Sezonun ilk maçında evinde ligin yenisi Mersin karşısında tekleyen Bursaspor’un bu beraberliği sevenlerini mutlaka üzmüştür ama sanırım kimseyi şaşırtmamıştır...
‘Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir’ klişesinin ne denli gerçekçi olduğuna Mersin İdmanyurdu ile oynanan sezonun start maçında bir kez daha tanık olduk. Her ne kadar ‘hazırlık maçları ölçü değildir’ deselerde transfer yasağı nedeniyle kadro zafiyetinin yanı sıra Timsah’ın özel karşılaşmalarda sonuçların ötesinde sergilediği performans zaten camiada endişe yaratmıştı...
Hedefi olan takımlar açısından ilk maçlarının zorluk derecesi katmerlenir.
Daha yolun başında fiyakalarının bozulmasını istemeyen teknik adamlar ‘Atmayalım yemeyelim, başlarken aman sakata gelmeyelim’ felsefesiyle kontrollü oyunu benimsedikleri için, maçlar genelde ya berabere ya da tek gollü üstünlükle biter...
Nitekim de öyle oldu!
Başkanının istifasının ardından yönetim boşluğu yaşayan haliyle de belirsizlik süreci yaşayan güney temsilcisi bilindiği gibi kent protokolü ve iş adamlarının maddi desteği ile Bursa’ya gelebilmişti... 25.6 yaş ortalamalı transferde 20 kişilik kadrosuna sadece 3 oyuncu katabilen Kırmızı Lacivertli ekip ilk yarıda ‘Hani direnirsem bir tanede kıstırırım belki’ mantığı ile oyunu götürmeye çalışınca Yeşil Beyazlı temsilcimiz hem sahaya hem de oyuna hakim oldu olmasına da rakibin kapanan savunması karşısında her atağında topları adeta duvardan döndü.
Kanatlar yeterli çalışmayınca, gol ayağı Berat Altındiş rakip defans tarafından ikili-üçlü kıskaca alınınca Bursaspor forvetinde hayat durdu.
38’de savunmanın arkaya kaçırdığı topa sızan Çağatay kalecinin sağından meşin yuvarlağı ağlara gönderip takımını öne geçirip rahatlattı. Ne var ki; Yalçın Gündüz’ün öğrencileri ikiyi aramak yerine skoru korumayı tercih edince Mersin’in iştahı kabardı hücumda çoğalmaya başladı. Nitekim konuk ekip ikinci yarıya müthiş bir tempo başlayıp, sağlı sollu ataklarla Bursaspor savunmasını silkelemeye başladı...
Gol adeta ‘geliyorum’ diyordu ve de geldi! Oyuna bu yarıda giren Baran savunmanın gaflet uykusundan yaralanıp altı pastan topu kaleci Deniz’in sağından ağlara gönderip takımı adına dengeyi sağladı.
Beraberlik sonrası Çağatay tam üç net pozisyonda rakip kaleciye takılarak yüzde 99’luk gol pozisyonlarını küllüm edince ‘al gülüm-ver gülüm’ temposunda seyreden oyunda 1-1’lk skorla birer puan paylaşıldı.
Minareliçavuş’taki dünkü oyun her açıdan önemliydi ama iki puan kaybedildi.. Önemli olan lige iyi başlamak değil, iyi bitirmek. Ancak tamam da, bu yönetim anlayışıyla ve de bu oyuncularla bu lig nasıl biter onu Yalçın Hoca da dahil kimse bilemez!