Maç öncesi iki takımın ligdeki seyir defterlerine baktığımızda ilginç ve de sonuç olarak her türlü ihtimali barındıran bir oyuna tanık olacağımızı kestirebiliyorduk Zafer Stadı'nda...
Öyle ya; bir tarafta son 6 maçını kaybetmeyen Afyonspor, diğer tarafta son 5 maçında hiç kazanamayan, hafta içi gelen eksi 3 puanla dertleri başından aşkın bütün bunlar yetmezmiş gibi üstüne üstlük arkasında bir istifa mektubu bırakıp sırra kadem firar eden(!) başkanı yüzünden doğal olarak son durumu bir hayli şaşkın(!) Bursaspor...
Nitekim yanılmamışız; ilk 45 dakikada futbol değil tipik bir orta oyunu seyrettik. İki takımında orta sahaları makaralı koyuvermiş, önüne gelen rakip bölgeyi destursuz geçiyor.
Pres koyan yok... Ayak koyan yok...
‘Hey nereye hemşerim’ diyen yok!
Hal böyle olunca da sahada oyun yok, pozisyon yok gol de yok!
İkinci yarıya ev sahibi ekip savunmasını orta sahaya doğru çıkarınca Mor Beyazlılar hem oyuna ortak oldu hem de pozisyon üstüne pozisyon buldu. Bunun getirisi olarak da konuk takım resmen sahada arazi oldu!
15 bin kapasiteli devasa Zafer Stadı’nda Yeşil Beyaz formalı birini arada bulasın?. Gireni çıkanıyla Murat Sözkesen’in gençleri topluca ortadan toz oldu, yok oldu!
Yeri gelmişken sevgili hocamıza soralım:
“Onu kenara, bunu oyuna al” dışında bir planı var mı Bursaspor’un mesela?
Şu bir gerçek ki; Bursaspor’un bir oyun planı yok, doğaçlama oynuyorlar. .
Mesela;78’de Afyonlu Mustafa korner kullanıyor, gelen topu Bursaspor defansı yerde ararken, kaleci ile birlikte 5 kişilik savunmanın arasından kule gibi yükselen 20 yaşındaki Eskişehir alt yapısından yetişme stoper Bartu Göçmen havada kafayı vuruyor, gol oluyor...
Böyle golü mektep takımları bile yemez ama bu kaçıncı şablon gol?
Keza 90 da gelen ikinci gol...
Bursaspor korner atıyor, dönen topta topluca macera aramak için ileri çıkan Yeşil Beyazlı defans 2’ye 3 yakalanıyor, Muhammed o iki kişiyi de peşine takıp meşin yuvarlağı 25 metre sürüp ağlara yolluyor!
Sözgelimi; 10 gollü takım kaptanı Çağatay Yılmaz tempolu ve topla oynamayı seven bir isim... İyi ama ikili-üçlü rakip kalabalığının içine girerek adeta kuyudan top çıkarmak gibi bir hayalle boğuşup durdukça ne denli işe yarar bu yaptıkları?
Mesela, Bursaspor alt yapısı ürünü Afyonlu Süheyl Çetin ilk düdükle birlikte ensesine bir yapıştı 90 dakika nefes aldırmadı çocuğa!
Keza aynı mübalağalı hareketleri Berat Altındiş’de sıkça yapıyor. İyi niyet olarak taktir edebiliriz ama pozisyon ve gol sayısı doğmadıkça zaman kaybından öte bir fayda sağlamaz ki bu tip anlamsız didişmeler..
Bursaspor’un kötü oynayıp kazandığı maçlarda bile hissedilen bu çaresizliği görenlerden biri olarak testinin kırılmaması için uyarıda bulunurken bugünlere işaret ediyorduk.
İllaki tekere çomak girecekti, girdi işte!
Düştüğümüz şu hale bakın; gelinde dertlenip kahrolmayın!
Peki kim çıkaracak?
Baksanıza Bay Başkan ‘ÇOKO PRENS’ almaya gitmiş artık yok!.
Peki kim yapacak bu işi?
Bu yönetim mi, bu teknik kadro mu, bu futbolcular mı?
İyisi mi; gelin bu sorunun cevabını sizler verin.