İçişleri Bakanı Soylu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde:
Kurallarımız da aslında çok karmaşık değil. Maske, mesafe, temizlik. Pazar yerlerinde, alışveriş merkezlerinde, düğünlerde, nişanlarda, toplu yaşam yerlerinde bunlara dikkat etmeliyiz.
Bu sadece devlet sorumluluğu değildir. Bu her bir bireyin, her birimizin sorumluluğudur.
Bu konuda kolluk kuvvetlerimiz, polisimiz, jandarmamız çalışıyoruz.
Bir pazarcı 'seçmeyin' dediğiz aman ona çıkışmamak lazım. Bir polisimiz 'maskenizi takın' dediği zaman onu terslememek lazım.
Bu kendisi için değil, sağlık için hepimiz için bunu gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
Burada bugün yaklaşık 250 bin kişi denetime çıkmış durumda.
Avrupa'da dünyada bunun ikinci dalgasının geldiği değerlendirmesi var. Aynı durumla bizle karşılaşmayalım. Bundan 3 ay öncesiyle karşılaşmayalım. Kendi kontrolümüzü kendimiz yapalım. Burada da görev hepimiz düşmektedir.
Yazdan sonra da hem ekonominin, hem ülkemizin selamati açısından bize bu salgın korona mazeret üretmemeli.
Sağlık Bakanımızla oturduk, saatlerce değerlendirme yaptık. Yazdan sonra da hem ekonominin, hem ülkemizin selameti açısından bize bu salgın korona mazeret üretmemeli. Onun için hepimiz dikkat etmeliyiz. Evlerden çıkamadığımız günleri, yaşlılarımızın mahzunluklarını hep beraber yaşadık. Esnafımızın dükkanlarını kapatma zorunluluğunu hep beraber yaşadık. Yine aynı günlere dönmek büyük bir sorun teşkil eder.
Milletimize tekrar duyuruyorum. Taziye geleneğini çok uzun zamandır ayakta tutan, doğu ve güneydoğudaki vatandaşlarımıza tekrar sesleniyorum. Toplu taziyeleri bırakalım. Düğünlerde, nişanlarda dikkat edelim. Toplu taşımalarda dikkat edelim.
Belediyelerimize de büyük bir sorumluluk düşüyor. İdare tek bir parçadan oluşan bir yapı değildir.
SOKAĞA ÇIKMA KISITLAMASI
(Sokağa çıkma kısıtlaması) Böyle bir şey söz konusu değil, gündemimizde de yok.
