Bursa’da 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası çerçevesinde yapılan etkinlikler devam ediyor. Bursa Kanserle Savaş Derneği, VM Medical Park Bursa Hastanesi ev sahipliğinde kanser hastalarıyla bir araya geldi. Usta öğreticiler ile birlikte seramik boyama gerçekleştiren kanser hastaları birbirleriyle sosyalleşerek moral buldu. Seramik fincanlara kendi desenleriyle çizim yapan kanser savaşçılarına fincanlar hediye edildi.
Kanser hastalarının bir araya gelerek yaptığı etkinliklerin tedavi sürecine iyi geldiğini söyleyen Bursa Kanserle Savaş Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Ecemiş, “Bursa Kanserle Savaş Derneği 50 yıldır faaliyet gösteren bir sivil toplum kuruluşudur. En önemli özelliklerinden bir tanesi de kamu yararına çalışma hakkına sahip bir sivil toplum kuruluşuna sahip olmasıdır. Bursa’mızda da kurulduğu tarihten itibaren hizmet etmeye devam etmekte. 1-7 Nisan kanser haftası etkinlikleri için buradayız. Kanser haftası programı etkinlikleri hızla devam ediyor. İlk olarak il sağlık müdürlüğümüzün önderliğinde bir açılış konuşmasıyla Ördekli Kültür Merkezi’nde etkinliklere başlamış olduk. Bugün de VM Medical Park Bursa Hastanesi ev sahipliğinde kanser hastalarımızla birlikte usta öğreticilerimizle çini boyama sanatı gerçekleştirdik. Çay fincanlarına hastalarımız kendi desenlerini çizerek boyayacak. Onkoloji tedavi sırası içerisinde sanatla alakalı faaliyetlerinin de rolünün önemli ve destekleyici olduğunu gerek uzmanlarımızdan gerekse sahadaki hastalarımızda olumlu etkilerinin olduğunu görmekteyiz. Bugün de bunu gerçekleştirmek istedik. Bursa Kanserle Savaş Derneği’nin bu hafta boyunca birçok farklı alanda etkileri devam edecektir. VM Medical Park Bursa Hastanesi’ne göstermiş olduğu ev sahipliğinden dolayı çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Meme kanseriyle mücadelesinde hastalığını yenen Bursa Kanserler Savaş Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Arzu Dölay, tedavi sürecine dair yaşadıklarını anlattı. Kanser hastalarının zorlu bir kemoterapi geçirdiğini söyleyen Dölay, “Kaşıntıyla başlayan daha sonra teşhisleriyle, herkesin ‘acımasından ve kaşınmasından korkma’ demesine rağmen, kendim ihmal etmeyip üstüne gittiğim için meme kanserimi yakaladım. 2011 yılının aralık ayında tedaviye başladım. Bu tedavi sürecinde ailem, çevrem ve arkadaşlarım çok yardımcı oldu. Hastalığı çok genç yaşta yakalanmamdan dolayı ilaçların yan etkilerinin yaptığı yıpratma biraz fazla olunca bu süreçte ailemden çok destek aldım. Tedavi sürecinde nerede hata yaptığınızı düşünüyorsunuz. Ne yapabilirim ve hayatıma nasıl yön verebilirdim diye çok kitap okudum. Daha sonra Bursa Kanserle Savaş Derneği’ne üye oldum. Arkadaşlar edindim, etkinliklere başladım. Bir nebze olsun aktif olarak hayata geri döndüm. Bu hastalığı yakalanmasaydım herhangi bir derneğe üye olmazdım. Bu durumu yaşayanların kendirine aktivite buldukları çok başarı bir platform oluyor. Burada başkalarının da eksiklerini görüyorsunuz, kendinizi çok şanslı sayıyorsunuz. Herkese önerim, bir şekilde insanlara yardım etmeleri ve bu süreçte hayatlarına yeni bir çizgi çekerek yol almalarıdır. Bursa Kanserle Savaş Derneği olarak 1-7 Nisan Kanserle Savaş Haftası’nda etkinlikler yaparak farkındalık oluşturuyoruz. VM Medical Park Bursa Hastanesi’nde kanser hastalarımız ile seramik boyama yapıyoruz” dedi.
“2030 yılından sonra kanser, ölüm nedeni sıralamasında birinci sıraya yükselecek”
Dünyada birçok ülkenin kansere karşı savaş açtığını söyleyen VM Medical Park Bursa Hastanesi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aslan, kanser hastalığının bu şekilde ilerlemesi durumunda 2030 yılından sonra bir numaralı ölüm nedeni olabileceğini dile getirdi.
Prof. Dr. Aslan, “1-7 Nisan Türkiye’de Kanserle Savaş Haftası olarak kutlanıyor. Kanser hastalığı giderek dünyada ve Türkiye’de artıyor. Yapılan istatiksel değerlendirmelerde 2030 yılından sonra kanser ölüm nedenleri arasında birinci sıraya gelecek. Bu nedenle erken fark edilmesi ve hastalık oranının düşürülmesi tüm ülkelerin ortak hedefi. Çünkü kanser hastalığını erken evrede yakaladığımızda yapılan gerekli müdahalelerle hastalığı ortadan kaldırarak kişinin hayatını kurtarabiliyoruz. Bu nedenle ‘Erken teşhis hayat kurtarır’ sloganı geliştirilmiştir. Hastalığın erken yakalanması için tarama programlarımız var. Her hastalığı tarayamıyoruz. Tarayabildiğimiz hastalıklar meme kanseri, kalın bağırsak kanserleri ve kadınlarda rahim ağzı kanseri. Bunun dışındaki kanserler ise daha çok kişisel tedbir alarak önlenebiliyor. Bu tedbirlerin başında sigarayı bırakmak, dengeli beslenmek, aşırı kalorili yiyeceklerden uzak durmak, çevreyle alakalı faktör ve kimyasallardan uzak durmak geliyor. Hareketli bir hayat yaşamak da kansere karşı mücadelede önemli.. Hatta şöyle bir istatistik var, çevreyle alakalı faktörler düzeltildiğinde ve sigara bırakıldığında kanser vakalarının yüzde 50’si görülmeyecek. Ülkemizde KETEM’de ücretsiz olarak kanser taramaları yapılıyor. Tüm vatandaşları belli periyotlarda gitmelerini öneriyorum” diye konuştu.
“Erken teşhis hayat kurtarır”
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi kan kanserinde de erken teşhisin önemli olduğuna dikkat çeken VM Medical Park Bursa Hastanesi Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Bilen ise, “Hematoloji denilince biz kan hastalıklarını, kanın iyi huylu ve kötü huylu hastalıklarını ayırıyoruz. Kötü huylu hastalıklar içerisinde de kan kanseri birinci sırada yer alıyor. Kan kanserleri toplumda çok sık görülen hastalıklar değil. Diğer kanserlerde olduğu gibi kan kanserlerinde de erken teşhis ile tedavi başarısının artıyor. Koltuk altı, boyun ya da kasıkta şişlik ve ağrı, ateş, halsizlik, yorgunluk, devam eden kilo kayıpları ile birlikte bu şikâyetler bir haftadan daha uzun sürüyorsa mutlaka bir hematoloji hekimine başvurulması önerilir. Tedavi açısından baktığımızda kemoterapi ilaçları söz konusu ama hastalığın alt tipine göre ilaç seçimi için öncesinde bazı testler yapılıyor. Her hastaya kemik iliği biyopsisi yapmıyoruz. Bazı kan testleriyle teşhis konulması da mümkün oluyor” dedi.
Eşinden ayrıldıktan sonra kansere yakalandı
20 yıllık evliğini bitirdikten sonra kansere yakalandığını söyleyen kanser hastası Candan Öksüz ise, hastalığını yaşadığı strese vücudunun verdiği tepki olarak nitelendirdi. Öksüz, “Bundan 5 yıl önce kanserle tanıştım. İlk önce karnım şişti. Gaz şikâyetiyle hastaneye gittim. Çok şiddetli olunca kadın hastalıklarına başvurdum ve yumurtalıklarımda iki büyük kitleyle karşılaştık. Ameliyat oldum ve arkasından kemoterapi gördüm. O dönem saçlarım da döküldü. 4 yıl süren tedavi sonrasında kasığımdaki lenflerde de tekrarladığını öğrendim. Yine ameliyat oldum ve yine halen kemoterapi görüyorum. 20 yıllık evliliğimi bitirdikten sonra bu karın şişliği meydana geldi. Etkiye tepki diyorum ben buna. Kanser tedavisi görürken tekrar evlendim. Eşimle yola devam ediyorum” ifadelerini kullandı.