Nottingham kentinin bir banliyö takımı olan kulüp 3 yılı üst üste olmak üzere Premier Lig’de 4 kez mutlu sona ulaşırken, 1979 ve 1980’de de Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nı kazandı.
Sonraki yıllarda aynen Bursaspor’da olduğu gibi müthiş bir düşüşe geçen Nottingham Forest alt liglerde çeyrek asra yakın bir süre mücadele ederek sonunda gerçek yuvasına dönerken, o çılgın taraftarını da eski görkemli günlerine döndürdü.
Uzun süre alt liglerde mücadele eden Nottingham Forest 23 yıl aradan sonra Premier Lig’e şampiyon unvanıyla yükselmişti...
Bu başarının arkasında kulüp sahibi Vangelis Marinakis, gençlik geliştirme sorumlusu Gary Brazil ve baş danışman Chris Brass olduğu söyleniyor. Bu üçlünün belirlediği yazılı ilkelere harfiyen uyulup uyulmadığını bilmiyorum ama sonuçta ortada bir başarı var. Belki Bursaspor içinde yol haritası olur ümidi ile o ‘yeniden diriliş reçetesine’ şöyle bir göz atalım...
1- Kulübün yazılı ilkeleri ( Anayasası) olmalı; ve buna kesinlikle uyulmalı
2- İletişim kanallarından, halka açık şirket gibi sürekli camia bilgilendirilmeli. Fikir alışverişi yapılmalı; ortak akılla hareket edilmeli. Yani tek vücut olunmalı.
3-Formanın önemini, öyküsünü; futbolcudan antrenöre, hatta ziyarete gelenlere kadar anlatacak camia insanları kulüp içinde bulunmalı.
4- Kulüpte görev verilen kişilere yetki verilmeli. Yetki verilirse hesap sorulabilir. Yetki verilmiyorsa, ortada güven problemi var demektir. Yetkisiz yöneticiyi süs bitkisi gibi oturtmanın kulübe faydası olmaz.
5- Sezon başında, teknik direktör, olması gereken yeterliliklerle belirlenmeli. Yıllarca görev yapacak kişilikte insanlar teknik ekibe seçilmeli. Altyapıda sadece futbolcu değil, teknik adam da yetiştirilmeli. Eş-dost-akraba kontenjanından teknik ekip seçilmez...
6- Transferler, ne hocaya ne de ‘Güvendiğim arkadaşımdır’ denilen kişilerin tekeline bırakılmamalı. İzleme komitesi olmalı. Heyetin verdiği raporla teknik adamınki harmanlanıp, ortak akılla Forest formasını taşıyacak futbolcular transfer edilmeli.
7- Futbolcu anlaşmalarında, dörtte biri peşin, kalanı maç başı anlaşılmalı. Futbolcu hak etmediği parayı alamayacağını bilmeli.
8- Kulüp, menajerle değil, futbolcuyla anlaşmalı. Anlaşırken de maddi sorumluluğu dışında kalan; bineceği arabası, oturacağı evi, faturaları ve bilumum kaprisleriyle uğraşmayacağını baştan beyan etmeli. .
9- Sosyal sorumluluklar yerine getirilmeli. Her yıl huzur ve bakım evlerinde kalan 7’den 70’e insanımız ziyaret edilmeli. Bu tip kuruluşlara maddi ve manevi destek verilmeli. Kulübe büyük emekleri geçmiş eski isimler ayırt etmeksizin hatırlanmalı, anılmalı.
10- Taraftar tek çatı altında toplanmalı. İşadamlarının oluşturduğu kuruluşlar ve dernekler birleşmeli.
Hepsi olmasa da bazı maddeleri benimseyerek onları uygulamak çok zor olmasa gerek.
Ne dersiniz?