Türkler'in Anadolu'ya gelişi ve denizcilikle ilgilenmeye başlamalarıyla birlikte "Demir Al" anlamına gelen "Vira" kelimesine Arapça "Allah'ın İsmiyle" anlamına gelen "Bismillah" tamlaması da eklenmiştir. Böylelikle özellikle Türk denizciler her denize açıldıklarında "Vira Bismillah" diyerek sefere başlarlar...
Türk Futbolu’nun Şampiyon Armadası Bursasporumuz’ da 39 haftalık lig yolculuğunun hazırlıklarına Teknik Direktör Yalçın Gündüz ve ekibi komutasında aynı temenni ile start verdi...
Şüphesiz yeni sezonda Yeşil Beyaz sevdalılarının kafasındaki ‘Bursaspor ne yapar’ sorusu ‘Yalçın Hoca ne yapar’ yanıtının içinde saklı...
Şu gerçeği unutmamak gerek; transfer tahtasının açılamayacağı bilindiğine bunun getirisiyle zorunlu olarak alt yapıdaki ‘bizim evlatlarla’ yola çıkılacağına göre bu hedef yürüyüşüne nezaret edecek takım komutanlarının da ‘bizim çocuklar’ olması gayet mantıklı ve de akılcıdır...
Bunun ötesinde teknik kadronun elinde geçen sezondan kalma iş yapabilecek sağdan say soldan say, evir çevir esame listesine yazılacak elde 18 kişilik kadro var.
Bu işin sakatı ve cezalısı olduğuna göre yokluk nedeniyle 15-16- 17 gibi alt yaş gruplarından bebeler kadroya dâhil edilmiş...
Hiç kuşku yok ki, teknik direktörlerin tek başına başarılı olmaya istekli olması kulüpte büyük kazanımlar elde etmesine yetmez.
Yönetimlerin de başarıya gönüllü olması gerekir.
Ancak böyle bir anlayışı benimsemiş kulüplerde teknik direktörler fark yaratabilir. Bunun ötesinde oyunun gidişatı, kendi doğası gereği ilerleyen dakikalarda nasıl bir değişikliğe gidilmesi konusunda ipucu verir. Teknik direktör bu küçük verilerden büyük sonuçlar çıkartarak da fark yaratabilir.
Elinde yeterince bir kadro yoksa teknik adamın sığınacağı liman takım oyunudur ya da yukarıda sözünü etmeye çalıştığım anlık verilerdir.
Bir başka önemli ayrıntı da kaptan Enver Cenk Şahin ile Kubilay Sönmez’in durumları henüz netliğe kavuşmadığına göre Gündüz Hoca ve ekibinin şansı ‘ya da şanssızlığı(!)’ takımda tribün diliyle ‘kaşar’ futbolcu bulunmayışıdır. Bunu şunun için söylüyorum; Geçmiş dönemlerde ‘Senin yaşın kadar benim Süper Lig de oynamışlığım var’ diyerek hocaya posta koyanları, hatta ayak kaydıran biliyorum.
Sözü uzatmanın bir manası yok, bundan sonra her Bursasporlunun teknik ekibe güvenip inanması ve de her konuda tam destek vermesi tek çaredir...
Ne var ki, Bursaspor’un mevcut fotoğrafına bakıldığında görüyoruz ki; Yalçın Hocamızın işi öyle kolay değil...
Bir teknik adam için yaşanabilecek en bahtsız ve en tatsız olay kadro zafiyetidir...
Bir günlüğüne elektrik kesilse mum ışığında oturur, bir günlüğüne doğal gaz arızası olsa battaniyenin altına sığınırız. Arıza da yokluk da uzarsa jeneratörle, sobayla önlem alırsın hayatta... Ancak görünen manzaraya göre sevgili hocamızın muma da ihtiyacı var, battaniyeye de...
Hem de çok ama çok!
Yine de geleceğe umutla bakıp, ‘Bizim Çocuklara’ gönülden başarılar dileyelim...
Tahta kapalı ama inşallah bahtları açık olur.