Lale Karabıyık’ın mesajı şöyle:
“Bugün, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 67. Yıldönümünü yaşamaktayız.
10 Aralık günü, yüzyıllar boyunca süren bir mücadelenin sonucunda, insanların doğuştan ve eşit bir biçimde sahip oldukları hakları ifade eden uluslararası bir belgenin kabul edilişinin kutlandığı bir dönüm noktası olması açısından çok önemlidir. Bugün, sosyal devlet ilkesinin ve sosyal adaletin yeniden tartışılmasına neden olan gelir dağılımındaki adaletsizlikler insan hakları mücadelesinin seyrini değiştirmiş ve insan haklarını dünyanın öncelikli sorun alanlarından biri haline getirmiştir. İnsan Haklarının Anayasası olarak tanımlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, dil, din, renk, cinsiyet ve sınıf farklılığı gözetmeksizin, tüm insanların sadece insan olmalarından kaynaklı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu ilan etmektedir.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen Evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’nin yayınlanmasının üzerinden 67 yıl geçmesine rağmen bugün dünyada ve Türkiye’de ayrımcılık, eşitsizlik, yoksulluk gibi temel konularda insanlığın mücadelesi değişmemiştir. Bugün hala dünyanın birçok yerinde insan hakları mücadelesi devam etmekte ve küresel yoksulluğun ivme kazanmasıyla birlikte “onurlu yaşam” söylemi her alanda daha çok duyulmaktadır.
İnsan haklarının bugün Türkiye’deki ve dünyadaki durumuna baktığımızda birçok sorun alanı karşımıza çıkmaktadır. Cezaevi koşulları, adil olmayan yargılamalar, işçi hakları, çocuk hakları, düşünce mahkûmları, sağlık uygulamalarındaki aksaklıklar, mülteciler, sığınmacılar, gelir dağılımındaki adaletsizlikler, soysal gelişmişlik düzeyindeki eşitsizlikler, kadınlar hakları, işkence ve kötü muamele ve ifade özgürlüğü gibi birçok konu dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de hala çözüm bekleyen konulardandır. Ülkemizde ve dünyada insan hakları ile ilgili öncelikle şiddete maruz kalmadan yaşama, adil yargılanma ve her alanda hak eşitliği ile ilgili yapılan ve yapılacak çalışmalar da adalet duygusu ve hukukun üstünlüğü ilkeleri çerçevesinde her birimize sorumluluk yüklenmektedir. Bu bakımdan temel hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi esas olmalı, bu gelişim engellenmemeli; var olan hak ve özgürlüklerden geri adım atılmamalıdır.
Daha fazla barış ve her düzeyde adaletin sağlandığı günlerin özlemiyle; insan hak ve özgürlüklerinin herkes için korunup hayata geçirildiği, herkesin temel hak ve özgürlüklerine mücadele etmek zorunda kalmaksızın sahip olduğu, hak ihlallerinin gündemde olmadığı, hukukun üstünlüğünün ve adil yargılanma şartlarının üst düzeyde olduğu, insana sırf insan olduğu için değer veren insanlarla dolu bir dünyada sevgi ve huzurla yaşayabilmek dileğiyle 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününüzü kutlarım.”
