Sezer borçluya ve birinci kefile icra hacizli herhangi bir işlem yapılmadan direkt kendisine ait araç ve taşınmazlara işlem yapıldığını ve konunun yargıya taşındığını belirterek, "Konu ile alakalı Vezirköprü İcra Hukuk Mahkemesine 2019/38 nolu dosya ile dava açtım. Kovid-19 salgını nedeni ile davam 17 Haziran 2020 tarihine ertelendi. CİMER’e, Adalet Bakanlığına, Tarım ve Orman Bakanlığına başvuruda bulundum ancak herhangi bir olumlu cevap alamadım. Tarım Kredi Kooperatifi Ankara Genel Merkezine ve Samsun Bölge Müdürlüğüne müracaatta bulundum. Müracaatımın sonunda kooperatif avukatı ile görüşerek borçlunun icra müdürlüğüne borcunu ödeyeceğine dair taahhüt vermemi istediler. Bunun akabinde borçlu olan N.S. ile icra müdürlüğüne gittik. 03.06.2020 tarihinde 23 bin 399 TL anapara toplamda 30 bin TL civarında işletilen faizle birlikte 51 bin 322 TL’lik borcuna karşılık borçlunun babasının emekli maaşından 1000 TL bir yıllık kesinti, 30.11,2020 tarihinde 15 bin TL ödeme ve 28.02.2021’de borcunun tamamını ödeyeceğine dair taahhüt vermesine rağmen traktörümün üzerindeki yakalama kararı kaldırılmamıştır. Bunun nedeni ise icra hukuk mahkemesine açmış olduğum davamdan vazgeçmemi istediler, ben de davamdan vazgeçmedim. Şu anda arazilerimin ekim, çapalama ve ilaçlama işlemlerini yapamadım. Kovid-19 hastalığı nedeni ile de başka birilerine işlerimi yaptıramadım. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/1643 E,2018/14178 K,2018/10062 E, 2019/796 K, 2018/2878 K içtihat kararlarında belirtilen ‘Çiftçinin traktörü haczedilemez ve elinden alınamaz’ şeklindeki kararlara rağmen tarafıma usulsüz haciz işlemi gerçekleştirilmiştir. Traktör çiftçilik yapabilmem için benim ve ailemin gerekli zirai aletidir. Arazilerimin ve traktörümün üzerine konulan haciz nedeniyle tarımsal faaliyetlerimi yapamadığım gibi hiç bir bankadan zirai ve bireysel kredi de kullanamıyorum" dedi.
