USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Teknoloji

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu uzay yolculuğuna başladı

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı yörüngeye taşıyan Falcon 9 roketi başarılı bir şekilde fırlatıldı.

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu uzay yolculuğuna başladı
09-07-2024 02:10
09-07-2024 03:32
Google News

Türkiye’nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A’yı yörüngeye taşıyan Falcon 9 roketi başarılı bir şekilde fırlatıldı.
Türk mühendislerce üretilen Türkiye'nin ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A uzay yolculuğuna başladı. Uyduyu yörüngeye taşıyan Space X firmasına ait Falcon 9 roketi, hava koşulları nedeniyle yaşanan 2 saat 10 dakikalık gecikmenin ardından Türkiye saati ile 02.30’da ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi'nden başarılı bir şekilde fırlatıldı. Yaklaşık 36 dakika sürecek bir yolculukla 300 kilometrelik irtifaya roketle taşınacak uydunun, daha sonra roketten ayrılarak 70 dakikada geçici yörüngesine ulaşacağı açıklandı. 42 derecedeki asıl yörüngesine yerleşmesi 10 ila 15 gün sürecek uydunun yaklaşık 1 ay içerisinde de aktif hale geleceği bildirildi.

“Öncü Türkiye'yi birlikte inşa ediyoruz”

Türksat Gölbaşı Yerleşkesi'nde düzenlenen Türksat 6A Fırlatma Töreni’nde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, 22 yılda sıfırdan dev bir AR-GE sistemi inşa ettiklerini vurgulayarak, “İnovasyon odaklı projeler hayata geçiriliyor. Yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye'yi hep birlikte inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Bu anlayışın işaret fişeğinin savunma sanayiindeki atılımlarla birlikte atıldığını kaydeden Kacır, “Sektördeki yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’lerin üzerine çıkardık” dedi.

“Ülkemizi uzay alanında adım adım ileriye taşıyoruz”


Benzer bir fırsat penceresini uzay teknolojileri alanında gördüklerini ifade eden Kacır, fırlatma maliyetlerinde yaşanan hızlı düşüşün uzak sektörünün ilerlemesine kapı araladığını ifade etti. “Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde küresel ölçekte iddia sahibi bir ülke olarak ülkemizin uzayın sunduğu fırsatlardan yararlanmasını ve menfaatlerimizi korumayı bir tercihten öte zorunluluk addediyoruz” diyen Kacır, “Bu anlayışla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından ülkemizi adım adım ileriye taşıyoruz” şeklinde konuştu.

“Uydu teknolojilerinde ilk 11’deyiz”

Türkiye’yi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ve test edebilen bir ülke konumuna taşıdıklarını vurgulayan Kacır, Türksat 6A’nın geliştirilmesinde yüzde 80 üzerinde yerlilik oranına ulaştıklarının altını çizdi. “Kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk” diyen Kacır, “Artık Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir” ifadelerini kullandı.

Birçok alanda iletişim ihtiyaçlarını karşılayacak
Türkiye'nin haberleşme kapasitesini artırmayı ve daha geniş bir kapsama alanı sunmayı amaçlayan Türksat 6A, telekomünikasyon hizmetlerinin kesintisiz ve yüksek kaliteli bir şekilde sunulmasını sağlayacak. Televizyon yayıncılığı için de kullanılacak olan uydu, daha fazla kanalın daha geniş bir alanda izlenebilmesine olanak tanıyacak. Türksat 6A geniş bant internet ve veri iletimi hizmetleri sunarak, internet erişimini genişletecek ve hızlandıracak. Uydu ayrıca kamu kurumlarının iletişim ihtiyaçlarını karşılayarak acil durumlarda güvenilir iletişim imkanı sunacak.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatılma hazırlıkları kapsamında Türksat Gölbaşı Kampüsü’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kacır, Türkiye sathındaki 102 teknoparkta 10 bin 600’den fazla girişimin teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürdüğünü ifade etti.

Bin 600’den fazla arge ve tasarım merkezindeki firmaların inovasyon odaklı projeleri hayata geçirdiğini söyleyen Kacır, "Yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında yeni başarı hikayeleri yazıyoruz. Teknolojide paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklanarak yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’yi hep birlikte inşa ediyoruz. Bu anlayışın işaret fişeğini savunma sanayinde yaktık. Gerçekleştirdiğimiz ürün, sistem ve alt sistem bazlı yerlileşme çalışmalarıyla sektörde yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’lerin üzerine çıkardık" diye konuştu.

Kacır, Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünlerinin dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurları olduğunu dikkati çekerek, "Benzer bir fırsat penceresini şimdi uzay teknolojilerinde görüyoruz. Fırlatma maliyetlerinde son 20 yılda yaşanan hızlı düşüş uzay sektörünün ilerlemesine kapı araladı. Uzayın tarımdan sağlığa, haberleşmeden bilgi teknolojilerine, farklı alanlarda yeni buluşların ve teknolojilerin öncüsü olmasını daha da hızlandırdı. Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde küresel ölçekte iddia sahibi bir ülke olarak ülkemizin uzayın sunduğu fırsat yararlanmasını ve hak ve menfaatlerimizi korumayı bir tercihten öte zorunluluk addediyoruz. Bu anlayışla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından ülkemizi adım adım ileriye taşıyoruz" ifadelerini kullandı.

"23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80’in üzerinde bir yerlilik oranını yakaladık"

Uzay alanındaki yetkinliklerin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdikleri yatırımlarla Türkiye’yi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ve test edebilen bir seviyeye ulaştırdıklarını kaydeden Kacır, sözlerine şöyle devam etti:

"Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusun yaşadığı coğrafyaya eriştirecek TÜRKSAT 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz ve görüntüleme uydularına nazaran daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde en ileri düzeyde yararlandık."

Kacır, tüm aşamalarını yerli olarak gerçekleştirdikleri proje sürecinde 23 farklı çeşitte 85 ekipmanı yerli olarak ürettiklerini hatırlatarak, "Yüzde 80’in üzerinde bir yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testle uydumuzun uzay şartlarını ve fırlatma koşullarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Artık Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir" dedi.

4 Haziran’da uydunun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kacır, "O günden bu yana arkadaşlarımız fırlatma öncesi kontrol testlerini yakıp dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracıyla entegrasyon çalışmalarını tamamladılar. TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve TÜRKSAT ekiplerinin başarılı ortak çalışmasıyla bugünlere gelen projede kritik bir eşiğe birazdan hep birlikte şahitlik edeceğiz. Bu fırlatma bir ilki daha gerçekleştireceğiz. Uydumuzun yörünge yerleşme operasyonu ilk kez bizim mühendislerimiz tarafından yürütülecek. Bu, bize daha iddialı projeler için önemli bir tecrübe kazandıracak. TÜRKSAT 6A’nın fırlatma sonrasında görev yapacağı, dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıktaki yer sabit yörüngeye salimen varmasını temenni ediyorum" diye konuştu.

"Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu markamızı oluşturacağız"

Kacır, Türkiye’nin uzay alanında çalışma yürüten farklı kurum ve firmaların bünyesindeki kabiliyetlerini bir araya getirdiklerini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:

"Bu tarihi misyonun ardından milli uzay programımız doğrultusunda uydu geliştirme alanında kamuda bulunan kapasiteyi tek çatı altında toplayarak küresel rekabet gücüne sahip milli uydu markamızı oluşturacağız. Bugüne kadar uydu geliştirme ve üretimi sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinliklerin ekonomik değere dönüşmesini hızlandıracağız. Arge üretim kabiliyetlerimizden yeni uydu projelerimizde ve Ay programımızda en üst düzeyde istifade edeceğiz. Ülkemizin uzaydaki vizyonu ve iddiasını ortaya koyan Milli Uzay Programımız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim edeceğiz."

Türk astronot ve bilim misyonu kapsamında ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzay istasyonunda 13 bilimsel deneyi gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, diğer Türk astronot Tuna Cihangir Atasever’in de geçen ay 7 bilimsel deneyimi icra ettiği bir yörünge altı araştırma uçuşunu tamamladığını vurguladı.

Kacır, Ankara’da kurulacak uzay teknoloji geliştirme bölgesiyle, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı haline gelmiş ülkemizden uzay alanında yeni teknoloji girişimlerinin çıkmasını tetikleyeceklerini belirterek, "Ay programımız çerçevesinde kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen milli imkanlarla geliştirilmiş etki sistemine sahip bir uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Uluslararası iş birlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali Teknofest’te düzenlediğimiz gökyüzü şenlikleriyle, eğitim ve girişimci destek programlarıyla, uzay bilimi ve teknolojilerinde Türkiye’nin en kıymetli hazinesi insan kaynağımıza yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanan uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını güçlü şekilde ispat eden bir Türkiye’yi hep birlikte yükselteceğiz" ifadelerini kullandı.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ