TCMB, Aralık ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faiz oranını %8 düzeyinde sabit bırakarak değişikliğe gitmemiştir. TCMB, yakın dönemde küresel belirsizliklere bağlı olarak artan döviz kuru hareketleri ve petrol fiyatlarındaki yükselişin enflasyon açısından yukarı yönlü risk oluşturduğu düşüncesindedir. Bunun yanı sıra, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışlar ve başta tütün ürünleri olmak üzere son dönemde yapılan vergi ayarlamalarının, 2017 yılının ilk çeyreğinde enflasyonu yukarı yönde etkilemesi söz konusudur.
Ekonominin 2016 yılı III. çeyreği itibariyle % -1,8 düzeyinde küçüldüğü görülmüştür. Bu haliyle, faiz oranlarının sabit tutulmasında, enflasyon görünümü yanında iktisadi faaliyetteki toparlanma eğiliminin gözlenmesi ihtiyacının rol oynadığını görüyoruz.
Dış ticaret açısından mevcut veriler, Kasım ayında altın ihracatındaki artışın etkisiyle dış ticaret açığının daraldığını ortaya koymaktadır. AB ülkelerine yapılan ihracat artışının olumlu etkisi bulunsa da, ihracattaki azalış eğilimi ve turizm gelirlerindeki azalma, cari açık üzerindeki olumsuz etkisini sürdürmektedir. TL’de yaşanan değer kaybının ithalatı sınırlayıcı etkide bulunması karşısında petrol fiyatlarında yaşanacak artışların cari açığı yukarı yönlü baskılayabileceğini düşünüyoruz.
Türkiye ekonomisi için 2016 yılının, büyümenin %3’ün altına düştüğü, işsizliğin arttığı ve cari açığın genişleme eğilimi içine girdiği bir görünüm ile sonlandığı anlaşılıyor. Ayrıca Türkiye’nin yakın coğrafyasındaki jeo-politik risklerin varlığı, belirsizlikleri artırıcı rol oynamaya devam ediyor.
