Irak Başbakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'nin asker göndermesi "işgal ve BM prensiplerinin çirkin şekilde ihlali" olarak değerlendirildi. Askerlerin gelişine kendilerinin izin vermediğini ve bunun da Irak'ın egemenliğinin ihlali anlamına geldiği savunuldu.
Dışişleri Bakanlığı'na gönderilen talimatta, “Türkiye'nin ve Türk askerinin yaptığı bu ihlalin BM Güvenlik Konseyi'nin emriyle derhal sonlandırılması, askerlerin ön şartsız olarak sınırın gerisine çekilmesinin talep edilmesi” istendi. Benzeri tek taraflı eylemlerin tekrarlanmaması ve uluslararası ilişkiler ile bölgesel güvenliğin tehlikeye atılmaması gerektiği belirtildi.
Yazılı açıklamaya göre Irak ayrıca, konunun BM Güvenlik Konseyi'nde özel bir oturumda ele alınmasını talep etti.
SİSTANİ: MÜSAMAHA GÖSTERİLMEMELİ
İbadi'nin açıklamasından kısa süre önce Iraklı Şiilerin ruhani lideri Büyük Ayetullah Ali Sistani, "ülkenin egemenliğini ihlal edenlere karşı müsamaha gösterilmemesi" için Bağdat hükümetine çağrıda bulunmuştu.
BAŞBAKANLIK: DESTEKTE KARARLIYIZ
Türkiye Başbakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Dışişleri Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın dün Irak'ta, aralarında İbadi'nin de bulunduğu Iraklı yetkililerle yaptıkları görüşmelerde, "Irak'ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne duyulan saygının vurgulandığı" ve Türkiye'nin "DEAŞ terör örgütüne karşı mücadelede Irak yönetimine verdiği desteğin sürdürülmesi konusundaki kararlılığının teyit edildiği" belirtildi.
ERDOĞAN: TEDBİR ALINAMIYORSA...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Türkmenistan'a yapacağı ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
""Burada çok açık, net bir şeyi ifade etmem lazım. Tabii Irak üzerinde birçok ülkenin şu anda attığı adımlar, yaptıkları operasyonlar var. Biz o ülkelerin hiçbirine benzemiyoruz, biz çok farklı bir ülkeyiz. Zira başta DAİŞ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütlerinin cirit attığı bir yer Irak. Bu terör örgütleri Türkiye için her an bir tehdit unsurudur. Bizim için bir tehdit algısı oluşturmaktadır. Fakat oraya farklı ülkelerden gelenlerin bu tehdit algısıyla yakından uzaktan herhangi bir alakası yoktur. Söylenen nedir? 'Biz davete icabetle Irak'a geldik'. Kabul de yani biz şimdi ülkemize yapılacak bir saldırıda merkezi yönetimin davetini mi bekleyeceğiz? Böyle bir şey bekleme diye bir lüksümüz yok. Tam aksine biz diyoruz ki Irak merkezi yönetimi eğer oradan ülkemize yapılacak herhangi bir terör saldırısına gerekli tedbiri alamıyorsa, bu tedbirlerimizi biz alırız... Başbakanlığım döneminde de Irak'ın yetkilileriyle, önceki başbakan dahil olmak üzere bunları hep konuştuk. 'Ya siz bu tedbirleri alın, alamıyorsanız bu tedbirleri biz almak durumunda kalacağız. Bizi buna sevk etmeyin' diye defaatle bunları söylemişizdir. Şu andaki gelişmelerde de gerek DAİŞ'in Irak'taki şu anda gerçekleştirmiş olduğu işgal, ki bu işgale karşı da merkezi yönetim henüz herhangi bir şey yapamamıştır."
Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl sonunda Irak Başbakanı İbadi'nin talebi üzerine oraya, eğitim vermek üzere asker gönderdiğine işaret ederek, "Şu anda Başika Kampı'nın kurulmasından bu yana neredeyse 1,5 yıla yakın zaman geçti. İnsana sormazlar mı, 'Siz 1,5 yıl önce neredeydiniz?' diye. Buralar kuruldu, buralarda bu adımlar, yapılandırmalar vesaire hepsi yapıldı. Şimdi kalkıyorsunuz böyle bir açıklamada bulunuyorsunuz" diye konuştu.
"ASKERLERİN ÇEKİLMESİ SÖZ KONUSU OLAMAZ"
MİT Müsteşarı Fidan ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Sinirlioğlu'nun Irak merkezi yönetimiyle görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:
"Gerek Sayın Başbakan gerekse iki müsteşarımızla da bugün konferans yaptık, görüşmemizi gerçekleştirdik. Biz bu işin yani şu anda, askerimizi geri çekmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Oradaki eğitim verme sürecine kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Ama bunu bir mutabakat içerisinde sürdüreceğiz. Bütün oradaki bulunmamız, bir muharip asker bulundurma noktasında değil, sadece bizim orada eğitim veren subaylarımızın, askerimizin korumasına yönelik ayrıca bir takviye olmuştur. Açıklanan rakamların hepsi uçuktur. Bu rakamların orada bizim bulundurduğumuz asker sayısıyla da yakından uzaktan hiç mi hiç alakası yoktur. Şu anda da bu açıklamayı öyle zannediyorum ki hükümetimizin de yapmış olması lazım ve Irak merkezi yönetimiyle de arkadaşlarımız bu mutabakatla dün akşam dönmüş oldular."
