonra gelecek zamları ne kadar hesap ediyoruz?

ASGARİ ÜCRET, ÇALIŞMA SÜRESİ VE YAŞAM KALİTESİ

Kelimeleri fazla uzatmaya gerek yok! Asgari ücret işe yeni başlayan veya vasıfsız bir işçiye verilen 8 saatlik emeğinin karşılığıdır. Günümüzde neredeyse tüm çalışanları asgari ücret etrafında birleştirip çalışma saatleri ise işverenin insafına kalmıştır. Bir insanın yaşamı iş ve ev değildir. Bir kişi normal çalışma saatini tamamladıktan sonra dinlenmesi, ailesi veya dostlarıyla zaman geçirmesi, sosyalleşmesi, kendi iş kolundan kendisini geliştirebilmesi için inceleme ve araştırma yapması lazımdır. Elbette bu durum ne yazık ki bizim ülkemizde mevcut değildir!

EKONOMİK KRİZ VE İNTİHARLAR!

Dijital, sosyal, yazılı, görsel ve radyolardan haberleri dinlediğimizde, takip ettiğimizde her gün intihar olayları karşımıza çıkmakta. Dikkat edin bu üzücü haberlere, intihar eden kişilerin hemen hemen hepsi psikolojik sorunlu. Bu psikolojik sorun neden kaynaklanıyor? Elbette ekonomik. Güzel ülkemde insanların artık çıkış yolu bulamaması veya son kurtuluş yolu olarak intiharı seçmesi ne kadar acı bir durum.

ÇOK YORGUNUZ ÇOK…

Gaziantep’te bir baba evlatlarına bakamadığı için valiliğe dilekçe verip “Çocuklarımın devlet koruması altına alınmasını istiyorum” demişti. Ne kadar acı bir durum. Asgari ücretle çalışan bir babanın evlatlarına bakamaması ve devletten yardım istemesi… Ne kadar acı bir durum ‘Askıda simit uygulaması, askıda fatura uygulaması’... Ne kadar acı bir durum, bir hayırseverin yoksul bir mahalle bakkalına gidip veresiye defterini satın alıp, o insanların borçlarını silmesi. İnsanlarımız ne askıda simit istiyor, ne faturalarının ödenmesini istiyor ne de bakkala olan borçlarının silinmesini istiyor… İnsanımız sadece çalıştığının gerçek karşılığını istiyor. Yorulduk gerçekten. Artık “YORGUN OLMAK İÇİN BİLE YORGUNUZ”

YAZARIN DİĞER YAZILARI