İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları:
Din adamlarına sadece ‘ölü yıkayıcı’ gözüyle bakıldı. İmam Hatip döneminde hocalarımız bize ‘Ne yaptınız yahu? Siz de ölü mü yıkayacaksınız?” diyordu. Mevlam bizleri buralara tahsis etti. Televizyonlarda, dizilerde kötü imaj yüklendi ve olumsuz algı oluşturuldu. Hâlâ da devam ediyor.
O dönemin lideri olan şahıs ‘ölü yıkayıcısı kurları açılmasını istiyorum’ dedi. Hamdolsun o sıkıntılı günler geride kaldı. Yeterli mi, bence değil. İmam Hatip daha nitelikli olması lazım. İlahiyat Fakültesi’nden çok daha nitelikli gençlerin yetişmesi lazım.
''SİZLERDEN GAYRET BEKLİYORUM''
Türkiye’nin bu yeni döneminde din adamlarımızın da sorumluluk alanı genişlemiştir. Sizlerden çok daha fazla gayret bekliyorum.
Merhamet adeta İslam aleminden çekildi. Kardeşin kardeşe kinle baktığı günlerdeyiz.
''MÜSLÜMAN KARDEŞİNE ZULÜM ETMEMELİDİR''
Müslümanım diyen Müslümanı öldürüyor. O bakımdan ilim İslam dünyasından kaçmış, yerini cehalete bırakmıştır. Biz cehaleti okuma-yazma bilmemek olarak tanımlarsak en büyük cehaleti göstermiş oluruz. Cehalet, Hak'ı tanımamak.
Taş gönüllerden zehirler saçılmaktadır. Allah ve peygamber sevgisi olan hiç kimse Müslüman kardeşine zulüm etmemelidir.
Zaman zaman ben de sert olabiliyorum ama ciğerler yanınca o raddeye getiriyorlar.
Allah’ın evinden gönüllerini uzaklaştıranlar kendilerine farklı kıbleler buluyorlar. Bu kaos içerisinde bir huzur ve güven adası durumunda bulunsa da Türkiye de etkilendi.
Doğu ve Güneydoğu’da görev yapan kardeşlerime çok büyük sorumluluklar düşüyor. Şimdi camilerimizden silahlar çıkıyor, camilerimiz elden gidiyor.
İslam aleminin gözü Türkiye’nin üzerindedir. Müslümanların umudu Türkiye’dir, sizlersiniz.
Hiç şüphesiz din Allah’ındır. Biz ona layık olmaya çalışmakla mükellefiz.
