Bu mesleği yapmasam inanın ne haber okurum ne de haber kanallarını seyrederim. Normal bir insanın tüm dengesini bozan her türlü gelişme yaşanıyor ve yaşanmakta.
SOSYAL MEDYA VE KÖPEKLERİN ÖLDÜRÜLMESİ
Sosyal medyayı oldukça az kullanan kişilerden birisiyim. Ancak son günlerde nereden çıktı bilemiyorum; bu dünyayı, bu ülkeyi paylaştığımız, yaşam alanlarımızın sadece biz insanların değil tüm canlılara ait olduğunu unutan geri kafalı ve faşist zihniyetli insanların paylaşımları ön plana çıkmaya başladı.
Ülkede sanki hiçbir problem yokmuş gibi dertleri sokak köpekleri oldu. Zaten konuya siz okuyanlarımız da fazlasıyla hakimsiniz. Avazları çıktığı kadar, salyalarını akıta akıta hayvanların öldürülmesinden yana olan güruha seslenmek istiyorum.
Siz sokak köpeklerinin öldürülmesini savunanlar; İlk önce 6 yaşındaki çocuğu 30 yaşındaki tarikat liderine eş diye veren şerefsizler, her gün bir kadının vahşice öldürülmesi, tacize ve tecavüze uğraması, sadece kadınlara değil tavuğa, köpeklere, eşeğe tecavüz eden sapıklar. Yaşadığımız depremlerde binlerce insanımızı öldüren sözde müteahhitler gelin bu insanları uyutalım. Bu insanlar için neden sesiniz çıkmıyor?
Sokak köpeklerinin öldürülmesini savunanlar; Bursa’da birçok meydan var, Fomara, Kent Meydanı, Heykel, FSM Bulvarı, toplayın bütün köpekleri tüm halkın gözü önünde öldürün bakalım cesaretiniz varsa!
BAYRAM TATİLİ
Çalışanlar için ne kadar güzel bir kelimedir bayram, hem de 9 gün.
İyi de hangi bayram tatilini konuşuyoruz. İnsanlar evine doğru düzgün yiyecek alamıyor. Kredi kartları patlamış durumda, asgari ücret açlık sınırının altına düşmüş, emeklilerinin acı durumunu söylemeye bile gerek yok! Açıkçası ‘Bayram gelmiş neyime’
TÜRKİYE YÜZYILI MAARİF MODELİ
İyi ki evladım yok! Eğer çocuğum olsaydı bu eğitim sisteminde okutmazdım. Zorunlu eğitim dışında çocuğuma bilimsel, laik ve demokrat eğitimi kendim verirdim. Şimdi siz okuyanlar diyecekseniz ki ‘ Diploması olmazsa iş bulamaz’ Diploması olan da iş bulamıyor. 20 küsur AK Parti iktidarında eğitim alanında ne yapıldı. Türkiye’nin en iyi üniversiteleri ODTÜ, İTÜ, İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi dünya üniversiteler liginde gün geçtikçe gerilemekte. Beni asıl üzen olay ise geçtiğimiz gün Ankara Keçiören’den geldi. Ankara Katip Çelebi Lisesi’nde okuyan bir kız öğrencimiz arkadaşlarıyla ‘Erik Dalı’ türküsü eşliğinde eğleniyor ve bu eğlence sosyal medya üzerinden paylaşılıyor. Bu durum üzerine okulun Din Kültürü öğretmeni gerçekleşen eğlenceyi ‘AHLAKSIZLIK’ sayarak genç kızımıza baskı yaparak ailesini okula çağırıyor. Kızımızda bu onur kırıcı durumu öğrenerek kendisini sınıfının camından atarak hayatına son veriyor…
Şimdi demezler mi ‘Sen kimsin be öğretmen’ sen çocuklara bilimsel eğitim vereceksin, sen öğrencilerinin sosyal medyasını neden takip ediyorsun? Sen gencecik bir kızın hayatına nasıl karışıyorsun? Sana bu yetkiyi kim verdi? Ne zannediyorsunuz kendinizi?
Eğitim ve öğretimden artık çekin elinizi. Elbette okul içinde belli bir disiplin olacak ancak kimsenin hayat görüşüne, siyasi görüşüne, dini görüşüne ve tek tipleşmeye çalışmayın.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI VE KAHVALTI MENÜSÜ
Sayın Erdoğan doktor ve sağlık çalışanları için ‘Giderlerse Gitsinler’ demişti…
Nedir bu sağlık çalışanların çektiği; Hayatımızı kurtaran kendileri, acımıza deva bulan kendileri. En başta canımızdan çok sevdiğimiz çocuklarımızı doğurtan, en ufak rahatsızlıklarına çare bulan da sağlık çalışanlarımızdır. Gel gelelim en çok sopayı yiyen, sözlü ve fiziksel tacize uğrayan da kendileridir.
Gelelim konumuzun asıl noktasına; Canımızı, sağlımızı teslim ettiğimiz sağlık çalışanlarına verilen kahvaltı menüsüne. Haber İzmir Bayındır Devlet Hastanesi’nden geldi. Sağlık çalışanlarımıza verilen kahvaltı menüsü “8 tane zeytin, 1 parça peynir, saçma sapan vişne reçeli ve 2 dilim ile sınırlandırılmış ekmek” Bu menüyle sağlık çalışanından nasıl bir verim bekleyecek siniz? Sayın Erdoğan’ın dediği gibi ‘Giderlerse Gitsinler’ siz ne kadar kocaman kocaman Şehir Hastaneleri yapın, sağlık alanında yaptığınız reformlarla övünün hastanelerde doktor yok. Randevu için 10 veya 15 gün bekliyor vatandaş. Zaten giden doktorlarında dönmeye niyeti yok!