İzmir’de bankacılık yapan Dilşen (36) ile Ramazan (38) Çil çifti, 1 Şubat 2018’de dünyaya gelen oğulları Kuzey’i, 3 hafta önce yakalandığı soğuk algınlığı şikayetiyle İzmir Ege Üniversitesi Hastanesine götürdü. Doğumundan bu yana sağlıklı bir şekilde büyüyen Kuzey bebeğe, doktorlar dünyada 300 bin doğumda bir görülen nadir kalp hastalığı ’Alcapa sendromu’ teşhisi koydu. Gerekli sağlık müdahalelerinin yapılmasının ardından yoğun bakıma alınan ve cihaza bağlı yaşama tutunmaya çalışan Kuzey bebek, başka bir kalbin kendisine nakil edileceği günü bekliyor.
“YA BİRİLERİ KUZEY’E HAYAT VERECEK YA DA KUZEY BAŞKALARINA”
Kuzey’i 3 hafta önce soğuk algınlığı ile hastaneye götürdüklerini anlatan Anne Dilşen Çil, “Kuzey 14 aylık bir soğuk algınlığı geçirdi. Çok sağlıklı bir bebekti. Soğuk algınlığı geçirdiğin akciğer filmi çekildiğinde kalbinin büyük olduğunu fark ettik. Bir kardiyologun ardından hemen Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesine yönlendirildik. Tedavilerimizi olurken ’Alcapa’ denilen nadir bir hastalığın teşhisi kondu ki ailemizde yaşlı insanlar dışına kalp rahatsızlığı olan kimse de yok. Damarın yeri kalpte olması gerekirken akciğerde ve bu da kalp yetmezliğine sebebiyet vermiş ve ödem ile birlikte kalp büyümüş. Başarılı bir operasyon gerçekleştirildi, hocalarımız o kadar iyi ki gerçekten doğru adresteyiz. Fakat Kuzey sonrasında bir atak geçirdi. Minik bedeni bu ameliyatı kaldıramadı ve ondan sonra bütün her şey ters gitmeye başladı. Sonrasında da bir cihaza bağlandı ve şu anda Kuzey bir makineyle yaşama tutunuyor. Lakin Allah’ın yarattığı gibi değil hiçbir şey ve bu makinenin de süresi var. O yüzden bizim acilen bir kalp bulmamız gerekiyor. Biz de bu nedenle organ bağışının önemini anlıyoruz. Kimin kimden önce öleceğini tabii ki bilmiyoruz, lakin ya Kuzey birilerine hayat olacak ya da Kuzey’e birileri hayat olacak. Bunun için ikinci bir aile arıyoruz” diye konuştu.
"HER AN ÖLEBİLİR, BU MAKİNE BİR SÜRE SONRA YETMEYECEK"
Kuzey’in her an ölebileceğine işaret eden Dilşen Çil, “Bu makine bir süre sonra bize yetmeyecek. Hayat vermek zaten kadının işi. Tabii ki kimsenin bu tarz bir şey yaşaması için kimse kimseye dilemez. Eğer Kuzey birilerinden önce giderse, Kuzey birilerine hayat olsun. Eğer Kuzey’den önce birileri giderse de onlar Kuzey’e hayat olsun” dedi.
Organ naklinin önemine değinen anne Dilşen Çil, “Başımıza gelmez demeyin. Biz 20 gün önce çok normal bir hayat yaşıyorduk. Ne yiyeceğini, ne içeceğini ya da hava durumuna bakıp, parka gidip gitmeyeceğimizi düşünürken bir anda kendimizi çocuk hastanesinde bulduk. Şu an yoğun bakımdayız. Esasında Kuzey beni direndirtiyor. O minik yürek bana şu an güç veriyor. Başka türlü devam edemezdim zaten” ifadelerini kullandı.
GÖZYAŞLARINI TUTAMADI
Gözyaşlarına hakim olamayan Kuzey’in babası Ramazan Çil ise "Çok zor bir süreç. Özellikle son bir aydır zaman geçmiyor, bir şey yapamıyorsunuz. Çok zor, Kuzey direniyor. Bekliyoruz. Zor günler yaşıyoruz, Allah kimseye yaşatmasın. Kalp nakli bekliyoruz, umarım bir kalbimiz olur. Ya da biz başka birilerine yaşa vereceğiz ya da başka birileri bize yaşam verecek. Bilmiyorum. Kuzey bekliyor direniyor. O direndiği sürece biz de buradayız” dedi.
REKTÖR BUDAK DA AİLEYLE BİR ARAYA GELDİ
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak da aile ile bir araya gelerek üniversite olarak yapılması gereken her konuda, aileye yanında oldukları mesajını vererek, süreç hakkında bilgi aldı.
(İHA)