Bursaspor 60 yıllık bir spor kurumu. Değerleri, gücü, işleyişi spor alanlarında değerlendirilmeli. Ancak son dönemlerde öyle ilgisiz öyle yakışıksız şeyler oluyor ki, insan ister istemez saha ile ilgisi kesip kulüp binasında olup bitenlere dikkat kesilmek zorunda kalıyor.
Son 10 yılına çoğunluğu olağanüstü olmak üzere 10 küsur yakın kongre sığdıran bir kulüp olur mu? Genel kurul üyelerini stattan çok seçim salonlarına koşturan bir kulüp olur mu?
Olur; işte Bursaspor!
Ve yine seçim, yine sandık ve yine kaos!
Seçim denen nesneyi bünyesinin bir organı olarak kanıksayan Bursaspor camiası yıllardır ciddi çileler çekti, ağır bedeller ödedi bu yolda...
Ne var ki; gördüğümüz kadarıyla Bursaspor’un gerek futbol, gerek işleyiş, gerek karizma gerek maddi açıdan yerle bir olmasında önemli bir payı olan ‘o malum zihniyet’ hortlayıp yine iş başı yapmış!
Bursaspor tarihinde sadece bir kez yaşanan, bir daha tekrarlanması mümkün olamayan, bedeli pahalı ödenen ve hala da ödenmeye devam eden işte o zihniyetin eseri yaşanan acı tecrübe herkesin kulağında küpedir
Şöyle geriye dönüp geçmişe ayna tuttuğumuzda biliyoruz ki ’29 Dev Adam’ dan oluşan “Rüya Yönetimi” o zihniyet kayyuma bırakmadı mı?
Bursaspor’u düştüğü uçurumdan çıkarıp gerçek yuvasına döndüren Levent Kızıl yönetimini o zihniyet kaçırmadı mı?
Nitekim yüreklerindeki Yeşil Beyaz sevdasını futbol yerine basketbol arenasında gidermeye çalışan o Kızıl ailesi sponsoru olduğu ‘Frutti Ekstra Bursaspor’ ile alkışa değer başarılarla gönüllerde taht kurdu.
Kulübün en zor döneminde göreve gelen Bursaspor sevdasıyla cebini ve kasasını karşılıksız kulübü için boca eden Erkan Körüstan bugün Timsah Arena’nın önünden bile geçmiyorsa, işte o zihniyetin eseridir bu...
Bursaspor tarihinin en büyük başarısı ‘Süper Lig Şampiyonluğu’ nun mimarı merhum İbrahim Yazıcı ile arkadaşlarını mahkeme koridorlarına ardından da cezaevi koğuşlarına sürükleyen işte yine o malum zihniyettir!
Bursa kent olarak 3.5 milyon nüfusu ile devasa metropol...
Bu büyük şehrin temsilcisi büyük Bursaspor her ne kadar küçülüp yok olmaya yüz tutsa da, Yeşil Beyazlı camiada herkes kimin ne olduğunu bilir.
Hani ‘Biz 40 kişiyiz birbirimizi biliriz’ derler ya aynen öyle...
Belki birileri anlar mesajım onlara; YETER ARTIK!