USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

İşçilere mezar olan havai fişek fabrikasında facia "geliyorum" demiş

Sakarya’nın Hendek ilçesindeki havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de 7 kişinin hayatını kaybettiği, 128 kişinin yaralandığı patlamaya ilişkin davada yargılanan iş sağlığı ve güvenliği uzmanı fabrikada olan patlamayı öngördüğünü belirtirken, tutuksuz olarak yargılanan Çin Mahallesi sorumlu müdürü A.Ç., “Çin’den gelen makinelerle barut yaptık. Kükürt yerine bildiğimiz suyla barut yapılıyordu, bunu Çinli yapıyordu” dedi.

İşçilere mezar olan havai fişek fabrikasında facia
16-03-2021 01:43
Google News

Hendek ilçesi Yukarıçalıca Mahallesi mevkiinde yaklaşık 15 dönüm üzerine kurulu havai fişek fabrikasında 3 Temmuz 2020’de saat 11.15’te meydana gelen ve yaklaşık 50 kilometre mesafeden kentin birçok noktasından duyulan patlamalarda 7 kişi hayatını kaybederken, 128 kişi yaralanmıştı. Konuya ilişkin davanın 2’nci duruşması Ferizli ilçesindeki yeni cezaevi kampüsünde bulunan Sakarya Ağır Ceza Mahkemeleri Duruşma Salonu’nda devam ediyor. Duruşmada patlamadan önce istifa eden ve sanık olarak yargılanan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı A.B. ile fabrikanın Çin Mahallesi olarak adlandırılan bölümünden sorumlu müdürü sanık A. Ç. savunmalarını yaptı.

"Buradaki tehlike çalışanların yanlarına fazla malzeme almalarıydı"
Fabrikada iş sağlığı ve güvenlik uzmanı olarak görev yaptığını belirten sanık A.B., “Fabrikada kısmi olarak girişim yapıldı. Çin Mahallesi denilen yer iş güvenliği ve devlet denetim raporlarında yoktur. Pandemi sonrasında bakanlığın talimatıyla saha turuna çıkmadım. Mayıs ayında da istifa ettim. İstifamdan sonra yıllık iznime çıkarıldım. Meslek hayatım boyunca hiçbir zaman eksik evrak yüzünden suçlama ve uyarı almadım, bu konuda üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Patlama sonrasında ofisimden raporların olmadığı beyanı üzerine yanıma verilen jandarma personelleriyle birlikte ofisime gidip belgeleri bulup savcılığa teslim ettim. Fabrika patlayıcı ve parlayıcı madde üzerine kurulu bir fabrika. Böyle bir yeri patlama riski vardır diye şikayet edemezsiniz. Burası gıda ve tekstil fabrikası değil. Buradaki tehlike çalışanların yanlarına fazla malzeme almalarıydı. Ben ve A. hanım bu konuda defalarca uyarıda bulunduk. 2019 yılında müfettişler tarafından denetlenmiş ve eksiklerin tamamlanması için 1 ay süre verilmiştir. Firma bu sürenin ardından çalışmalarına devam etmiştir. Müfettişlerin çalışmasını durduramadığı iş yerinde iş güvenliği uzmanı olarak benim bunu yapabilmem mümkün değildir. Makinelerle ilgili aksaklıkları bildirdim. Ali Rıza bey de ’Siz ne bilirsiniz, siz yere dökülen kimyasalları temizletin’ dedi. Periyodik kontrollerin yapılması, yaptırılması benim zorunluluğumda değil, yapılması gerekenleri deftere yazarım. Ben öneri kısmındayım ve önerilerimi de yapmışımdır. Fabrika güvenlik önlemleri kapsamında yönetilmelidir. Fabrikada olan patlamayı öngördüğüm belgelerimde mevcuttur. Uzman olarak tüm sorumluluklarımı yerine getirdim. Patlamadan bir ay önce de fabrikadan istifa ettim. Bu olayda hiçbir kusurum ve sorumluluğumun olmadığını beyan ederim. Çin Mahallesi benim işverenim tarafından gösterilen sorumluluk alanında yer almamaktadır. İznim olmadan tek başıma bahsedilen yere girmeye yetkim yoktur” dedi.

"Çin’den gelen makinelerle barut yaptık"
Fabrikanın Çin Mahallesi olarak adlandırılan bölümünde sorumlu müdür olarak çalışan ve davada tutuksuz olarak yargılanan A.Ç., ”Patlamada hayatını kaybeden arkadaşlarım, kardeşlerime Allah’tan rahmet diliyorum. Fabrikada çalışmaya başladım, sonra askere gitmeye karar verdim. 6 aylık askerlik sonrasında fabrikada işime devam ettim. Ali Rıza Bey sorumlu müdür olma konusunda bana iş tekliflinde bulundu. Ben ilkten bunu kabul etmek istemedim ama şöyle bir şey var biz işçi olarak çalışıyoruz, bir terfi oluyor. Ben de bunu sonrasında kabul ettim. Çin Mahallesi’nde bir usta vardı, kendisiyle 6 yıldır çalıştım. Bu işi öğren Çinli’den sonra onun yerine sen geç dediler ama Çinli bunu hiçbir zaman kabul etmedi. Bazı işlerde püf noktalar vardır, bundan dolayı bana işin inceliklerini öğretmedi. Çin Mahallesi’ndeki işlerden bahsetti. Çinli usta kendi yılbaşı için 15 gün Çin’e giderdi ve dönerdi, pandemi olduğundan dolayı dönemedi. Muhammet Seyfi Çanakçı miskette kullanılan ilaçlardan sorumluydu. Ben çalışanlara hiçbir zaman baskı yapmadım. Keşke ölmemiş olsalardı ve burada olup konuşsalardı. Diğer bölümlerde kişi sayısına göre malzeme üretilirdi ama benim bölümümde öyle bir şey yoktu. İşçilerin Çin Mahallesi’nde çalışma sebebi ise rahattı, pisti ama rahattı. Molalarının saatleri fazlaydı. Sebebi ise tehlikeli olduğu için işçilerin rahat olması gerektiğiydi. O nedenle hiçbir şekilde baskı yoktu. Herkes sorumlu olarak beni gösteriyor ama ben sorumlu değildim, oranın sorumlusu Çinli’ydi. Ben sadece yanında asistan gibi dolaşıyordum, arada işçileri yönlendiriyordum. Yapmamamız gereken bir şey yaptık, o kağıdın altına imza attık. Unvanı güzeldi, Türkiye’de tek olan havai fişek fabrikasının sorumlu müdürüsünüz. Ben hayatım boyunca iyi insan olmaya çalıştım ve doğruları söylemeye çalıştım. H.A.V. her zaman bizim üstümüzde oldu. İzinli olduğum gün beni işe çağırdılar, deneme amaçlı barut yapacağımızı söylediler. Misket barutu yaptık denendi ama çok başarılı olmadı. Çin’den gelen makinelerle barut yaptık. Kükürt yerine bildiğimiz suyla barut yapılıyordu, bunu Çinli yapıyordu. Neden su kullanıyoruz dediğimde ’Kükürt olsaydı patlama riski daha çok olurdu, bu nedenle suyla yapacağız. Tehlike riski az ve işveren barut yaptırmak istiyor’ dedi. Kömür ve sudan barut yaptık. Bazen iki haftada bir barut yapıyorduk, 3-4 ton barut yapmışızdır. Bana barut yapmamı söylediler. Bana, ’Çinli bir arkadaşımıza göstermişti, o öğrendiği kadarıyla yapsın’ dediler, bende ’Hayır buna izin vermem yaptırmam’ dedim. Bende mağdurum görüyorsunuz halimi, adalet geçte olsa görecektir suçsuz olduğumu, ben adalete güveniyorum. Denetlenmeye gelindiği zamanlarda hiçbir zaman Çin Mahallesi gösterilmedi. Ben 6 yıl Çin Mahallesi’nde görev yaptım ve hiçbir zaman denetlemeci görmedim. Çin Mahallesi’nin ruhsatı vardı ama aşağısına yapılan 3 yapının yoktu. Bu 3 yapıda barut imalatı için yapıldı. Patlamada ben kolumu ve gözümü kaybettim. Doğruları söylemek için buraya geldim. Ali Rıza Yaşar ve H.A.V.’dan şikayetçiyim” diye konuştu.
Duruşmada fabrikanın Çin Mahallesi bölümünden sorumlu müdür olarak görev yapan sanık A.Ç.’nin çapraz sorgusunun devam etiği esnada müştekilerin sözlü müdahalesiyle çıkan tartışma sebebiyle mahkeme heyeti duruşmayı yarına kadar erteledi.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ