2017-2018 Adli Yargı Açılışı nedeniyle TBMM’de resepsiyon düzenlendi. Resepsiyonda konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Arslan, 30 Ağustos kabulünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde eğildiğine dair fotoğraf karelerini değerlendirdi. Arslan, “O fotoğraf gerçeği yansıtmıyor. Üzerinde çalışılmış, kadraj oyunuyla manipülasyonun çirkin bir örneği. Peki, ‘gerçek nedir?’ diye sorarsanız, biz 31 Ağustos itibariyle o görüntüleri web sayfamıza koyduk. O videoyu izlediğinizde zaten normal bir tokalaşma olayı olduğunu, ama o fotoğrafın üretilmiş, üzerinde çalışılmış, belli bir imaja yönelik bir kare olduğunu anlarsınız. O törende Sayın Cumhurbaşkanıyla normal bir tokalaşma, ardından da bu tür menipülatif bir karenin maksatlı bir şekilde servis edilmesi olayı var. Ben bunu şahsıma ve Sayın Cumhurbaşkanına yönelik bir haksızlık olduğunu düşünüyorum. Şahsıma karşı bir hakaret, Sayın Cumhurbaşkanına da haksızlık. Ben Anayasa Mahkemesi Başkanı olarak ve daha öncede mesleki hayatımın hiçbir döneminde Allah’tan başka hiçbir gücün önünde eğilmedim, eğilmemde. Bunun aksine ne görürseniz inanmayın. O fotoğrafta bunun aksini göstermeye çalışan bir imaj çalışması, bir kadraj oyunu mevcut” diye konuştu.
“SAYIN CUMHURBAŞKANIYLA NASIL BİR İLİŞKİ İÇİNDE OLACAĞIMI BİLECEK KADAR MESLEKİ TECRÜBEYE SAHİBİM”
Cumhurbaşkanına saygı meselesinin yargı bağımsızlığı ile bir ilgisinin olmadığını vurgulayan Arslan, “Dünyanın her tarafında Cumhurbaşkanları, devleti ve milleti temsil eder. Bizim Anayasamıza göre de Sayın Cumhurbaşkanı devletin başı ve Türk milletinin birliğini temsil eden bir kişidir. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanına saygı benim anlayışıma göre devlete ve millete saygının bir gereğidir. Ama bunu eğilme gibi veya esas duruş gibi negatif kavramlarla ifade etmek her şeyden önce Anayasa Mahkemesine karşı büyük bir haksızlık, o kurumun Başkanına yönelik büyük bir haksızlık olarak kabul ediyorum. Böyle bir şey söz konusu değil. Sayın Cumhurbaşkanıyla nasıl bir ilişki içinde olacağımı bilecek kadar mesleki tecrübeye sahibim. 30 yıldır Anayasa Hukukunun teorisini ve pratiği içindeyim. Dolayısıyla yargı bağımsızlığının ne olduğunu, Cumhurbaşkanına saygının ne olduğunu bilecek birikime ve tecrübeye sahibim. Bunun dışındaki her türlü haber, yorum, görüntü tamamen spekülatiftir” şeklinde konuştu.
“HDP MİLLETVEKİLLERİ, TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİNİN BAŞVURULARIYLA İLGİLİ GÖRÜŞMEK İSTEDİLER”
Arslan, HDP’li bazı milletvekillerini Anayasa Mahkemesi önünde yaptığı eylem ve milletvekilleri ile yaptığı görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:
“Biraz önce mahkemeden geldim. HDP milletvekilleri, tutuklu milletvekillerinin başvurularıyla ilgili görüşmek istediler. Kendileriyle görüştük. Kendileri durumu ifade ettiler, taleplerini söylediler. Biz de prosedürü anlattık. Daha sonra bahçede kendileri bir süre daha kalacaklarını söylediler. Şu anda Anayasa Mahkemesi’nin bahçesindeler. Tutuklu milletvekillerinin başvuruları veya diğer başvuruların ne zaman gündeme alınacağını önceden bilmek mümkün değil. Raportörler raporlarını tamamladıkların da ve bölüm başkanlarına teslim ettiklerinde gündeme alınıyor. Şu anda diğer başvurular da olduğu gibi tutuklu milletvekillerinin başvurularında da süreç devam ediyor. Bu hafta içerisinde Perşembe günü olan gündem, devamsızlık nedeniyle milletvekilliği düşürülen milletvekillerinin başvurusuyla ilgili. Tutuklu milletvekilleri ile ilgili değil.”
“BÖYLE BİR ŞEY SÖZ KONUSU OLAMAZ”
“CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi HDP milletvekillerinin durumunu görüşecekti ama bir telefon geldi görüşmekten vazgeçti gibi bir iddiada bulundu. Bunun hakkında neler söylersiniz” şeklindeki soruya Arslan, “Böyle bir şey asla söz konusu değil. Zaten olamaz da. Anayasa Mahkemesinde bir karar verildiğinde bu karar en kısa sürede açıklanır. Bu tür haberleri biz de okuduk, değerlendirmeleri gördük. Böyle bir şey söz konusu olamaz. Henüz bir karar verilmiş değil. Karar verildiğin de merak etmeyin en kısa sürede bu açıklanır” cevabını verdi.
(İHA)