Bursaspor’un 61. Kuruluş yıldönümünü muhteşem görsel törenlerle kutlanmasında emeği geçenlere şükranlarımızı göndererek başlayalım...
Geçtik Süper Ligi, TFF 1 ve 2.Lig’deki yılların kulüplerinde 3 İstanbullu dışında bir benzeri yaşanmayan bundan sonra da yaşanması pek mümkün olmayan bu şov Bursaspor’un ne denli köklü ve büyük olduğunun göstergesidir. Yeni yönetimin ayağının tozuyla Bursaspor kamuoyuna sunduğu ‘Yanındayım’ kampanyası düşünce olarak güzel, hayata geçirme konusunda ise sıkıntılı bir proje...
Mesela; açıklamaya göre şu ana kadar toplanan 83.628.000 TL dolayındaki desteğin 80.650.000 TL’lik kısmı Yönetim Kurulu ve Kurul Üyelerine ait! Demek oluyor ki; Yeşil Beyaz sevdasıyla Bursaspor’a hem yüreklerini hem de ceplerini açan yöneticilerimizi kutluyorum. Ne var ki; onların desteğinin dışındaki 3 Milyon TL civarındaki rakamın yerel Belediyeler, Mülki İdare temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları, kent dinamikleri, taraftar dernekleri tarafından yapıldığı düşünülürse kampanyada geriye kalan rakamın 500 bin TL dolayında oluşu beklenin çok altında kaldığı açık ve net!
Oysa yola çıkılırken proje ile ilgili ne ve nasıl düşünülmüştü, hatırlayın.
'Mücadelende Yanındayım' sloganıyla kent dinamiklerine çağrı yapılacak, gerekirse kapı kapı dolaşılacak. Yeşil Beyaz sevdalıların bu girişimi düşünce bazında takdire şayan ama eyleme geçildiğinde onları bekleyen sonuç; maalesef hüsran!
Yani plan harika ancak netice şimdiden belli: Alamet-farika!..
Bu camia yıllardır ne kampanyalar gördü?
Söz Bursaspor'a geldi mi; mangalda kül bırakmayanlar, eli cebe el atmaya gelindiğinde ortadan toz oldular! Mesela, yıllar öncesi geçmişte Fenerbahçe tarafından gözaltında tutulan 'Efsane Kaptan' Sedat-3'ün transferini engellemek amacıyla kampanya düzenlendi. Bir bankada açılan hesaba taraftardan karınca kararınca para yatırılması istendi.
Sonuç ne mi oldu?
Hesapta toplanan para Sedat Özden'i İstanbul'dan Bursa'ya getirecek taksi parasına bile yetmezdi! '29 Dev Adam'lı rüya yönetim döneminde de durum değişmedi. Televizyonların ortak canlı yayınla gün boyu ekranlardan yaptığı çağrılara emekçisi, emeklisi, öğrencisi cebini boşalttı ama yöneticilerin telefonları kapalıydı!Levent Kızıl başkanlığındaki 'temlik kampanyası' da öncekilerden farklı değildi. Alacağını silme sözü verince valimizin coşkuyla 'Kırkpınar Pehlivanları' gibi ellerini kaldırdığı o isimler sabah olunca 'aydım, bu işten caydım' deyince onca emek boşa gitti.
61yıllık tarihte en başarılı kampanya ise Sevgili Başkanın babası o dönemin bakanı önderliğinde 7 trilyonun toplandığı 1978’de yapılandı, ama ne acıdır ki o da derde deva olmadı!
Sonuç olarak yönetimin bir an önce tanıtım işine yoğunlaşması ve projeyi coşturması şart...
Ancak yinede en büyük iş taraftarda...
Taraftarın merakla araştırması, projeyi iyice anlayıp bir an önce bir tarafından projeyi tutup, yaygınlaşması için çalışması şart.