Yaratıcılık ve İnovasyon isimli bir sunum gerçekleştiren Zeynep Biçer Özçelik, yaratıcı fikirlerin hayata geçip katma değer ve ticari anlamda kar sağlamasının inovasyonun temelini oluşturduğunu ifade ederek, bu süreçte hayal gücünün son derece önemli olduğunu belirtti. İnovasyon kelimesini, değişen koşullara uyabilmek için, toplumsal, kültürel ve yönetimsel ortamlarda yeni yöntemlerin kullanılmaya başlanması olarak tanımlayan Özçelik, yaratıcı düşünmenin de hayal gücünü kullanarak yeni proseslerin ve nesnelerin ortaya çıkmasını sağlamak, yeni ve farklı çözümler üretebilmek olduğunu kaydetti. Hayal gücünün insana bahşedilen en değerli ve sınırsız kaynaklardan biri olduğunun altını çizen Özçelik, “İyi ve yaratıcı bir fikriniz varsa, hayatınızı kolaylaştırabilir, zaman ve para kazanabilirsiniz. Günümüzde yeni zenginliklerin yeni ve yaratıcı fikirler sayesinde kazanılacağı kabul edilmiş durumda. Yaratıcı düşünme başkalarıyla aynı şeye bakmak ancak farklı şeyler görmektir. Hepimiz aynı yerden geçebilir ve aynı şeyi görebiliriz ancak hepimizin algıladığı birbirinden farklı olabilir. Mükemmelliği yakalayanlar, beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanmakta usta olanlardır. Hayal gücü, yaratıcı düşünme dendiğinde beynimizin çalışma noktaları iç içe geçiyor” diye konuştu.
“İNSANI FARKLILAŞTIRAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİKLERDEN BİRİ BİLGİYE HAKİMİYET”
Yeni bir fikir üretmek için karşılaştığımız sorunların kök nedenine inmek gerektiğine dikkat çeken Özçelik, ortaya koyulan tüm fikirlerin gözden geçirilerek başlangıçta ve sonuçta hangi aşamalardan geçildiğinin sorgulanması gerektiğini kaydetti. Özçelik, olaylara farklı bakış açılarıyla bakılabilmesi amacıyla klasik varsayımların sorgulanması ve bir sorun karşısında karamsarlığa kapılmadan ne yapılabileceğinin düşünülmesi gerektiğini belirterek, “İnsanı farklılaştıran en önemli özelliklerden biri bilgiye hakimiyettir. Bilgiye hakimiyet de yaratıcı yeni fikirler üretme gücü sağlar” diye konuştu. Özçelik, yaratıcılığın unsurlarını da şu şekilde sıraladı: “Kişi öncelikle hayal gücüne sahip olmalıdır. Hayal gücü olmasaydı, bugün birçok şey hayatımızda olmayacaktı. Bir diğer unsur ise gözlem gücü ve geniş bir perspektife sahip olmaktır. Alışılmışın dışında düşünmek ve beklenen yoldan gitmemek de oldukça önemlidir. Farklı bakış açılarına sahip olmak, yeni varsayımlar ve hipotezler üretmek, meraklı olmak ve sorgulamak, sürekli öğrenmeye devam etmek, farklı nesneler arasında bağlantı kurabilmek ve fark yaratarak değişimin öncüsü olabilmek de öne çıkan diğer unsurlar olarak sıralanabilir. En iyi olmak için başarıyı yakalamak ve çağın gerisinde kalmamak adına, kendimizi yenileme gücümüz ve kapasitemiz son derece önemlidir. İnovasyonun, sürekliliği olan bütünsel bir faaliyet olduğu ve bitmeyen bir değişim ve süreç yolculuğu şeklinde tanımlandığı unutulmamalıdır.”
