USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Yargıtay’dan ’kadına şiddet’ konusunda önemli karar

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadın affetse de şiddet uygulayan kocanın cezalandırılmasına hükmetti.

Yargıtay’dan ’kadına şiddet’ konusunda önemli karar
11-07-2018 13:01
Google News

Kocasının şiddetine maruz kalan kadın 7. Aile Mahkemesi’ne boşanma davası açtı. Mahkeme, davacı kadının boşanma davasına dayanak yaptığı ceza yargılamasında şikayetten vazgeçmesi ve tarafların yargılama sırasında bir araya gelmeleri sebebiyle davanın reddine karar verdi. Karar davacı kadın tarafından temyiz edildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Davacı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 162. maddesi uyarınca boşanma talep ettiğine dikkat çekilen kararda, şiddetin affedilemeyeceği hatırlatıldı. Kararda şu ifadelere yer verildi:

"5. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki ceza yargılamasına konu iki ayrı zamanda vuku bulan erkek tarafından kadına uygulanan iki ayrı fiziksel şiddet eylemi ortadadır. Birinci fiziksel şiddet olayından sonra tarafların bir araya geldikleri anlaşılmakta ise de en son yaşanan fiziksel şiddet olayından sonra ayrıldıkları, bir araya geldiklerinin mevcut delil durumuna göre ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kararın gerekçesine konu edilen, kadının ceza davasında şikayetten vazgeçmesi erkeği cezadan kurtarmaya yöneliktir. Bunun kadının, erkeği affettiği anlamına gelmediği gibi affın kabul edilebilmesi için kayıtsız şartsız bir irade beyanının mevcut olması ya da en azından affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olması gerekmekte olup, ayrıca af olgusunu iddia edenin bunu somut delillerle ispatı lazımdır. Kaldı ki, davalı tarafın fiziksel şiddet eyleminden sonra affa dair somut delillerle desteklenmeyen iddiası affın kabulü için de yeterli değildir. Gerçekleşen bu durum karşısında, davalı erkeğin, davacı eşine 31 Mayıs 2015 tarihinde fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ceza dosyasındaki fiziksel şiddete dair raporunda belirtildiği üzere de, erkeğin kadının saçlarını kopardığının anlaşıldığı, bu haliyle davalı erkeğin, davacı kadına kötü ve onur kırıcı davranışta bulunduğunun (TMK m. 162) kabulü zorunlu hale gelmiştir. Öyleyse, Türk Medeni Kanununun 162. maddesine dayalı olarak açılan iş bu davanın kabulü gerekirken, reddi isabetsiz olmuş ve bozmayı gerektirmiştir. Mahalli mahkeme hükmünün oy birliği ile bozulmasına karar verildi."
(İHA)

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
Bursa Gazete Manşetleri
PUAN DURUMU TÜMÜ