AH! NEREDE O BOMBALAR!

Mustafa ÖZKESKİN

11 ay önce

Liglerin bitişi, pek çok kulüp ve taraftar için tek bir şeye işaret eder:

Transfer sezonunun başlamasına!

Basında ‘geliyor, bitiyor, oluyor’ gibisinden manşetlerle işi körükleyerek heyecan dozunu artırır haliyle de taraftarda bir merak bir merak, medyada ne yapsın hep ayna tarak!

Bu konuda bir anekdotla devam edelim. Bursaspor Başkanlığı döneminde Levent Kızıl bir haberciyle transfer meselesini konuşuyor.

Sohbetlerinde İngilizce sözcükler kullanmayı seven Kızıl habercilere;

'Bir okazyon(Kelepir/Fırsat) olursa alırız' diyor..

Ertesi günü yerel medyada manşetler şöyle:

'Bursaspor Okazyon'u getiriyor!'

Özellikle Bursaspor taraftarı için transfer sezonun çok ayrı bir önemi, bir keyfi vardır. Geçmişte Vakıfköy’ün sonraları da Özlüce’nin yolları nöbetçi konarak gözlenir ‘gelenin-gidenin’ çetelesi tutulurken heyecan verici senaryolarla yönetimlerin ‘bombaları patlatması’ beklenirdi...

Bakıyorum da kaç sezondur Bursaspor’da ‘mantar patlatan’ bile yok!

Çünkü tahta kapalı doğal olarak da Yeşil Beyaz sevdalılarının da bahtı kapalı...

Daha öncede yazmıştım. 70’li yılların başlarında rakipten futbolcu kaçırmak çok modaydı. Güney sahillerinde yatlara bindirilen yeni transferler denizin ortasında göz hapsinde tutulurdu. 

Hele Fenerliler'in bir 'Semai Abisi' vardı ki-Semai Şatıroğlu 4 yıl önce 80 yaşında vefat etti- aman Allah!                                                                                          

Camiasında son derece dürüst ve saygın bir kimlik olmasına rağmen futbolcu gaspındaki mahareti nedeniyle adı 'Hırsız' a çıkmıştı. İşte o Semai, zamanın ünlü golcüsü Vefalı Zeki'yi, Bursaspor'un elinden kaçırıp Fenerbahçe'ye götürmüştü.

Bizim yöneticiler Ulucami'nin yanındaki bankaya parayı yatırırken, Zeki'yi punduna getirip Pontiac'la İstanbul'a uçurmuştu.                                                                                                                                                       

O dönemlerde şimdi olduğu gibi taraftar dernekleri filan yoktu. Merhum Berber Ahmet Boylu liderliğinde ‘Başak’ grubu ile rahmetli Mehmet Aktoptan yönetimindeki ‘Hisar’ grubu camiaya hâkimdi.

Sorunlar bu gruplardaki ‘ağır abiler’ tarafından çözülürdü.                                                                                                                                                                                                                                                                                

1972-73 deki Talat Diniz döneminde, Baykul Tüysüz, Tezcan Ozan ve Güvenç Kurtar gibi dönemin istikbal vaat eden 3 genç golcüsünü transfer için Bursa'ya getirildi.  'Hırsız Semai' korkusuyla, yönetim adına Genel Kaptan Osman Sinkiler, onları Hisar Grubu’na teslim etti.

AYAKTAKİLERDEN SOLDAN ÜÇÜNCÜ BAYKUL TÜYSÜZ, SOLDAN BEŞİNCİ GÜVENÇ KURTAR

OTURANLARDAN SOLDAN ÜÇÜNCÜ TEZCAN OZAN

Emanetleri alan Aktoptan 4 kişilik ekibiyle Kurşunlu Gemsaz'da bir kulübede üstleniyor, elde sopalar, belde kamalar 24 saat nöbet tutuluyordu.                                                                                                       

Ama su uyur, düşman uyumaz misali, Semai'nin Bursa sınırlarına girdiği haberi üzerine yıldırım hızıyla Karacabey Boğazı'na intikal edildi. Baskın korkusuyla örgüt evi gibi her gece yer değiştiriliyordu.

Neyse, sonuçta 3 futbolcu sağ salim Bursaspor'a imza attı. Gazetecilere kaçırılma öyküsünü anlatan şimdinin ünlü teknik adamı Güvenç Kurtar konuşmasını şöyle noktalıyordu:

Birimizin ihtiyacı geldiğinde üçümüzü birden tuvalete götürmesi dışında Mehmet Abi bize çok kibar davrandı!’                                                                                                               

Mekânı cennet olsun; o günden sonra Aktoptan'ın lakabı 'Kibar' olarak kaldı…

 

 

 

 

YAZARIN DİĞER YAZILARI