Çelik'in açıklamalarından satır başları:
Olay olduğu andan itibaren yurt dışında tanıdığımız pek çok siyasetçi arkadaşımız arıyor, 'Türkiye'de ne oluyor?' diyorlar. Türkiye'nin huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı yok. Bunun hiçbir şekilde hafifletilecek bir tarafı yok.
Sanki bunlar geçmişte hiç olmamış son derece normalmiş gibi yansıtmaya çalışanlar sivil siyasetin sakatlanmasına çanak tutanlardır.
Bildirinin neye hizmet ettiğini biliyoruz. Tek hizmet etmediği şey, Türkiye Cumhuriyeti'dir, Türkiye'nin demokrasisi, sivil siyasetidir. Baştan aşağı gayrimeşrudur. Siyasi ve hukuki olarak en güçlü mücadeleyi vermeye devam edeceğiz.
Muhtıra siyaseti vardır. CHP örneğinde gördüğümüz gibi bu bildirilere sahip çıkmaktır. Bunların yazılımında demokrasi bir virüstür, muhtırayı ise bir aşı olarak kabul ederler.
Muhtıra siyasetinin ve muhtıra gazeteciliğinin mutasyona uğramış biçimiyle karşı karşıyayız. Örgütlü bir kötülük olduğunu ifade ediyorum.
Gece yarısı, bunun bir şekilde yayınlanmasının ne şekilde masum tarafı olabilir. İçeriğine bir şey diyemeyen bile zamanlamasındaki anormalliği görüyor. Bunun hiçbir tarafında fikir hürriyeti yok. Siz askeri sıfatları kullanarak bir gece yarısı bir bildiri yayınlayacaksınız bunun da masum görülmesini kabul edeceksiniz.
Doğu Akdeniz'deki gelişmelere bakın karşımızdakilerle uğraşırken tam bu zeminde salı günü AB komisyonu başkanının ziyareti varken zaman ayarlı provokasyonla karşı karşıya kaldığımız açıktır.
Sessiz kalsaydık adı muhtıra olacaktı, sessiz kalmayınca 'ifade hürriyeti' diyerek bunu meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Yaptıkları hizmetlerle anılmaları gerekirken, bu şekilde anılacak bir tavır içerisine girmeleri kendi itibarlarına yönelik suikasttır.
Yunan medyasındaki sevinci görüyoruz. Türkiye'nin rakibi olan devletlerin nasıl bir sevinç içerisinde olduğunu görüyoruz. Bu kadar sayıda askerin bir araya gelerek bildiri yayımlaması her demokraside anormaldir. Bunu normalleştirmeye çalışanlar zımnen buna destek vermektedir. Yaptıkları TSK'ya büyük bir haksızlıktır. Bu affedilmez bir provokasyondur.
Birileri ‘emekli askerler beylik tabancasıyla mı darbe yapacaklar’ diyor. Darbe dediğimiz şey bir iklimdir.
Bu bildiri yayınlayanları AK Parti mi örgütlemiş. Bu bildiriyi yayınların hangi partiye mensup oldukları belli. CHP, ‘AK Parti gündem değiştirmeye çalışıyor’ diyor. Gündemi değiştirenler bildiriyi yayımlayanlardır. Keşke tüm partiler bildiriye karşı çıksaydı. Emekli olmuş kişilerin TSK adına konuşma hakkı yoktur. TSK adına MSB ve komuta kademesi konuşur.