?>

İstihdama katılan Z kuşağının yüzde 74,5’i yurt dışında yaşamak istiyor!

BOSİAD’ın Z Planı Projesi kapsamında Bursa OSB’de çalışan mavi ve beyaz yakalı Z kuşağına yönelik araştırma yapıldı. Üsküdar Üniversitesi tarafından yürütülen araştırma alanındaki ilk olma özelliğini taşıyor.

H. Gül KOLAYLI

3 yıl önce

Eskiden gençlik derdik; şimdi Z kuşağı diyoruz… Z kuşağı dijital dünyaya doğdu.. Bu kuşağın çoklu düşünmesi; odaklanma sürelerinin 20 dakikaya düşmesi; internette çok zaman geçirmeleri, otoriteye tahammülsüzlükleri; daha demokrat ve eşitlikçi olmaları gibi özellikleri artık biliniyor… Z kuşağına dair geri dönüşümler birkaç yıl öncesine dek eğitim kurumlarından, öğretmenlerden gelirdi. Son bir yıldır katıldığım çeşitli toplantılarda iş dünyası temsilcilerinin, insan kaynakları yöneticilerinin Z kuşağı çalışanlarla yaşadıkları sorunları dile getirdiklerine denk geldim.

Zira, artık Z kuşağı sanayide, fabrikalarda mavi ya da beyaz yakalı olarak çalışmaya başladı. Daha birkaç gün önce şirket yöneticisi tanıdık ‘Biraz sert çıksak işi bırakıp gidiyorlar! Hiç eyvallahları yok! Nasıl başa çıkacağız bunlarla” diye yakınıyordu. Bursa Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BOSİAD) yöneticileri de durumun farkında olmalı ki; Z kuşağını anlamaya yönelik adım atmış!

Zaten bir kısmının Z kuşağına mensup evlatları olduğundan sorunu anlamasalar da yaşıyorlardır!  

BOSİAD “Z kuşağını anlamak ve onlarla iş dünyası arasında bir bağ kurmak için” Z Planı Projesi oluşturmuş…

Ve Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan ve İletişim Fakültesi Yeni Medya ve Gazetecilik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aylin Tutgun Ünal’ın yönetiminde, hayata geçirilmiş…

UZAMIŞ ERGENLİK HALİ!

Araştırma Bursa OSB’de 18-25 yaş aralığındaki, yaş ortalaması 23 olan, 330 mavi ve beyaz yaka çalışan Z kuşağı ile gerçekleştirilmiş… Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın araştırma sonuç tespitlerinden bazıları şöyle:

“…Z kuşağının iş motivasyonu yüzde 38,8 oranında heyecan ve eğlence odaklı. İş sahibi oldukları halde lise heyecanı devam ediyor. İş insanı olsalar bile önemli bir kısmında uzamış ergenlik halinin söz konusu olduğunu söyleyebiliriz.

Heyecana önem veriyorlar ama bu kuşak aynı zamanda sorumluluklarının da farkında. Genellikle 40 yaşından sonra sorumluluk duygusu ön plana çıkar ve iş motivasyonu sağlanır. Heyecan ve eğlence ise daha ergenlik döneminde iş motivasyonu sağlıyor. Sorumluluk, heyecan ve özgürlüğün dengeli gitmesi gerekir.”

“…Z kuşağının beklentileri heyecan ve eğlence odaklı. Özgürleşme ve dijitalleşmekten çok memnunlar. Metaverse’in ilk müşterileri olmaya hazırlar. Az yorulup çok kazanmak istiyorlar. Masumiyet arayışı içerisindeler ve kötülükten uzak olmak istiyorlar.”

1-3 SAAT SOSYAL MEDYA KULLANIM ORANI YÜZDE 60,6

“…Yalnızlaşma riskleri yüksek. Aceleci ve sabırsız oldukları için kolay hatalı karar alabiliyorlar. Empatiyi öğrenemiyorlar. Çok yüksek oranda yüzde 74,5, yurt dışı yaşama beklentisi var!”

“…Onlara değer verildiğini hissetmek istiyorlar. Kısa vadeli mutluluk değil uzun vadeli mutluluğu öğrenmeye ihtiyaçları var.  Güven verici, yol arkadaşı olan rol modellere de ihtiyaç duyuyorlar. Yüksek anlam ve amaçların öğrenilmesine ihtiyaçları var.”

“…Günde 1-3 saat sosyal medya kullanım oranlarının yüzde 60.6 olarak çıkmış. Sosyal medya ile çok zaman geçirenler farklılıkları daha az tolere ediyor. Bu kişilerin içine kapanan, yalnız kişiler olduğunu söyleyebiliriz.”

GÜÇLÜ İRADE YERİNE POZİTİF LİDERLİK VE GÜVENİLİRLİK! “…Fikirlerine değer verilmesi onları daha çok motive ediyor. Bu çalışmanın en çarpıcı sonuçlarından birisinin de bu olduğunu söylemek mümkün. Yöneticilerin takdir etmeleri, onaylamaları ve güzel söz söylemeleri onlara maaş ödülü vermekten daha etkili olduğunu sonuçlar açıkça gösteriyor. Bu gençler kapitalist değiller. Z kuşağı hep bencil ve kapitalist olmakla suçlanıyor ama öyle değiller. Bu özellikleriyle aslında onları iyi değerlendirebiliriz.”

“…Güçlü irade istemiyor. Pozitif liderlik ve güvenilirlik istiyor. Bu oran yüzde 57,6. Gençlerin liderlik beklentileri değişmiş. Akıllı ve vizyoner olmasını isteyenlerin oranları daha geride kalmış. Z kuşağının yönetici versiyonu. Böyle liderlik Z kuşağını sürükler.”

CHP NİLÜFER’DEN BEBEK MARKET

CHP Nilüfer İlçe Başkanlığı Mart ayında başlattığı Bebek Market sosyal dayanışma kampanyasını 2021’in son günlerinde tamamladı… Kampanya kapsamında ihtiyaç sahibi ailelere mama, bebek bezi, pişik kremi, ıslak mendil gibi malzemeler temin edilerek teslim edildi…

Siyasi partilerde genelde kadın kolları tarafından  ilkokul öğrencilerine yönelik mont, bot, okul çantası, kırtasiye ile okullarda kütüphane oluşturulması gibi kampanyalar düzenlenmesine alışığız. Ancak Nilüfer İlçe örgütünün hayata geçirdiği Bebek Market kampanyasına ilk kez denk geldim. Çok da yerinde bir çalışma…

Niye derseniz; çok çocuklu ve dar gelirli ailelerde eğer bebek varsa ve anne sütü yetersiz geliyorsa, hazır mama alıp da beslemeleri mümkün olamayabiliyor. Hal böyle olunca da eski usul pirinç unu, nişasta, un gibi malzemeleri süt ile karıştırıp (bazen de su ile!) mama yapıp veriyorlar.

Keza çocuk bezleri de çok pahalı; hele evde bezlenen iki küçük çocuk varsa hepten zor! Aile hekimlerinden aldığımız geri dönüşümlerde son dönemde bebek pişiği şikayetlerinin arttığı yer alıyor. Edindiğim bilgilere göre, bu durumun bir nedeni çocuk bezinden tasarruf yapılarak gereken sıklıkta değiştirilmemesi; diğer nedeni de bazı ailelerin hazır bez temin edemediklerinden eski usul pamuklu kumaştan bezler bağlaması…

Aile sağlığı merkezlerinde çalışan hemşirelerden muayeneye getirilen bebekler arasında pamuklu bezlerin üstüne eskisi gibi bez naylonu bulamadıklarından naylon torbaları kesip kullananların bile denk geldiklerini duydum.

İşte bu nedenle kampanyayı hem anlamlı hem de yerinde buldum. CHP Nilüfer İlçe Başkanı Fırat Yılmaz’ın paylaştığı sonuç raporuna göre; “Kampanyadan yararlanan aile sayısı 234… Faydalanan bebek sayısı 286… Destek paketi sayısı bin 692… Mali karşılığı ise 147 bin 642… Kampanya Nilüfer’in yanı sıra Osmangazi, Yıldırım, Gürsu, Orhangazi, Gemlik ve Yenişehir’i de kapsamış”

Başkan Fırat Yılmaz’ın verdiği mesaj ise şöyle;

“'Bebek market' kampanyamızda; bebek maması, bebek bezi, pişik kremi ve ıslak mendilden oluşan temel ihtiyaç malzemeleri destek paketi olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtıldı. Herhangi bir kamu kurum ve kuruluşunun desteğini almadan sadece bireysel bağışlarla yönettiğimiz bu dayanışma kampanyasına katkı sunan her partilimize her vatandaşımıza yürekten teşekkür ediyorum. Ayrıca 44 hafta süren bu maratonda gece gündüz emeklerini ortaya koyan çalışma grubumuza da sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür ediyorum…”

YAZARIN DİĞER YAZILARI