?>

İpotekli gayrimenkulün devir işlemleri

Kıymetli okurlar, çeşitli hal ve durumlarda gerçek veya tüzel kişiler sahibi bulun­dukları gayrimenkulleri ipotek olarak finans­man yaratma amacıyla kullanmaktadır.

Cem AĞ

2 yıl önce

Bu devrin vergi kanunları karşısındaki durumuna ilişkin olarak mali idare tarafından 05.08.2022 tarih ve E-35672403-010.01[125.07.2021]-105997 sayılı özelge ile görüş bildirilmiş olup, bildirilen görüş iş bu köşe yazısının konusunu oluşturmaktadır.

5520 Sayılı Kurumlar Ver­gisi Kanununun “İstisnalar” baş­lıklı 5 inci mad­desinin f bendinde, “Ban­kalara, finansal kiralama ya da finansman şir­ketlerine borçları nedeniyle kanunî takibe alın­mış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna borçlu durumda olan kurumlar ile bunların ke­fillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık bankalara, finansal kiralama ya da finansman şirketlerine veya bu Fona dev­rinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiye­sinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı ile bankaların, finansal ki­ralama ya da finansman şirketlerinin bu şe­kilde elde ettikleri söz konusu kıymetlerden taşınmazların (6361 sayılı Kanun kapsamında yapılan finansal kiralama işlemlerinde kiracının temerrüdü sebebiyle kanuni takipteki finansal kiralama alacakları karşılığında tarafların karşı­lıklı mutabakatıyla kiralayanın her türlü tasar­ruf hakkını devraldığı finansal kiralama konusu taşınmazlar dâhil) satışından doğan kazançla­rın %50’lik, diğerlerinin satışından doğan ka­zançların %75’lik kısmı istisnadır” hükmü yer almaktadır. Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin “5.7.1.” bölümünde ise “Ku­rumlar Vergisi Kanunu’nun 5’inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ile bankalara borçları nedeniyle kanuni takibe alınmış veya Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na borçlu durumda olan kurumlar ile bunların kefillerinin ve ipotek verenlerin sahip oldukları taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının, bu borçlara karşılık banka­lara veya bu fona devrinden sağlanan hasılatın bu borçların tasfiyesinde kullanılan kısmına isabet eden kazançların tamamı kurumlar ver­gisinden istisna edilmiştir” hü­kümleri yer al­maktadır. Bu istisnadan yarar­lanacak olan ku­rumların, bankalara borç­ları nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümleri uyarınca kanuni ta­kibe alınmış olması veya TMSF’ye borçlu du­rumda olmaları gerekmektedir. İstisnadan, banka borçları nedeniyle kanuni takibe alın­mış veya TMSF’ye borçlu durumda olan ku­rumlar ile bu kurumların, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunan kefilleri veya bu kurum­lar adına ipotek veren kurumlar vergisi mükel­lefleri yararlanabileceklerdir. İstisnaya konu olan kıymetler ise taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarıdır. Öte yandan, istisnadan yararlanabi­lecek kazanç, söz konusu kıymetlerin borçlara karşılık olmak üzere, bankalara veya TMSF’ye satışından veya diğer şekilde devrinden sağla­nan hasılatın, bu borçların tasfiyesinde kullanı­lan kısmına isabet eden tutarla sınırlı olacaktır.

Özelgeye göre, söz konusu gayrimenkulün …’ye devir tarihinin satış işleminin gerçekleş­tiği tarih olarak kabul edilerek, bu satıştan elde edilen kazanç dolayısıyla yukarıda ayrıntılı ola­rak belirtildiği üzere Kurumlar Vergisi ve Katma Değer Vergisi yönünden istisna hükümlerin­den yararlanması mümkün olduğuna ilişkin görüş bildirilmiştir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI